Nusaybin’de 7 kez uygulanan abluka ve sokağa çıkma yasağına rağmen kendi mahalle ve sokaklarını terk etmeyen halk, AKP hükümetinin ‘savaşa devam’ kararına cevap vererek, “Burası Botan’dır, askeri darbe uygulayarak bizi haklı davamızdan alıkoyamazsınız” dedi.

Nusaybin’de öz yönetim ilanından sonra halka yönelik başlatılan saldırılara karşı 5 ayrı mahallede öz savunmaya geçen halk, Türk ordusunun tanklarla yaptığı saldırılara karşı direnmekten başka şanslarının kalmadığına vurgu yapıyor. Hamile kadınların, çocuk ve yaşlıların tank atışları sonucu katledildiğine vurgu yapan Nusaybinliler, “Bu katliamın kararını veren asker, polis, siyasetçi uluslararası mahkemelerde yargılanacaktır. Bunlar Cengizhan’ın geleneğinden geldiğini biliyoruz ama bize direnmek düşüyorsa ona da dünden hazırız.”

ANF’ye konuşan Nusaybinlilerin görüşlerini sizinle paylaşıyoruz…

‘BURASI BOTAN’DIR AND OLSUN BOYUN EĞMEYECEĞİZ’

Fatma Akçin: Nusaybin’de 7 kez sokağa çıkma yasağı ilan ediliyor ve her yedisinde de evimizi, sokağımızı ve mahallemizi terk etmedik. Erdoğan ve çetesi bunu çok iyi bilmelidir; burası Nisêbînê rengindir. Burası Botan’dır. Botan halkı sonuna kadar direnecek bedeli ne olursa olsun biz burada direneceğiz. Ant olsun ki boyun eğmeyeceğiz. Hamile kadınları katleden sarayın çetesine seslenmek istiyorum; Erdoğan ‘Kobanê düştü düşecek’ diyordu. Bak senin çetelerin başına Kobanê’de ne geldi? Kürtlerin yiğit gençleri senin çetelerini cehenneme gönderdi. Burada da senin çetelerin gerilla annelerine kalsa, şehit annelerine dahi kalsa Kürdistan’da bozguna uğrayacaklar. Siz sivil insanları katlederek hiçbir yere varamazsınız. Esad için ‘kendi halkını katleden katil’ diyordun ey Erdoğan, şimdi sen Kürt halkının öldürülmesinden zevk alıyorsun. Ama bu senin yanına kar kalmayacak çünkü Kürt halkı artık bilinçlendi, katlederek Kürt halkı bu saatten sonra davasından döneceğini sanıyorsan çok yanılıyorsun.

‘DAVUTOĞLU KENDİ ÇOCUĞUNU SAVAŞA GÖNDERSİN’

Mütha Selvi: Benim çağrım Başbakan Davutoğlu’nadır; burası Botan’dır, biz de Botan halkı olarak sizin inkar ve imhanıza topyekun ayaklanmışız. Hatırlamıyor musunuz? 1990’lı yıllarda da üzerimize JİTEM ile geldiniz sivil insanları katlettiniz, şimdi o sivil insanların çocukları hendeklerin arkasında sizi mahallelere sokmuyorlar. Ey Davutoğlu; her gün televizyonlarda yapmacık tehditlerinde bulunuyorsun bir de Kürdistan’a gelecekmişsin. Beni Nusaybin’e de davet ediyoruz. Ayrıca yoksul Türk çocuklarını Nusaybin’e gönderme yiğitsen kendi çocuğunu buraya savaşa gönderirsin. Burada yoksul Türk halkının çocuklarının ölmesine bizimde vicdanımız elvermiyor.

‘BUNLAR CENGİZHAN’IN DEVAMIDIR’

Hacı Sönmez: Fırat Mahallesine defalarca abluka ve sokağa çıkma yasakları ilan edildi. Şimdi de sivilleri katletmek için askeri darbe devreye konulmuş durumda. Bugün dünyanın gözü önünde katliam gerçekleştiren Türk ordusu gerçekleştirdi katliamların hesabını tek tek verecektir. Bu operasyonların başındaki asker ve polisler, çocukları katletme emrini veren bu kişilerin kaçışı olmayacaktır. Şimdi Kürt halkını katliamla korkutmak istiyorlar işte Zilan, Dersim ve birçok katliamın benzerini 21. yüzyılda tanıklık ediyoruz. Bugün Erdoğan nasıl Dersim katliamına vurgu yapıyorsa yarın birileri de onun yaptığı katliama vurgu yapacak. Tarihe bir bakın Türk devletinin son 100 yılda Kürt halkına yönelik gerçekleştirdiği onlarca katliamla anılıyor. Tüm Türk liderleri Kürtleri katletmekle anılıyor. Bunlar Allah’ın emri ile ölseler de yargılanmaktan kaçamayacaklar. Artık devir eski devir değildir, Kürtler bedel ödeyebilir ama zafere ulaşmaktan başka şansı da yoktur. Çünkü Kürt halkı haklıdır. Örgütlü bir halkı yok etmeye hiçbir zaman gücü yetmeyecektir. Şuan tarihimize, kentlerimize ve örgütlü yapılarımıza barbarca saldırıyorlar ama biz bitmeyeceğiz. Ataları Cengizhan gibi önlerine ne geliyorsa yakıp yıkıyorlar. Yine kazanan Kürt halkı olacağından hiç şüphemiz yoktur.