Suruç’taki saldırıya ilişkin konuşan KCK Yürütme Konseyi Üyesi Mustafa Karasu, “Bu katliam Rojava direnişinde dünya Kobanê gününde somutlaşan tüm dünya halklarının, Türkiye’deki sosyalistlerin dayanışma mücadelesine karşı gerçekleştirilmiş bir katliamdır” dedi.
Bu katliamın Türkiye’nin DAİŞ ile yaptığı ittifakın bir sonucu olduğunu söyleyen Karasu “Bu katliamdan doğrudan AKP sorumludur. AKP bu katliamı hiç şuraya buraya yüklemesin, kendisi sorumludur. Bu konuda demokrasi güçleri AKP’yi defalarca ‘sizin politikanız bu katliamları Türkiye’ye taşır’ diye uyardı. Şimdi DAİŞ katliamlarını Kürdistan’a taşırmış bulunmaktadır. Bu katliamlar dün Amed’de, bu gün de Suruç’ta yapıldı ve yarın Türkiye’nin bir başka yerinde olması da muhtemeldir” dedi.
KCK Yürütme Konseyi üyesi Mustafa Karasu bugün Suruç’ta bombalı saldırı sonucu, yeniden inşa çalışmalarına katılmak üzere Kobanê’ye gitmeye hazırlanan onlarca Türkiyeli gencin yaşamını yitirmesine neden olan katliam hakkında ajansımıza açıklamalarda bulundu.
‘BU KATLİAMLA SOSYALİSTLERİN DAYANIŞMA MÜCADELESİ HEDEF ALINDI’
Değerlendirmesinin başında Suruç’ta gerçekleştirilen katliamda yaşamını yitiren gençleri minnet ve saygıyla anan Karasu onların özlemlerinin özgürlük ve demokrasi mücadelesinde gerçekleştireceği ve amaçlarını mutlaka zaferle taçlandıracağı sözünü verdi. Suruç’ta yaşanan katliamın orada Kobanê’ye yardıma koşan sosyalist gençlere yönelik yapıldığının altını çizen Karasu sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu vesileyle bu sosyalist gençler şahsında Kobanê’yle dayanışma içinde olan başta Türkiyeli sosyalistler olmak üzere tüm Türkiye ve dünyadaki sosyalistleri ve devrimci demokratları da selamlıyorum. Aslında bu katliam Rojava direnişinde dünya Kobanê gününde somutlaşan tüm dünya halklarının, Türkiye’deki sosyalistlerin dayanışma mücadelesine karşı gerçekleştirilmiş bir katliamdır.”
‘BU KATLİAMDAN AKP SORUMLU’
Bu katliamın gerçekleşmesini ortaya çıkaranın AKP-DAİŞ ortaklığı olduğunun kuşkusuz olduğunu belirten Karasu AKP DAİŞ’i yaratıp büyüterek bu tür katliamları gerçekleştiren bir örgüt haline getirdiğini söyledi.
Karasu AKP’nin Türkiye’nin bütün sınırlarını DAİŞ’in kampı ve lojistik merkezleri haline getirdiğini vurgulayarak, “İşte bunun sonucunda başta Cerablus ve Til-Ebiyad olmak üzere DAİŞ’in Türkiye sınırlarında her türlü faaliyetini rahatça yürütmüştür. Kuşkusuz bu katliamda Türkiye’nin DAİŞ ile yaptığı ittifakın bir sonucudur. Bu katliamdan doğrudan AKP sorumludur. AKP bu katliamı hiç şuraya buraya yüklemesin, kendisi sorumludur. Bu konuda demokrasi güçleri AKP’yi defalarca ‘sizin politikanız bu katliamları Türkiye’ye taşır’ diye uyardı. Şimdi DAİŞ katliamlarını Kürdistan’a taşırmış bulunmaktadır. Bu katliamlar dün Amed’de, bu gün de Suruç’ta yapıldı ve yarın Türkiye’nin bir başka yerinde olması da muhtemeldir. AKP politikalarıyla Türkiye’yi de böyle bir kirli savaşın içine atmıştır. AKP DAİŞ’le ittifakını Kürt düşmanlığı üzerine kurmuştur. Kürt düşmanlığı nedeniyle her türlü kirli işe girmiştir. Türk devleti tarihten bu yana bütün kirli işleri Kürt düşmanlığı üzerinden yapmıştır. Kürt düşmanlığını bırakmadığı sürece Türk devleti de, AKP hükümeti de, başka hükümetler de bundan sonra bu tür katliamların suç ortağı olacaktır. Bu tür kirli işleri yapmaya devam edeceklerdir. Bu açıdan Türk devletini, AKP hükümetini Türkiye’de Kürt düşmanı olan herkesi bu zihniyetten vazgeçmeye çağırıyoruz. Kürt düşmanlığı bu tür sonuçlar ortaya çıkarmakta ve Türkiye’yi dünyanın nefretle baktığı örgütler ve ülkelerle ittifak içine sokmaktadır. Türkiye bu gün içerde ve dışarda tıkanmışsa bunun nedeni Kürt düşmanlığıdır. Kürt düşmanlığı nedeniyle içerde ve dışarda kirli ittifaklar içerisine girmesidir. Bu nedenle bu katliamın sorumlusu AKP hükümetidir” dedi.
‘AKP BU KATLİAMLA SAVAŞI BAKURE KURDİSTAN’A YAYMIŞTIR’
Seçim öncesi de AKP’nin Kürt Özgürlük hareketine karşı savaş açtığını dile getiren Karasu bu katliamla AKP’nin bu savaşı çeşitli biçimlerde derinleştirerek yaygınlaştıracağının açığa çıktığını ifade etti. Mustafa Karasu bu konuda AKP hükümetini uyardıklarını söyleyerek devamla şunları söyledi: “AKP hükümeti bundan kendisi pişman olur. AKP Kürt düşmanlığını bırakmalıdır. Öyle gerillaya silah bıraktırarak Kürt halkını, Özgürlük Hareketini savunmasız bırakıp teslim almak, bu temelde de Kürtleri soykırımlara uğratmak istiyorsa hiç beklemesin. Hiçbir zaman gerilla Kürt halkını savunmasız bırakmayacaktır. AKP hükümeti taşları bağlayıp köpekleri salmak istiyor. Kürt halkını savunmasız bırakarak şimdiye kadar uyguladığı fiziki ve kültürel soykırımı bu tür faşist çeteler eliyle yaygınlaştırmak ve tamamlamak istiyor. Kendisinin açıkça yapamadığı kirli işleri bu çetelere yaptırmaktadır. AKP bu politikadan vazgeçmelidir. Bu politikadan vazgeçmediği takdirde başta Tayyip Erdoğan olmak üzere AKP uluslararası ceza mahkemelerinde yargılanmak durumunda kalacaktır. Çünkü bu katliamı ortaya çıkaran AKP’nin DAİŞ’e verdiği destektir. Bu tespitli ve kanıtlıdır. Bunun belgeleri ortadadır. Bütün dünyada bunu bilmektedir.”
‘DEMOKRASİ GÜÇLERİ MÜCADELESİNİ ARTIRMALIDIR’
Karasu AKP’nin DAİŞ’le birlikte başta Kürt halkı olmak üzere Türkiye halklarına karşı yürüttüğü savaşı ancak halkların ayağa kaldırarak durdurabileceğini kaydeden Karasu Kürt Özgürlük Hareketi olarak Türkiye’deki tüm demokrasi güçleri ve Kürt halkını AKP’nin politikalarına karşı durmaya çağırdı.
Bu konuda yeterli mücadele geliştirilmezse katliamların devam edeceğini belirten Karasu şunlara dikkat çekti: “Bu açıdan meydanlara, sokaklara çıkarak Suruç’ta yaşanan bu katliamı protesto etmek gerekiyor. Bu katliam protesto edilmezse, demokrasi güçleri bu katliamları durduramazsa bu katliamlar devam ettirilecektir. Çünkü Erdoğan ve AKP hükümeti demokratik zihniyette değildir. Hegemon olmak ve hegemonik güç olarak Türkiye’yi kontrol altına almak istiyor. Sömürgeci hegemonik zihniyetle Kürt halkını tümden yıldırmak, sindirmek ve bitirmek istiyor. Bu açıdan AKP’den insaf, demokratik tutum ve bu politikalardan vazgeçmesini beklemek bir hayaldir. Ancak demokrasi ve özgürlük güçleri mücadele eder; bu mücadele demokrasi ve özgürlük ittifakı temelinde geliştirilirse o zaman Erdoğan’ın hegemonik, otoriter emelleri boşa çıkarılarak Türkiye demokratikleştirilir ve Kürdistan özgürleştirilebilir. Bu vesileyle Kobanê’ye yardım etmek isteyen bu gençleri ve bu gençlerin duygularını hiçbir zaman unutmayacağımızı; Türkiye’deki sosyalist hareketin ve devrimci güçlerin Kobanê’ye verdikleri desteğin unutulmayacağını; Kobanê devriminde somutlaşan Türkiye’deki sol güçlerin birliğini, halkların kardeşliğini Türkiye’de de gerçekleştirip Türkiye’yi demokratikleştirerek Kürdistan’ı özgürleştireceğimizi buradan belirtmek istiyorum. Bu temelde bu katliamı yapanları burdan bir daha kınıyorum. Halkımızı ve demokrasi güçlerini bu katliamı yapanlara ve bu katliamın gerçekleştiricisi ve en büyük suç ortağı AKP’ye karşı mücadele etmeye çağırıyorum.”