KCK, Kürdistan’ı Savunma İnisiyatifini selamladı

KCK: İşgale ve KDP’ye karşı tutum her gün gelişmekte, Kürt halkının özgürlük ve demokrasi mücadelesini daha güçlü bir toplumsal ve kamuoyu desteğine kavuşturmaktadır. Bu temelde Kürdistan’ı Savunma İnisiyatifini oluşturanları saygıyla selamlıyoruz.

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı yaptığı yazılı açıklama şu hususları ifade etti:

"2 aya yakındır işgalci Türk ordusu ile Kürt halkının özgürlük mücadelesinin fedai güçleri olan gerillalar arasında şiddetli çatışmalar sürmektedir. Türk ordusu bir haftada işgal edeceğini sandığı alanlarda büyük bir direnişle karşılaşmıştır. İndirme yaptığı birkaç tepede çakılı kalmıştır. Gerilla her gün darbeler vurarak işgalci güçleri yıpratmaktadır.

Türk ordusu ile gerilla arasında çatışmanın yaygınlaştığı bir süreçte KDP askeri güçlerinin gerillanın etrafına güç yığması ve gerilla güçleri arasına girmesi Kürt halkında ve kamuoyunda büyük bir kaygı yaratmıştır.  HPG Genel Komutanı Murat Karayılan arkadaşımız Türk devletiyle savaşın şiddetlendiği bir zamanda KDP’nin 30 yıldır askeri güçlerinin bulunmadığı alana askeri güç yığmasını gerillayla çatışmaya yol açabileceği uyarısını yapmıştır. KDP’nin birçok çevre tarafından yapılan çağrılara rağmen askeri güçlerini çekmemesi, aksine güç yığmaya devam etmesi Kürt halkında var olan kaygıları daha da artırmıştır.

Türk devletinin işgal saldırıları ve KDP’nin Türk devletinin Kürt Özgürlük Hareketini tasfiye etme ve Kürt soykırımını tamamlama saldırılarına hizmet eden adımları Kürt halkını ve dostlarını harekete geçirmiştir. Kürdistan’ın tüm parçalarında ve yurt dışında işgale karşı çıkmak, KDP’nin gerilla ile içine gireceği savaşı durdurmak için halkın eylemleri gelişmiş ve bu yönlü birçok açıklama olmuştur. Kürt kamuoyunda ve Kürt dostlarında önemli bir duyarlılık gelişmiştir. Bu duyarlılığın ve hareketliliğin bir parçası olarak Avrupa’dan hem Kürt yurtseverleri hem de Kürt dostları işgale karşı çıkmak ve KDP askeri güçleriyle gerilla arasında çıkabilecek bir çatışmayı önlemek için Başûrê Kurdistan’a gelmek istemiştir. Savaş alanına gidip canlı kalkan olmayı ve KDP’nin gerilla güçlerine karşı yürüteceği olası çatışmaları önlemeyi amaçlamışlardır. Bu adımlarıyla her Kürdün ve her demokratın duygularına cevap olmak istemişlerdir. Kürt halkının ve kamuoyunun taşıdığı büyük kaygıyı gidermek dışında başka bir amaçları olmayan sivil bir girişim başlatmışlardır. Her yurtsever ve her demokrat tarafından takdir edilecek böyle bir girişim Alman devleti ve KDP tarafından görülmedik hoyratça bir yaklaşıma maruz kalmıştır.

Böyle bir yurtsever demokratik girişim içinde olan tüm Kürtleri ve dostlarını saygıyla selamlıyoruz. Demokratik eylemlerinin Türk devlet işgalini durdurmada ve KDP’nin yaratmak istediği çatışmaları önlemede rolünün olacağına inanıyoruz.

BEKLENTİMİZ KDP'NİN GÜÇLERİNİ ÇEKMESİ VE ÖNCEKİ KONUMUNA DÖNMESİDİR

KDP’nin böyle iyi niyetli, barışçıl ve demokratik bir girişimi; karşısında düşman bir güç varmış gibi karşılaması tüm Kürt halkında ve kamuoyunda şaşkınlık yaratmış ve tepkiyle karşılanmıştır. KDP gerillalarla bir çatışmanın durdurulmasını istemiyor, kanaati oluşmuştur. Zaten KDP’yle bir görüşme yapmayı beklerken; gerilla güçleri etrafına güç yığılmasıyla karşılaşmamız bizde de benzer duygular oluşmasına yol açmıştır. Bir daha vurgulamalıyız ki, KDP’yle bir savaştan kaçındığımız gibi, böyle bir savaşı Türk devletinin isteğinin gerçekleşmesi olarak görüyoruz. Bu nedenle bizim hala beklentimiz KDP’nin askeri güçlerini gerilla etrafından çekmesi ve önceki konumlarına dönmesi yönündedir.

ALMANYA SOYKIRIM SUÇUNA ORTAK OLMAYI BIRAKMALIDIR

Kürt yurtseverlerinin ve her halktan Kürt dostlarının bu barışçıl sivil demokratik girişimi bazı gerçeklikleri daha net gözler önüne sermiştir. Kürt halkının özgürlük mücadelesinin bir turnusol olduğu ve gerçekleri açığa çıkardığı bir daha görülmüştür. Alman devleti kendi yasalarını ve uluslararası yasaları çiğneyerek Kürtlerin ve dostlarının Hewlêr’e gelişini önlemiştir. Özrü kabahatinden büyük olarak bu engellemeyi de NATO üyesi Türkiye için yaptığını açıklamıştır. Böylece Almanya, soykırımcı sömürgeci Türk devletinin en büyük suç ortağı olduğunu bir daha gözler önüne sermiştir. Almanya’nın Kürt soykırımının destekçisi ve ortağı olma politikasını ısrarla ve gözü kara biçimde sürdürdüğü görülmüştür.  Başûrê Kurdistanlı bazı partilerle ilişkisi Almanya’nın bu soykırımcı yüzünü örtmez. Biz Almanya hükümetine Almanya halkı adına böyle bir soykırım suçuna yaptığı ortaklığı bırakması çağrısı yapıyoruz.

Almanya bu tutumu ile Türkiye’de faşist diktatörlüğün ayakta kalmasını sağladığını ve demokrasi ve insan hakları gibi değerleri bir tarafa bıraktığını da ilan etmiş oluyor. Türk devleti Kürt halkına ve demokrasi güçlerine karşı yürüttüğü savaşta kirlendiği ve çürüdüğü gibi, kendisini destekleyen devletleri ve siyasi güçleri de kirletip çürütmektedir. Türk devleti Kürt inkarcılığı ve soykırım politikasıyla bu hale gelirken, Almanya başta olmak üzere NATO üyesi birçok ülke de böyle bir faşist devlete destekler vererek bu duruma düşmektedirler. Zaten yakın zamanda yapılan NATO zirvesi de tutumuyla Türk devletinin işgalini destekleyerek soykırımcı politikalara ortak olduğunu bir daha gözler önüne sermiştir.

Kürt yurtseverleri ve dostları Almanya’nın ve KDP’nin bu gerçeğini ortaya çıkararak da özgürlük ve demokrasi mücadelesine önemli bir katkıda bulunmuşlardır. İşgale karşı çıkmak ve KDP’yle gerilla arasındaki savaşı durdurmak için harekete geçen Kürtler ve dostları Türk devletinin işgalini ve KDP’nin tutumunu gündemleştirerek özgürlük ve demokrasi mücadelesini daha geniş bir toplumsal ve siyasal zemine kavuşturmuşlardır. Nitekim işgale ve KDP’ye karşı tutum her gün gelişmekte, Kürt halkının özgürlük ve demokrasi mücadelesini daha güçlü bir toplumsal ve kamuoyu desteğine kavuşturmaktadır. Bu temelde Kürdistan’ı Savunma İnisiyatifini oluşturanları saygıyla selamlıyor, bundan sonraki çalışmalarında başarılar diliyoruz."