'Korona, virüs ailesinin bu yüzyıldaki versiyonudur'

Koronavirüs salgınına karşı gerilla alanlarında önlemlerin alındığını söyleyen Dr. Serbilind Dersim, "Korona, virüs ailesinin bu yüzyıldaki versiyonudur. Bilim insanları böylesi virüslerin her yüzyılda çıkabileceklerini elbette biliyorlardı" dedi.

Kürdistan dağlarında hem gerilla hem de doktor olan Dr. Serbilind Dersim, tüm dünyayı etkisi altına alan ve özellikle son süreçte Türkiye ve Kuzey Kürdistan’da da önemli yansımaları olan koronavirüsün hem biyolojik hem toplumsal hem de politik etkilerini değerlendirdi. Virüslerin ortaya çıkma durumlarının yeni olmadığını söyleyen Dr. Serbilind Dersim, "1914’lü yıllarda kedilerde ve vahşi hayvanlarda açığa çıkan bir virüs ve ilk kez 1963 yılında tespit edilmiştir. Bu virüsün en çok bilinenlerinden biri de Sars virüsüdür.

Sars virüsü de 2002-2003 yıllarında Çin’de açığa çıkan dünyada çok fazla ölüme neden olan bir virüstür. O zaman da neredeyse 37 ülkeye yayılmıştı. Yine Suudi Arabistan’da ‘Mers’ adında bir virüs açığa çıktı. Mers virüsü, Sars virüsü kadar olmasa da dünyada çok sayıda insanın ölümüne yol açtı. Sars virüsü çok yayıldığı zamanlarda bilim insanları, virüsün tamamen yok edilmediğini, önümüzdeki süreçlerde tekrar çıkabileceğine dair açıklamalar yapmıştı. Şunu belirtebiliriz ki bu virüs salgınının hiçbir geçmişi yokmuş gibi birdenbire açığa çıktığını söylemek doğru değil. Korona virüs ailesinin bu yüzyıldaki versiyonudur. Bilim insanları böylesi virüslerin her yüzyılda çıkabileceklerini elbette biliyorlardı" diye konuştu.

TÜRKİYE TÜM YATIRIMLARINI SAVAŞA YAPIYOR

Türkiye’nin sağlık politikasına değinen Dr. Serbilind, hükümetin yaşadığı çıkmazı şöyle dile getirdi: "Türkiye’nin doğru bir sağlık politikası hiçbir zaman olmadı. Hiçbir zaman insan sağlığını öncelikli olarak ele almadı. Her zaman tüm yatırımını iktidara ve savaşa yaptı. Bu anlamda bugün Erdoğan değil 7 aylık maaşını, bütün maaşlarını toplayıp halka verse, halktan çalmış olduğu vergileri ödeyemez. Erdoğan, bin odalı saraylar yapacağına, toplum sağlığına, sağlık çalışanlarına, emekçilere, işçilere, emeklilere ilişkin yatırım yapmış olsaydı, bugün daha sağlıklı bir toplum gerçeğinde COVİD- 19 salgınını karşılayabilecek durumda olabilirlerdi.

Var olan hükümet artık Türkiye’yi yönetebilecek durumda değil. Büyük bir çıkmaz yaşamaktadır. Halk da bunun farkında. Bu nedenle bugüne kadar vermiş olduğu vergilerin hesabını sorması lazım. Toplum hükümetin iktidar politikalarına yatırım yapmak yerine, kendi çözüm gücü olabilmelidir. Çünkü toplumun bu düzeyi var. Örneğin son günlerde yapılan ‘Ödemiyorum Kampanyası’ var. Aslında bu çok anlamlı bir sivil itaatsizlik eylemidir. Bu kendi çözüm gücünü oluşturma inisiyatifini ortaya koymadır."

KAPİTALİST MODERNİTE KANSERLEŞEN BİR TOPLUM GERÇEĞİ YARATTI

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın savunmalarında da ortaya koyduğu “Kapitalist modernite kanserleşen bir toplum gerçeği yaratmaktadır” belirlemesine dikkat çeken Doktor Serbilind, "Önderliğin bahsettiği kanserleşme sadece biyolojik anlamda toplum kanserleşmesi değil, toplumsal kanserleşmedir. Bugün kapitalist modernite sisteminin yarattığı toplum gerçeği doğanın dengesini alt üst etmiştir. Köy ve kent arasındaki denge bu sistem tarafından yok edilince tüm insanlar kentlere kapatılmıştır.

Dolayısıyla insanlar köy yaşamından, komünal sistemden, yani doğadan koparıldıkça, daha sağlıksız bir biçimde yaşamlarını sürdürmektedirler. Aslında bugün hem biyolojik hem toplumsal olarak insanların yaşadıkları, kapitalist sistemin insanları sürüklediği, kanserleşen bir toplum örneğidir. Bu sorunun tek çözümü kapitalist modernitenin yaşam tarzından vazgeçmek ve Önderliğin demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü toplum paradigmasını yaşama geçirmedir" diye konuştu.

KORONAVİRÜSE KARŞI DAĞLARDA ÖNLEM ALINDI

Dr. Serbilind koronavirüse karşı gerilla güçleri içerisinde alınan tedbirlere değinerek, tüm toplumun dikkat etmesi gereken noktalara ilişkin de şunları belirtti: "Dağlarda görev yapan doktorlar olarak gerilla güçlerimiz için her türlü önlem alınmıştır. Toplum için alınacak tedbirler konusunda da şunları belirtebiliriz. Bir metreden daha fazla birbirine yaklaşma olmamalı, insanlar özellikle el temizliği olmak üzere bulundukları ortamın temizliğine dikkat etmelidir.

Bu tür hastalıklara karşı önemli tedbirlerden biri de bağışıklık sistemini güçlü tutmaktır. Bu virüsün elbette ki sadece temizlik ile ya da evde kalma ile ortadan kaldırabilecek bir salgın olduğunu söylemek zordur. İnsanlar toplumsal dayanışma ile, kapitalist modernitenin dayattığı yaşam tarzından vazgeçerek daha sağlıklı bir toplum gerçeği içerisinde yaşamlarını devam ettirebilirler."