Silopi'de devlet güçlerince katledilen üç Kürt kadın siyasetçi Sêvê Demir, Fatma Uyar, Pakize Nayır ve İslam Atak'ın öldürüldükleri güne ilişkin yeni bilgiler ortaya çıktı. Olay yerine yakın bulunan Z.D., 3 Kürt devrimcinin infaz edildiğini belirterek, "İlk ateşte Pakize'yi katlettiler. Diğer iki kadın yaralanarak köprünün altına çekildi. Yaralı halde sabaha kadar orada kaldılar. Orada bekleyen zırhlı araçlar sabah takviye edilenlerle olay yerine giderken infazı gerçekleştirdiler" dedi.

Silopi'de halkın özyönetim direnişine saldıran devlet güçleri, 4 Ocak günü DBP PM üyesi Sêvê Demir, KJA üyesi Fatma Uyar, Silopi Halk Meclisi Eşbaşkanı Pakize Nayır ve İslam Atak isimli 4 Kürt devrimcisini katletmişti. Katliama ilişkin yeni bilgiler ortaya çıkarken, olay gününe tanıklık eden Z.D., üç Kürt kadın siyasetçinin infaz edildiğini aktardı. Olayın gerçekleştiği yere yakın olduğunu belirten, Z.D. saatlerce süren olaya anı anına tanıklık ettiklerini ifade etti. Üç kadın siyasetçinin Karşıyaka Mahallesi'nden Ofis Mahallesi'ne geçmeye çalıştıkları sırada çevrede bulunan özel hareket polisleri tarafından yaylım ateşine tutulduklarını söyleyen, Z.D., zırhlı araçlardan açılan ateş sonucu ilkin Silopi Halk Meclisi Eşbaşkanı Pakize Nayır'ın yaşamını yitirdiğini kaydetti. Demir ve Uyar'ın da yaralandığını belirten Z.D., iki kadın siyasetçinin vuruldukları çevrede bulunan köprünün altına girerek, sabaha kadar saklandığını dile getirdi. Z.D., sabahın ilk ışıkları ile birlikte özel hareket polislerinin köprü yönüne tekrar ateş açtığını ve Demir ile Uyar'ın da bu şekilde infaz edildiğini kaydetti.

GÖRGÜ TANIĞI: POLİSLER ONLARI TARADI

Ardından olay yerine ambulansların geldiğini dile getiren Z.D., sağlık personellerinin köprü altında bulunan Demir, Uyar ve Nayır'ın cenazelerini aldığını söyledi. Güvenlik gerekçesiyle bu güne kadar yaşanılanları anlatamadığın belirten Z.D., "O gün onlar o tarafa gelmeye çalıştıklarında biz mahalledeydik. Saat 20.00 civarındaydı. Karşıyaka Mahallesi'nde bulunan caminin yanına geldiler. Sanat Sokağı başında bir polis aracı vardı. Polislere gözükmemek için dereye indiklerini gördüm. Dereye indikten kısa bir süre sonra İpekyolu üzerinde bulunan kobra tipi zırhlı araçtan onlara ateş açıldı. İlk anda bir patlama oldu. Daha sonra üst üste orayı taradılar. O vuruldukları caddede bir köprü var. İlk ateşte onlardan biri yaşamını yitirdi. Diğer iki kadın da yaralandı. Yaralı iki kadın köprünün altına sığındı. Sonra o bölgeye bayağı asker ve polis de geldi. Zırhlı araçlar da geldi" dedi.

'ONLARI İNFAZ ETTİLER’

Polis ve askerlerin sabahın ilk ışıklarına kadar bölgede beklediğini aktaran Z.D., bölgeye ambulansların da geldiğini ancak ambulansların devlet güçlerinin yanında beklediğine değinen Z.D., "Sabah bölgeyi bir kez daha taradılar. Özellikle köprünün olduğu yöne çok ateş ettiler. Ardından polis, asker ve sağlık personelleri olay yerine gitti. İlkin ölen kadının cenazelerini aldılar. Hatta polislerin 'Bu Pakize Nayır' dediğini duydum. Ardından köprünün altına indiler. Oradan da üç cenaze çıkarttılar. İkisi kadın biri de erkek cenazesiydi. O erkek cenazesinin durumunu anlayamadık" dedi.

'ŞIRNAK VALİLİĞİ KATLİAMI ÖRTBAS ETMEYE ÇALIŞIYOR’

Şırnak Valiliğinin katliama ilişkin yaptığı açıklamayı da hatırlatan Z.D., söylenenlerin gerçek olmadığını belirterek, göz göre göre bir katliamın yaşandığını kaydetti. Z.D., aynı valinin Roboskî'de yaşanan katliam için söylediklerine de değinerek, "Vali Roboskî'de katledin katırlar için 'intihar ettiler' demişti. Şimdi de bu katliam için 'çatışmaya girdi' diyorlar. Bu tamamen olayı örtmektir" diye konuştu.