İsveç ve ABD’li YPG’liler: YPG insanlık için savaşıyor
YPG saflarında DAİŞ çetelerine karşı YPG saflarında savaşan İsveçli Jesper Söder ve ABD’li Jordan Matson, DAİŞ çetelerine karşı kararlılıkla mücadele eden tek gücün YPG olduğuna dikkat çekti.
YPG saflarında DAİŞ çetelerine karşı YPG saflarında savaşan İsveçli Jesper Söder ve ABD’li Jordan Matson, DAİŞ çetelerine karşı kararlılıkla mücadele eden tek gücün YPG olduğuna dikkat çekti.
İsveç’in başkenti Stockholm’de düzenlenen basın toplantısında, YPG saflarında DAİŞ çetelerine karşı YPG saflarında savaşan İsveçli Jesper Söder ve ABD’li Jordan Matson, DAİŞ çetelerine karşı kararlılıkla mücadele eden tek gücün YPG olduğuna insanlık için savaştığına inandıkları için YPG saflarında savaştıklarını söylediler.
Jesper Söder, DAİŞ çetelerinin gerçekleştirdikleri insanlık dışı katliamlaraa karşı gerçek anlamda mücadele edilmesi gerektiğine inandığı ve bunu gerçekleştiren tek örgüt olarak YPG’yi gördüğü için bundan iki ay önce Rojava’ya giderek DAİŞ çetelerine karşı savaştığını söyledi.
İki ay boyunca YPG ile birlikte DAİŞ çeteleriyle mücadele ettiğini söyleyen Söder, “Bu süre zarfında onlarla birlikte yemek yedim, birlikte uyudum ve birlikte savaştım. Kürt, Arap ve Süryanilarle tanıştım. Hayatımda ilk kez insan canlısı böylesi insanlarla karşılaştım. Bir yabancı olan beni ailelerinin bir ferdiymişim gibi karşıladılar. Her şeylerini benimle paylaştılar” dedi.
DAİŞ çetelerinin Suriye ve Rojava’da akıl almaz insanlık dışı katliamlar gerçekleştirdiklerini söyleyen Söder, “Onlar kendileri gibi düşünmeyen herkese saldırıyorlar. Bunu da İslam adına yapıyorlar. Ben yaptıklarının İslamla ilgisi olmadığını biliyorum. Terör estiriyorlar. IŞİD tüm insanlığa yönelik küresel bir tehdittir” şeklinde konuştu.
DAİŞ çetelerinin sadece Irak ve Suriye’de değil, Libya, Türkiye ve Avrupa’nın değişik ülkelerinde de katliamlar yaptığını anımsattıktan sonra, YPG’nin DAİŞ çetelerine karşı savaşarak ve onları yenilgiye uğratarak tüm insanlığa önemli hizmetlerde bulunduğuna vurgu yaptı.
YPG’nin verdiği kararlı mücadelenin DAİŞ’ın Avrupa ülkelerine yönelmesini engellediğini söyleyen Söder, “Bizler Avrupa’da güvenlik içinde olalım diye yüzlerce aile kız ve erkek çocuklarını YPG saflarında savaştıkları için kaybetti. Ama onlar kaybettikleri çocuklarıyla onur duyuyorlar. Ben yaşamlarını yitiren bu kahraman şehitleri saygıyla anıyorum. Onları asla unutmayacağım. Onlar sonsuza kadar benim kalbimde yer alacaklar” dedi.
“Şehit olanların tekrar bu dünyaya gelme imkanları olsaydı yeniden uniformalarını giyip savaşa katılırlardı. Ben buna tüm kalbimle inanıyorum. Onlar tüm insanların eşit ve özgürce yaşamaları gerektiğine inanıyorlardı” şeklinde konuşan Söder, kendisinin kalıp savaşmaya devam etmek istediğini ancak YPG’nin tedavi olması için İsveç’e gitmesini uygun bulduğu için İsveç’e döndüğünü ve tedavisi tamamlanır tamamlanmaz yeniden Rojava’ya giderek birliğinde yer alacağını söyledi.
Suriye ve Rojava’da dünyanın en tehlikeli bölgesi olmasına rağman olumlu şeyler olduğuna da dikkat çeken Söder, “IŞİD’ın canice katliamlar yaptığını görüyoruz. Ama güzel zamanlarımız oluyor. Birlikte yemek yiyor ve dans ediyoruz. Fırsat buldukça sivil halkla da arkadaşlık yapıyor, sohbet ediyoruz. Yermek ve su isteyenlere yardımcı oluyoruz. Ben IŞİD’cılara ateş etmek zevkli diye değil sivil halkı korumak ve onlara yardım etmek için ordayım” dedi.
Jesper Söder, PKK’nın ABD, Türkiye ve AB tarafından terör örgütü olarak damgalanmasını nasıl karşıladığı sorusunu “Ben politik biri değilim. Türkiye’nin çabaları sonucu gerçek dışı suçlamalarla PKK terör örgütü olarak ilan edildi. PKK yönelik suçlamalar gerçekleri yansıtmıyor. Dağda PKK’lilerle karşılaştım. Onlarla birlikte savaştık, uyuduk ve yemek yedik. Onlar teröristse ben çiçek tesim eden aracımıyım” diyerek yanıtlaması alkışlarla karşılandı.
Ortadoğu ve Kürt politikasını doğru bulmadığını söyleyen ABD’li Jordan Matson ise, 2013 yılında YPG saflarına katıldığını ifade etti.
DAİŞ çetelerin Ezidilere yönelik gerçekleştirdikleri katliam ve soykırımının YPG saflarına katılmasında belirleyici olduğunu söyleyen Matson, “ABD Ezidilere olan soykırımını izlemekle yetindi. Ben YPG’nin mücadelesini ve Ezidilere sahip çıkmasını çok önemsedim. YPG barbarlığa karşı savaşıyor. Bu nedenle YPG saflarına katılarak önce Şengal, daha sonra da Kobanê’de IŞİD’e karşı savaştım. Kobanê ve Tel Temir’de benim de içinde yer aldığım şiddetli çatışmalar oldu” dedi.
Daha önce Afganistan’da da savaştığını hatırlatan Matson, yaşamında en şiddetli çatışmalara Şengal’de katıldığını ifade ettikten sonra, “YPG Suriye’de tek insancıl ve laik bir örgüttür. Rojava’da tüm halkların; Kürt, Arap, Süryani, Ezidi vre Türkmenlerin birlikte eşitce yaşadıkları bir sistem kurdu. Bu halklar hep birlikte kendi kaderlerini tayin ediyor” şeklinde konuştu.
Matson, PYD ve YPG’nin kadın soruna yaklaşımının da kendisini çok etkilediğini belirterek konuşmasını şöyle sürdürdü:
“IŞİD kadınları köleleştirirken Rojava’da kadınlar eşit ve erkeklerle aynı haklara sahip. Ellerine silahlarını alıp tıpkı erkekler gibi vatanlarını işgalcilere karşı kararlıkla savunuyorlar. Ben Rojava’daki kadınların Ortadoğu’daki tüm kadınlara örnek olduğunu düşünüyorum.”
Basın toplantısına yazılı ve görsel medyanın yoğun olarak katıldığı gözlendi. Basın toplantısıyla ilgili haber, Söder ve Matson ile yapılan söyleşiler neredeyse tüm İsveç medyasında yer aldı.