Sakin ama fırtına yüreklidir Digor!

2015 yılında büyük bir patlamanın içinde tanıdım Zilan Digor'u. Zilan'a Kürdistan gibi narin olduğunu söylediğimde, Mazlum Piro'yu tanımama vesile olan o cümleyi kurmuştu: "Bakma böyle narin durduğuma biz savaşçılığımızla tanınırız..."

Bir gece yarısı tanklar eşliğinde uğrayıp bir daha gitmek bilmeyen Diyarbakır zindanlarındaki işkenceyi direniş halayına dönüştüren Mazlum Doğan'ın ismini alır Cenga Heftanin gerillası Mazlum Piro. Mazlum ismini alırken direnişi kaderi eylemişti. Bu tarihten gelen bir ruhtu. Ve o ruh şimdi bir ceng meydanında, Heftanin'de canlanıyordu. Daha önce yine bir ceng meydanında Amed'in ortasında Sur'un bir sokağında. Her şeyiyle direnen bir kadının gözlerinde saklıydı Mazum Piro. Aynı toprağın doğurduğu iki yiğitti.

2015 yılında bir kalabalığın tam ortasında, büyük bir patlamanın içinde tanıdım Zilan Digor'u (Evin Erken). Ömrüme değdi ve sonra da halkının özgürlüğüne savurdu o ömrü. Zilan'la tanıştığımızda, o kadar narin gözüküyordu ki tıpkı Kürdistan gibiydi. Bunu ona söylediğimde, Mazlum Piro'yu tanımama vesile olan o cümleyi kurmuştu: "Bakma böyle narin durduğuma biz savaşçılığımızla tanınırız, sakin ama fırtınalıdır yüreği Digor’un."

Zilan Digor, Kürdistan'a büyük bir özlemle gelmişti. Zilan, sadece bir yıl kaldı kavganın güzelliğinde. Zilan Digor 2016 yılında sonun muhteşem olacağına inanıp savaşçılarıyla Sur'un sokaklarında Türk ordusunu perişan eden Büyük Komutan Çiyager’in komutasında direndi ve şehit oldu.

GENÇ YAŞTA ZİNDAN İLE TANIŞTI

Mazlum Piro'yu ilk gördüğümde Zilan'daki ruh yeniden canlanmıştı Heftanin'de. Mazlum Piro (Murat Aktaş), bir fırtına sabahında Digor'da dünyaya geldi. Ve her Kürdün karşılaştığı sürgün yaşamla tanıştı. Her şey hızlı gelişti Murat Aktaş için. Sistemin emeği sömürdükçe sömürdüğü, tekelinde tuttuğu şehirlerde yaşadıkça yaşamın anlamsızlığına varıyordu ve çıkış yolu arıyordu. Arayışı arttıkça, eylemsellik artıyordu, işkence artıyordu, anlam verme artıyordu. Her şey doğru orantıyla ilerliyordu onda. Düşmanını tanıdıkça, direnişi artıyordu. Ve "özgürlük" dediği çığlığı yükseldikçe koskoca bir şehirde gözler ona çevriliyordu.

Genç yaşta zindan ile tanıştı. Daha önceden de öğrendiği, isminin anlamını tarih bellediği Mazlum Doğan'ı öğreniyordu. Düşmanın zindanını ona zindan yapan bir tarihti Mazlum Doğan. Ve Murat orada karar verdi; "doğuşumu gerçekleştirip, emeklemeye başlayacağım özgür dağlarda ismim Mazlum olacak" demişti. Ve zindandan çıkınca kavganın güzelliğine bilgeliği de ekleyip yürümeye başlamıştı. Anlam sadeleşiyor, yaşam hızlıca örülüyordu.

DURMADAN SAVAŞTI

2015 yılında yola çıktı Murat ve kavganın yoluna vardı. Yol; kavgaya, Murat Mazlum'a dönüştü. Mazlum Piro, 2015 yılında özgürlüğe yol aldı. Birçok yerden geçti, birçok şeye şahitlik etti. Belki de defalarca öldü ve dirildi. Ve Heftanin'le buluştu. Buluştuğu gün başladı ceng. 2019 yılında geldi Heftanin'e Mazlum Piro. Ve geldiği günden beri durmadan savaştı. Kürtlerin, halkının, kadınların kanını emmeye yeminli, korkak bakan işgalcilerle, elleri ihanet kokan Kürt ulusunun unutamayacağı ihanetçilerle, kendisiyle ve gerici olan her şeyle…

17 Haziran'da işgalciler Dupişk tepesine saldırmak istediklerinde, Mazlum Piro iki gün boyunca sırt sırta verdiği gerilla Agit ile işgalcilere karşı direndi. Tanıyorum ben bu ruhu. 2015 yılında Amed'de Sur'un bir sokağında bir kadın yaşıyordu. "Biz savaşçılığımızla tanınırız, sakin ama fırtınalıdır yüreği Digor’un." Tanıyorum bu ruhu, işkenceyi perişan etti direnişiyle Amed zindanlarında. "Direnmek yaşamaktır!" Mazlum Piro, iki ruh taşıdı bedeninde. Ve omuzladı en güzel ruhların ortaklığını. Bir ceng meydanında, Heftanin’de…