Yazılı bir açıklama yapan KCK, “82 yıl önce Pir Seyit Rıza, oğlu ve birçok aşiret lideri idam edilmişlerdir. Pir Seyit Rıza ve idam edilen Dersim ileri gelenlerini saygıyla anıyor, onların kendi kimlikleri, kültürleri ve inançlarıyla özgür yaşama özlemlerini mutlaka gerçekleştireceğimiz sözünü yineliyoruz” dedi.

Açıklamada devamla şu ifadeler yer aldı:

“1937 15 Kasım’da idam edilen Seyit Rıza ve tüm Dersim halkının tek isteği kendi topraklarında kendi kimlikleri, dilleri ve inançlarıyla özgür yaşamaktı. Ancak Şark Islahat planı ve Dersim raporlarında ortaya konulduğu gibi Dersim’in Kürt kimliği yok edilip Türkleştirilmek hedefleniyordu. Dersim ve tüm Kürdistan Türk uluslaşmasının yayılma alanı haline getirilmek isteniyordu. Dersimliler bu dayatmaları kabul etmedikleri için Türk devleti soykırım saldırısı yürütmüştür. On binlerce Dersimli katledilmiş, on binlercesi de dillerinin, kültürlerinin ve inançlarının yabancısı oldukları Türkiye illerine sürgün edilmişlerdir. Kalanlar da zor, baskı ve tüm devlet imkanları kullanılarak beyaz soykırıma, yani kültürel soykırıma tabi tutulmuşladır. Türk devlet yetkilileri tüm bunları da Dersim’e medeniyet götürmek için yaptıklarını söylemişlerdir. Ortadoğu ve Kürdistan'ın kültür ve inanç olarak en insani, en toplumcu, en doğal ve demokratik özelliklerini yaşayan Dersim görülmemiş barbarlıkla soykırıma uğratılmıştır. Dersim’de kelimenin tam anlamıyla soykırım uygulanmıştır.

Dersim soykırımı Kürt düşmanlığının zirveleştiği uygulamalarla tarihteki yerini almıştır. Türkiye Cumhuriyetinin Kürtlere karşı bir özel ve psikolojik savaş devleti olduğu Dersim soykırımı sürecinde bütün boyutlarıyla görülmüştür. Pir Seyit Rıza’nın ‘ben sizin oyunlarınızla baş edemedim bu bana dert olsun; sizlere boyun eğmedim bu da size dert olsun’ sözleri bu gerçekliği ortaya koymaktadır. Seyit Rıza’nın bu duruşu Kürt halkının bilinçlenmesinde önemli bir yere sahiptir. Türk devlet gerçekliğinin ne olduğunu çok çarpıcı biçimde ortaya koymuştur. Türk devletinin hiçbir sözüne inanılmayacağını, tüm politika ve söylemlerinin soykırımını gizlemek amaçlı olduğunu bu sözlerle dile getirmiştir.

Seyit Rıza’nın torunları ve tüm Kürt halkı da Seyit Rıza’nın duruşunu örnek alarak hiçbir baskıya, zulme, zindan ve katliam tehditlerine boyun eğmemiştir; boyun eğmeyecektir. İdam sehpasında dik duruşlarından taviz vermeyen Seyit Rıza ve Şeyh Sait’in ülke sevgisi, dil ve kültürüyle yaşam ısrarı Kürdistan özgür ve demokratik yaşama kavuşana kadar sürdürülecektir.

Dersim’de katliam ve sürgünlerle, beyaz soykırımla Kürtlüğü ortadan kaldırmayı hedefleyen Türk devleti bu amacından vazgeçmiş değildir. Dün Kürt halkının mücadelesini eşkıya, şaki diyerek ezip Kürtleri soykırıma uğratmak isteyen zihniyet bugün de terörizme karşı savaşıyoruz diyerek Kürt halkının özgürlük mücadelesini katliam, her türlü zor aygıtları ve siyasi soykırımlarla ezip soykırımı tamamlamak istemektedir. Soykırımla kendini var eden ve yaşatan bir zihniyet ve politikayla bugün soykırım saldırılarını Türkiye sınırları dışına taşırmıştır. Dün Dersim’de hangi uygulamalarda bulunmuşsa bugün Bakurê Kürdistan, Rojava Kürdistan, Başurê Kürdistan ve Şengal’de de benzer saldırı ve uygulamalarla soykırım politikalarını pratikleştirmektedir.

Dersim soykırımına karşı Hüseyin Cevahir, A. Haydar Yıldız, Mazlum Doğan, Sakine Cansız, Kazım Kulu, Dr. Baranlar, Süleyman Cihanlar, Cafer Camgözler ve Atakan Mahirler Pir Seyit Rıza gibi boyun eğmeyip direnerek Dersim kimliğini ve mücadele gerçeğini ortaya çıkarmışlarsa; tüm Kürt halkı ve özgürlük savaşçıları da Özgür Kürdistan ve Özgür Dersim’i yaratana kadar soykırımcı güçlere karşı direneceklerdir.

Seyit Rıza ve arkadaşlarını idam edilişlerinin 82. yılında onların duruşlarını örnek alan özgürlük savaşçıları fedai ruhla her türlü bedel vermeyi göze alarak soykırımcıları mutlaka yenilgiye uğratacak, Özgür Kürdistan, Demokratik Türkiye ve Demokratik Ortadoğu’yu gerçekleştireceklerdir.”