Soykırım saldırılarında devletin silah zoruyla ilçeden çıkardığı Cizreliler, bulundukları yerlerde de komünal yaşamlarını örgütleyerek, "Asla topraklarımızı terk etmeyiz. Cizre'ye dönerek, Kentimizi küllerinden yeniden yaratacağız" diyor.
ANF
ŞIRNAK
Cumartesi, 30 Ocak 2016, 11:00
Şırnak'ın Cizre ilçesine yönelik soykırım saldırılarında devletin silah zoruyla ilçeden çıkardığı Cizreliler, Güçlükonak'a bağlı Germav (Belkısana) kaplıcalarında zorlu şartlarda yaşam mücadelesi veriyor. Germav'daki pansiyon ve otel odalarını geceliği 10-15 liraya kiralayan Cizreliler, devletin hiçbir yardımını ise kabul etmiyor. Bazı aileler ise tek başlarına oda kiralayamadıkları için 2-3 aile aynı odada yaşıyor. Cizreliler yaşadıkları zorluklara rağmen bulundukları yerlerde de komünal yaşamlarını örgütleyerek, "Asla topraklarımızı terk etmeyiz" diyor.
"Sokağa çıkma yasağı"nın ilanından sonra yapılan yoğun saldırılardan sonra Cizre'den çıktıklarını söyleyen Sabahat Akgün, "Yasak geldikten sonra 17-18 gün daha Cizre'de kaldık. Tank ve top seslerinden çocuklarımızın psikolojisi bozuldu. Sabaha kadar uyuyamıyorduk. Başımızı kapıdan dahi çıkaramıyorduk. Aralıksız bir şekilde bizleri tarıyorlardı. Sonuna kadar da toprağımızı, evimizi bırakmayız, dedik. Türkiye'nin metropollerine göç edip ne yapacağız, diyorduk. Ancak sonunda evlerinizden çıkmazsanız sizi öldüreceğiz dediler. Tanklarla, toplarla bombalıyorlardı evlerimizi. Erdoğan elindeki tüm silahları Cizre'ye getirerek, üzerimizde kullandı. Bizler de sonunda çıkmak zorunda kaldık" dedi
Evlerinden silah zoruyla çıkarıldıklarını dile getiren Akgün, üzerlerindeki elbiseler dışında hiçbir şeyi alamadıklarını söyledi. Akgün, "Bizleri silah zoruyla çıkardılar. Evimizden çıkarken hiçbir şey alamadık. Bir iğne bile alamadık, evimizden. Şimdi de evimize ne oldu, yandı mı, kaldı mı, yıkıldı mı bilmiyoruz" ifadelerinde bulundu. 'Kentimizi küllerinden yeniden yaratacağız' Devletin kendilerini metropollere sürerek ucuz iş gücü ve kendilerine hizmetçi yapmak istediğini kaydeden Akgün, bunu asla kabul etmeyeceklerini dile getirdi. Akgün, "Bugün evimiz yakılmış da olsa, yıkılmış da olsa bizler tekrar oraya döneceğiz. O küllerden evlerimizi yeniden yapacağız. Türkiye'nin metropollerine göç etmeyeceğiz. Biz onların topraklarını işgal etmemişiz ki. Onlar gelip bizim memleketimizi viraneye çevirdi. Malımızı mülkümüzü talan ettiler. Bizler topraklarımızı terk etmeyeceğiz. Sadece çözüm ve barış istiyoruz. Artık kanın akmasını istemiyoruz. Gerilla annelerinin ayağa kalktığı gibi polis ve asker anneleri de ayağa kalkarak 'biz bu savaşı istemiyoruz' desinler. Ne zamana kadar sürecek?" diye sordu.
Sadece üzerlerindeki elbiseleri alabildiler Germav'da geleceliği 10 liraya bir oda tuttuklarını ve 10 nüfusla o odada kaldıklarını belirten Şahabettin Zenit ise, zor şartlarda hayatta kalmaya çalıştıklarını söyledi. Zenit, evinden çıkarken sadece üzerindeki elbiselerini alabildiğini ifade ederek, "Bizler göçertildik. Yerimizden yurdumuzdan edildik. Halimizi görüyorsunuz. Bu pantolonla gelebildim. 46 gündür aynı pantolonu giyiyorum. Evet, bizler kaçtık ama bugün perişan haldeyiz. Halimiz hiç de iyi değil" diye kaydetti.
Devletin zulmünden dolayı kaçtıklarını ancak bunun ilk göçleri olmadığını belirten Zenit, 1994 yılında da köylerinin yıkıldığını belirtti. Zenit, "Bizler devletten dolayı kaçtık. Onların saldırılarından, tanklarından, toplarından kaçtık. Bodrumlara sığınmıştık. Artık bir çözümün olmasını istiyoruz. Köylerdeydik. Oradan da bizleri göçerttiler. 1994 yılında da aynı şeyi başımıza getirdiler. 22 yıl aradan sonra aynı şeyi bize yine bize yaptılar. O zaman da evimizi yaktılar, bugün de şehrimizi yaktılar" dedi.
Günlüğü 15 liraya kiraladığı bir göz odada 10 nüfus kaldıklarını dile getiren Mehmet Arsu,"Eskiden Suriyelilere üzülüyorduk. Göç ettiler, zor durumdalar diye. Ama şimdi bizler aynı duruma düştük. Bizler buralarda perişan olduk. Kiralarımızı ödeyemiyoruz. Bazılarının yiyecek ekmeği dahi yok. Normalde buranın kirası geceliği 40 lira. Ama bizim mağduruyetimizi bildikleri için, bir de kış olduğu için 15 lira alıyorlar. 10 kişi kalıyoruz. İş yok zaten. Hepimiz akşama kadar bu yolda voltalar atıp akşam evimize gidiyoruz. Artık huzur istiyoruz" diye konuştu.