Açıklamada, Heyet Tahrir el-Şam’ın (HTŞ) Suriye’de yürürlüğe koyduğu cihatçı ideolojinin mezhepsel çatışmaları derinleştirdiği ve son süreçte sahil kentlerinde katliam ve soykırımlarla kaos yarattığına dikkat çekildi.

“Cihatçı sistemin Alevilere yönelik gerçekleştirdiği soykırımı bugün aynı vahşetle Dürzilere yönelttiği” ifade edilen açıklamada, HTŞ’nin “böl-parçala-yönet” politikasıyla toplumsal bileşenler arasında fitne yaratarak özgürlükçü ve özerk toplulukları bastırmak istediği belirtildi.

Kadim bir topluluk olan Dürzilerin tarih boyunca direndiği vurgulanan açıklamada, kadınların da cihatçı ideolojiden en çok zarar gören kesimlerden biri olduğu hatırlatıldı.

“Demokratik ve özgür bir toplumun inşası için temel, yegane garanti öz savunmadır. Kadınlar olarak Suriye’deki hassas sürece öncülük ederek bölgenin huzur ve güvenliğini sağlayabiliriz” denilen açıklama şu ifadelerle son buldu:

“Mücadele ve ortak aklın sağduyusuyla özgür yaşamı inşa edeceğiz. Suriye için yegane çözümün, örgütlü kadın aklıyla özgür yaşamı inşa etmek olduğunu bir kez daha vurguluyoruz. Suriye halklarımıza karşı işlenen katliamların intikamını almak için verilecek en büyük cevap, örgütlü ortak akılla meşru savunmada rol alarak tüm kadınları, halkları demokratik ve barışçıl bir şekilde kucaklayan demokratik bir Suriye’ye ulaşmaktır.”