KJK'den 1 Eylül mesajı: İşgale karşı durma vakti geldi!

KJK Koordinasyonu 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, "Savaşın ve kadın kırımının yaşandığı son 1 Eylül olsun! Birliğimizi geliştirelim. Tüm işgalci güçlere karşı örgütlenelim ve işgale karşı durma vakti gelmiştir" dedi.

KJK Koordinasyonu yaptığı yazılı açıklamada, 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla, savaşa, kadın kırımına, tecride ve işgalciliğe karşı mesajlar verirken, Kürtleri de birliğe çağırdı.

KJK, Türk rejiminin en tehlikeli dönemini ve yıkılma sürecini yaşadığını belirtirken, "AKP-MHP Ergenekoncu soykırımcı rejim bu sürecin altında kalacaktır" vurgusunda bulundu.

KJK'nin açıklaması şöyle:

"Kadınlar, ezilenler ve emekçilerin 1 Eylül dünya barış gününü özgürlük ve onurlu barışla inşa edilmiş bir dünya yaratacağımıza olan umut ve kararlılığımızla kutluyoruz. Hegemonik güçlerin yüzyılımızı savaşlarla, özgür geleceğimizi, soykırım ve işgal savaşıyla boğmaya çalıştığı bir dönemde karşıladığımız 1 Eylül dünya barış gününü, tüm halkların barışına ve özgür geleceğimizi inşa zamanlarına dönüştürmede daha kararlı ve direnişçi bir mücadeleyi geliştireceğimize olan inancımızın, umudumuzun yüksek olduğu dönemlerden geçmekteyiz.

Bu yolda mücadele eden herkesi devrimci duygularımızla selamlıyoruz. Bugün dolayısıyla barış, demokrasi ve özgürlük uğruna canlarını feda eden şehitlerimizi saygı ve minnetle anıyoruz. Tüm halkların ve ezilenlerin barış, kardeşlik, özgürce birlikte yaşayabileceği bir dünya özlemi ve ütopyası ile karşıladığı 21. Yüzyıl; ne yazık ki, tam bir kaos, çatışma ve ağır savaşlarla dolu bir yüzyıl haline dönüştürülmek istenmektedir. Ama 21. yüzyıl kadın yüzyılıdır. Kapitalist Modernite güçleri ve ulus devletlerin yürüttüğü egemenlikçi, sömürgeci ve kaostan beslenen politikaları Ortadoğu’yu bir savaş deryasına dönüştürmüştür. Kâr ve iktidar hırsıyla emeğin sınırsız sömürüsü, liberalizmin yaşamın tüm alanlarında yaydırılmasıyla toplumsallığın yok edilmesi yaşanmaktadır. Erkek egemenlikçi zihniyetin tahakkümcü, cinsiyetçi uygulamaları, tecavüzcü politikaları yaşamın ve siyasetin tüm alanlarında yaşanmaktadır. Yine toplumsallık, özgürlük ve demokrasi, toplum kırım, kadın kırımı, soykırım uygulanmaktadır.

'21'İNCİ YÜZYILI KADIN YÜZYILI YAPACAĞIZ'

Savaştan güç elde etme hırsıyla halklar ve mezhepler arası çatışmalar körüklenmektedir. Kadınlar üzerindeki cinsiyetçi politikalarla sömürü, hak gaspları, şiddet, tecavüz ve kadın kırımları başta Türkiye olmak üzere dünyanın her karışında her geçen gün çok daha sistematik ve özel savaşın stratejik bir saldırı dalgası olarak tırmandırılmakta ve teşvik edilmektedir. Özelikle tecavüzcü Türkiye devleti açısında bu yönüyle daha fazla faşistleşen ve kadın kırımcılığında birincilikte yer almaktadır

3. Dünya savaşı olarak boyutlanan bu kadın ve toplum kırım saldırıları karşısında ezilenlerin, sömürülenlerin örgütlü birliği, örgütlülüğü ve birleşik direniş mücadelesi ,yine en önemlisi de kadınların örgütlü birliği ile 21. Yüzyılı kadın yüzyılı yapacağız. İşte barış, kardeşlik, özgürlük ,demokrasi ve en önemlisi de kadınların yüzyılı haline getirmede son derece kadınlar kararlı olduklarını, günlerdir İstanbul sözleşmesi ve tecavüz saldırılarından dolayı sokaklardan hiç ayrılmayan kadınların mücadele duruşlarında görmekteyiz.

'FAŞİST REJİM EN TEHLİKELİ DÖNEMİNİ VE YIKILMA SÜRECİNİ YAŞIYOR'

Erdoğan-AKP-MHP faşist Ergenekon rejimi en tehlikeli dönemini ve yıkılma sürecini yaşamaktadır. Bu yıkılma sürecini Kürdistan'a işgalini Heftanin savaşı ile hızlandırmış durumdadır. İşgal ve soykırım savaşının bir siyaseti ve politikası olarak, Önderliğimize yönelik geliştirdiği işkence ve izolasyon tecrit olmaktadır. Önderliğimize yönelik bu tecrit uygulaması halkların, sabrını, öfkesini taşırmıştır. AKP-MHP Ergenekoncu soykırımcı rejim bu sürecin altında kalacaktır. Faşizm yıkılarak, mutlaka yenilgiye uğratılacaktır.

'ÖNDER APO'NUN ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN EVRENSEL ÇAPTA ÇALIŞMA ZAMANI'

Halkımızın ve özgürlükten, demokrasiden yana tüm kesimlerin bu saldırılar karşısında topyekun daha radikal mücadele etmesi artık zorunlu hale gelmiştir. Önder Apo’nun özgürlüğü Türkiye ve Ortadoğu barışına dönüşeceğine olan inancımızı bir kez daha belirtiyoruz. 2020 yılının bir eylül dünya barış gününü insanlık ve tüm halkların büyük bir özlemi olan barış ve özgürlük günlerine uzak olmadığımıza olan umudumuzu ifade ediyor, tüm halkların 1 Eylül dünya barış günlerini selamlıyoruz. Ekolojik bir dünyanın, 21.yüzyılın ideolojisi olan kadın özgürlüğünün geliştiği bir dünyayı yaratacağımıza inanıyoruz. Dünya ve Ortadoğu’nun barışına en fazla çalışan ve emek veren Önder Apo’nun özgürlüğü için evrensel çapta çalışmanın zamanı geldiğini ifade ediyoruz.

'BİRLİĞİMİZİ GELİŞTİRELİM'

Bugün sistemin en çok yüklendiği, yöneldiği, soykırımdan geçirdiği kadın kimliği şahsında toplumlar, halklar, inançlar ve tüm kimlikler soykırımdan geçirilmektedir. 21.yüzyıl gerçeği temelde özgürlük problemine, modernitenin krizine ve 3.dünya savaşına yol açan temel çelişkilerin dışa vurduğu, karakter kazandığı bir yüzyıldır. Bu yüzyılın kadın yüzyılı olacağı tespiti cins çelişkisinin açığa çıkmasına ve çözümüne dair oluşan koşullara ve bunu başarma gerekliliğine dayanmaktadır.

Bu yüzyılda yaşadığımız savaş, erkek aklının ulaştığı çirkinliği göstermektedir. Tüm bunlar emperyalistler için sistemlerini kurtarma savaşı olurken ezilenler, kadınlar, halklar için de demokrasi ve özgürlük sistemlerini kurmadır. Özgürlük savaşı olmaktadır. Bu temelde 1 Eylül'ün insanlık için ve tüm kadınlar için kendi sistemlerini geliştirdikleri rahat ve özgür bir yaşamın gelişmesine vesile olmasını umut ediyoruz. Bu savaşın ve kadın kırımının yaşandığı son 1 Eylül olsun! Birliğimizi geliştirelim. Tüm işgalci güçlere karşı örgütlenelim ve işgale karşı durma vakti gelmiştir. İşgal savaşının ve kadın kırımlarının olmadığı 1 Eylül barış günlerini karşılayalım. İnsanlık için anlamı büyük olan bugünü Kürdistan, dünya, Ortadoğu halklarının barışına ve zaferine dönüştürelim. Herkesi faşizm ve işgale, tecavüze ve adaletsizliğe karşı mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz."