Kerîmî: KDP Türkiye’ye izin vermezse, bu saldırılar gerçekleşmez

Doğu Kürdistanlı Yazar Elî Kerîmî, "Türkiye’nin daha kapsamlı saldırıları karşısında hazırlıklı olmayız” dedi. Kerîmî, "KDP Türkiye’ye izin vermezse bu saldırılar gerçekleşmeyecek" diye belirtti.

Doğu Kürdistanlı Yazar ve siyasi aktivist Elî Kerîmî, Türk devletinin 24 Nisan günü Medya Savunma Alanları’nda bulunan Metîna, Avaşîn ve Zap’a yönelik başlattığı saldırıları ve Güney Kürdistan topraklarını işgal etmesini ANF’ye değerlendirdi.
Türk devletinin Kürt halkına yönelik düşmanlığının 100 yıllık bir geçmişinin bulunduğunu belirten Kerîmî, şunları dile getirdi:

“Geçtiğimiz yüzyıllarda Kürtlerin düşmanları, Kürtleri bir halk olarak kabul etmeyerek onlara yönelik inkar, imha siyasetini devreye koymuştu. 1. Dünya Savaşı ardından da Kürdistan parçalandı. Kürdistan’ın parçalandığı coğrafyada hiçbir zaman Kürtlerin varlığı kabul edilmedi. Bu düşmanların en kötüsü olan Türk devleti kurulduğu 1920’lerin başından beri düşmanca siyasetini yürütüyor. Çünkü bu devletin kuruluş felsefesi olan tek dil, tek millet ve tek bayrak Kürt halkını hedef alan düşmanlığın en üst düzeydeki ifadesidir.
Fakat Kürt toplumu düşmanlar karşısında asla boyun eğmedi ve bu asimilasyon siyasetine karşı direnişe geçti, Türkleşmeyi kabul etti. Bu durum Türk devletinin düşmanlığını daha da körükledi.”

'GÜNEY KÜRDİSTAN’IN KAZANIMLARI HEDEF ALINIYOR'

Kürt halkının Kürtlerin dilini, kültürünü, örf ve adetlerini kabul etmeyen bir düşmanla karşı karşıya olduğunu belirten Kerîmî, “Bundan dolayı olacak ki bu devlet Kürdü Kürt yapan bütün değerlere saldırıyor. Bizler Türkiye’nin daha kapsamlı saldırıları karşısında hazırlıklı olmayız” diye konuştu. Kerîmî, Türk devletinin Güney Kürdistan’ın kazanımlarını hedef aldığını, İran’ın da sürekli bu parçayı bombaladığını, Heşdi Şabi’nin de aralıksız şekilde saldırılarını sürdürdüğünü ifade etti.
Türkiye’nin bu saldırılarını “terörle mücadele” adıyla yaptığını, ancak aslında bu saldırılarla Türkiye’nin Ortadoğu’da terörizmi yaydığını belirten Kerîmî, batılı ülkelerin sessizliğini eleştirdi. Batının Türkiye’nin bu planlarını karşı durması gerektiğini dile getiren Kerîmî, saldırıların hedefi olan Kürt gerilla ve savaşçılarının verdiği mücadeleye dikkat çekti.

‘ABD İKİYÜZLÜ, KÜRTLER DİKKATLİ OLMALI’

Kürt halkı ve savaşçılarının yürüttüğü mücadeleyle DAİŞ’in yenildiğini belirten Elî Kerîmî, “Amerikan Kongresi 60 yıldan sora Ermenilere yapılanları soykırım olarak kabul ettiği gün Türk devleti Kürtlere yönelik yeni soykırım planlarını devreye koyuyor. Üstelik bu soykırım saldırıları ABD ve batının onayıyla gerçekleşiyor” dedi.

 Uluslararası arenada Kürtlerin seslerini daha yüksek çıkartması gerektiğini ifade eden Kürt yazar Kerîmî ABD’nin iki yüzlü bir siyaset yürüttüğünü söyledi. Kerîmî değerlendirmesinin devamında ABD’nin sıkça dile getirdiği “Biz Kürtlerin dostuyuz” sözünün gerçek olmadığını belirtti. ABD’nin Kürtlerin hakları için değil petrol kaynakları için bölgede bulunduğunu ifade eden Kerîmî “ABD bir yandan Ermenilere yapılan katliamlara soykırım diyor, diğer yandan Kürt devriminin öncülerinin yakalanması için para ödülü koyuyor, ABD’nin bu ikiyüzlülüğüne karşı Kürt halkı duyarlı olmalı” çağrısı yaptı.

Güney Kürdistan’da yaşanan son gelişmelere de dikkat çeken Kerîmî, Kürt halkına dönük saldırılarının Kürtlerin birliğinin olmamasından kaynaklandığını vurguladı. Kürtlerin ulusal bir yaratmasının elzem olduğunu belirten Kerîmî “Her siyasi gücün kendi silahlı birlikleri var. Şayet ulusal bir gücümüz olsaydı Heşdî Şabî Pird’de 2 peşmergeyi şehit etmezdi, Türk devleti de Kürdistan’ın dağlarını bombalamazdı” diye konuştu.

‘KDP İZİN VERMEZSE TÜRK DEVLETİ SALDIRAMAZ’

Birçok kez ulusal kongreyi oluşturma girişimlerinin başarısızlıkla sonuçlandığını da hatırlatan Kerîmî, KDP yönetimi ve Mesud Barzani’ye de sert tepki göstererek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Mesut Barzani’nin ‘hiçbir gücün Kürdistan topraklarını işgal etmesine müsaade etmeyeceğiz’ dediği bir süreçte Türk devleti Kürdistan Bölge Yönetimi’ni hiçe sayarak bu saldırıları başlattı. Şayet KDP Türkiye’ye izin vermezse, hiçbir şekilde bu saldırılar gerçekleşmeyecek. Bu da KDP’nin köle Kürdü temsil ettiğinin göstergesidir.”