Suruç’ta SGDF üyelerinin bombalı saldırı ile katledilmesine ilişkin açıklama yapan MLKP Merkez Komitesi, “Katliamın hesabını sormak ve devrimci savaşımı büyütmek MLKP'nin boynunun borcudur. Türkiye ve Kuzey Kürdistan'da da, Rojava ve Şengal'de de bu borç ödenecektir” dedi.

Yazılı bir açıklama yapan MLKP Merkez Komitesi, katliam, işkence ve tecavüz makinası, faşist politik İslamcı DAİŞ’in aşağılık yüzünü bu kez de Pirsus’ta gösterdiğini belirtti. Silahsız, savunmasız, genç devrimcileri hedefleyen kitle katliamına insanlık suçlarına bir yenisini eklediğini vurgulayan MLKP Merkez Komitesi, “Dökülen kanlar DAİŞ'in olduğu kadar, AKP'nin ve inkarcı sömürgeciliğin faşist militarist kurumlarının da ellerindedir. Yalana ve demagojiye batmış alçakların ikiyüzlü açıklamaları kimseyi aldatamaz. Suç ortaklığı sayısız kanıtla ortadadır.

Faşist politik İslamcı DAİŞ'in sosyalist gençlere saldırısı tesadüf değildir. Çünkü, onlar, Kobanê direnişinde ve Rojava devriminin tüm cephelerinde savaştılar, Emre olup, Sinan olup, İvana olup ölümsüzleştiler. Çünkü onlar, Haziran ayaklanmasında, Kobanê dayanışmasında ve 6-8 Ekim serhildanında mücadelenin en ön cephelerine koştular. Çünkü onlar, direniş ve eylemdeki işçilerle ve ezilenlerle omuz omuza durdular. Çünkü onlar kadın özgürlük mücadelesinde, kadın isyanında öne atıldılar. Çünkü onlar faşizmin tutuklama terörüne ve zindanlarına boyun eğmediler. Çünkü onlar sosyalizm mücadelesinin bayraktarıydılar” dedi.

Faşist politik İslamcı DAİŞ ve suç ortaklarının bu katliam ile sosyalist gençliğin mücadelesini darbelemek, Rojava devriminin savunulmasını ve Kobanê’nin inşası eyleminin yerini kesimlere yansımasını engellemek, kitlelere korku salmak, halkların birleşik savaşının gelişmesini önlemek istediğine dikkat çeken MLKP Merkez Komitesi açıklamasında şunları belirtti: “Biz katilleri ve faşist amaçlarını 1 Mayıs 77'den, Maraş, Gazi ve Roboski katliamlarından iyi tanıyoruz. Boşuna! Mücadele de, Rojava devriminin savunulması ve Kobanê'nin inşası da, genç komünistlerin safları da büyüyecek ve genişleyecektir. Kitleler, özgür ve insani yaşam için savaşımda yeni dalgalarla ilerleyeceklerdir.
Acımız büyük, fakat bilinmeli ki, öfkemiz daha büyük. Katliamda ölümsüzleşen komünist genç kadın ve erkeklerin, onlarla birlikte toprağa düşen genç yürekli komünistler, Ferdane Kılıç'ın, Cemil Yıldız'ın ve devrimci Trabzonsporlu Koray Çapoğlu'ların adları ve anıları daima yaşatılacak, idealleri yaşam ve mücadele gerekçemiz olarak yüksekte tutulacaktır.

Türk ve Kürt halklarımızdan, Çerkes, Arap, Laz, Ermeni, Rum, Boşnak, Gürcü, Abhaz, Süryani, Roman ulusal topluluklarından, Alevi ve Êzîdî inancından, sömürü ve zulüm düzeninin hizmetindeki politik İslamcılığa hayır diyen Müslümanlardan işçileri, kadınları, gençleri, yoksulları, emekçileri, köylüleri, LGBTİ bireyleri, aydınları, sanatçıları, bilim insanlarını ölümsüzlerin uğurlamalarına katılmaya, DAİŞ ve AKP cephesine karşı tek yumruk, tek barikat olmaya, özgürlük ve sosyalizm mücadelesini yükseltmeye çağırıyoruz.
Halklarımızın faşist politik İslamcı düşmanları, katliamın suç ortakları, ölü bedenlere saygısızlık yapanlar, katliamı lanetlemek için yürüyüş ve gösteri hakkını kullanan insanlarımıza saldıranlar, yalana dayalı faşist psikolojik savaş yürütenler, er ya da geç bunların bedelini ödeyeceksiniz. Bu, özgürlük, adalet, halklara eşitlik ve sosyalizm bayrağıyla ölüme meydan okuyan o genç bedenlere sözümüzdür.
Katliamın hesabını sormak ve devrimci savaşımı büyütmek MLKP'nin boynunun borcudur. Türkiye ve Kuzey Kürdistan'da da, Rojava ve Şengal'de de bu borç ödenecektir.”