Savaş yalanları, gerillanın tokadı -2-

Türk devleti gerçekleri halktan saklamak için gerillayı halka ‘zayıf, bitmek üzere ve eylem yapamaz olarak, kendi askerlerini ise ‘Türk ordusu güçlüdür, gerilla darbe vuramaz’ şeklinde lanse ediyor.

Türk ordusunun Bradost alanına yönelik başlattığı işgal hareketi “Pençe” hepimizin hafızasında canlı bir şekilde duruyor. Tabi hatırlatmak gerekir ki aklımızda kalan şey operasyon değil, operasyon görüntüsü niyetine basına servis edilen bilgisayar oyunu görüntüleri idi. Böyle büyük bir yalan ile başlayan Pençe isimli işgal saldırılarını sürdürebilmek için elbette başka yalanlara ihtiyaç duyacaktır Türk devleti.

Gerillanın yaptığı her eylemi saptırmak, sonuçlarını yanlış aktarmak ve çok önemli olan eylem biçimini değiştirerek haber servis etme, gelenek gibi bir durum oldu artık Türk devletinde. Atılan tarihi yalanlara bir tanesi daha ekleniyor, tabi bu yalanda daha temkinli yaklaşıyorlar. Durumdan ürkmüş olan devlet yetkilileri bizzat kameraların karşısına geçip konuşmuyor. Normal koşullarda konuşmak için can atan işgalciler, bu sefer sessiz. Sadece resmi yazılı açıklama ve basın yayın organları aracılığıyla yalanı dışa yansıtıyorlar. Durum böyle olunca daha da şüpheleniyor insan, demek ki sağlam bir tokat inmiş. Gerilla bu defa ne yaptı diye, düşünüyoruz hemen. Herhalde devleti acıtan bir durum olmalı sessiz kaldılar ise.

ALİ DİREJ VADİSİ'NDE NELER OLMUŞTU?

Gerilla 31 Mayıs 2018 tarihinde, işgal edilmek istenen Pençe operasyonu bölgesi olan Xakurke alanında harekete geçiyor. Sabah saat 08:30 sularında başlıyor gerillanın savaş halayı. Gerilla önceden mevzilere girmiş ve gelen askerleri vurmaya başlıyor.

Bu eylem ile ilgili HPG şu açıklamayı kamuoyu ile paylaşıyor: "Güney Kürdistan toprakları içerisinde bulunan Sidekan’a bağlı Bradost bölgesindeki Ali Direj vadisi çevresinde bulunan bazı tepelerde hareket halinde bulunan gizli birlikler, güçlerimizce denetim altına alınmıştır. Uzun bir süre denetimde tutulan bir düşman birliği Ali Direj vadisine yakın bir tepede saat 08:30’da güçlerimizce hedeflenmiştir. Yakın mesafeden, 2 koldan etkili bir şekilde vurulan bu düşman birliğinde 5 düşman askeri öldürülmüştür. Güçlerimiz burada asker cenazelerinin üzerine gitmiş ve öldürülen askerlerin üzerinden 2 adet HK-33 (Melez) silahı, 1 adet BKC silahı, 1 adet gündüz dürbünü, 1 adet hedef noktalayıcı ve birçok askeri yaşam malzemesi ele geçirmiştir."

Ali Direj vadisinde yaşanan durum bu iken, TSK çok farklı ve ayrıntısız bir açıklama yapıyor. Tabi biliyorlar ne kadar çok ayrıntı verirlerse o kadar fazla rezalet çıkacağını.

GERİLLA ASKER MEVZİLERİNDE ASKERLERİ BEKLİYOR

Gerillanın attığı tokadın görüntülerini görünce devlet yetkililerinin sinmesinin ve yalan söylemelerinin nereden kaynaklandığını anlıyoruz hemen. ‘Xakurke’yi temizledik’ yalanları havada uçuşurken bir anda gerilla hayalet gibi ortaya çıkıyor. Gerilla, hareketli bir düşman birliğinin tuttuğu mevzilere girmiş ve askerlerin mevzilere gelmesini bekliyor. Yani asker mevzilerinde, askerleri vurmak için bekliyor. Devlet yetkilileri kamuoyuna ‘mevzilerimizde bizi vurdular’ diyemeyecekleri için yalan makinası devreye giriyor hemen.

Bu duruma en uygun yalanı hemen buluyorlar ve ‘çatışma çıktı, şehit verdik’ şeklinde açıklamalar geliyor. Gece saatlerinde asker mevzilerinde askerleri bekleyen gerillanın yaptığı eylem ‘çatışma’ oluyor birden. Hatırlatalım ki çatışma gerillanın işi değildir, gerilla ani vurur, felç eder. Bu eylem de tam öyle bir eylem oluyor. Gerilla hayalet gibi bir anda ortaya çıkar ve birkaç dakikada işini bitirip, geri çekilir. Yani söylendiği gibi çatışma gibi bir durum yoktur ortada. Eylem öyle etkili ve ani oluyor ki hem askerler şaşırıp karşılık veremiyor, hem de şok geçirmiş olan havuz medyası işleri karıştırıyor. Bazıları ‘çatışma’ bazıları ise ‘saldırı oldu’ diyor.

TSK'NİN AÇIKLAMASI GERÇEĞİ ÇARPITMAK İÇİNDİR

Gerilla TV’nin yayınladığı eylem görüntüsü ve TSK’nin yaptığı açıklama yan yana getirildiğinde aradaki fark yani yalanlar açıkça görülüyor. TSK’nin eyleme ilişkin açıklaması şöyle: "31 Mayıs 2018 tarihinde Irak kuzeyindeki operasyonlar esnasında bölücü terör örgütü mensupları ile çıkan çatışma neticesinde üç kahraman silah arkadaşımız şehit olmuştur." Evet, yapılan açıklama sadece bu. Bir çatışma yaşanmış ve 3 asker hayatını kaybetmiş deniliyor. Sürekli ballandıra ballandıra anlattıkları hikayeler bu sefer yok. Neden? Çünkü gerilla tarihi bir eylem yaptı da ondan. Gerilla onca tepe ve keşif uçağı altında askerlerin içine girip, kendi mevzilerinde onları vuruyor da ondan.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar: "Mehmetçik, komandolarımız pençe operasyonlarında girilmedik yer bırakmadı, TSK’nın pençesi gerillanın ensesindedir" sloganlarını toplantı salonlarında atsa da "kahraman askerlerin" yaşadığı durum söylenenlerin tam tersi. Askerlerinin ağlanacak durumları hiç umurlarında olmadan atıp tutmaya devam edebiliyorlar. Milli Savunma Bakanlığı’nın yaptığı bilgilendirme toplantısında, yalanlara devam kararı, alındığı hemen belli oluyor. Açıklamayı yapan yetkili kişi, “Xakurke bölgesinde başlatılan Pençe operasyonunun planlandığı şekilde başarılı bir şekilde devam ediyor” dese de hemen eylem görüntüleri akıllara geliyor ve yalanın bu kadarı da olmaz, diyesi geliyor insanın.

NEDEN EYLEM BİÇİMİ HAKKINDA YALAN SÖYLÜYORLAR?

TSK’nin söylediği bu yalanın onlar için önemli bir nedeni var elbette. Faşist AKP-MHP saltanatı tüm hesaplarını ve planlamalarını Kürt Özgürlük Hareketini bitirme üzerinden yapmakta. Yani kendi geleceklerini PKK ve gerillanın bitirilmesinde görüyorlar. Halkın tepkisini ve çıkacak olan farklı sesleri, ırkçılığı tetikleyerek bastırmaya çalışıyor, ‘gerilla bitti, bitiyor’ yalanları ile ayakta kalıp, ömürlerini uzatmayı amaçlıyorlar. Kuşkusuz halka ‘gerilla sızdı, pusu attı, askerlerimiz öldü’ diyemeyeceklerdir. Yani gerillanın yaptığı eylemlerin şeklini değiştirmeye büyük özen gösteriyorlar. Ya uzaktan ateş edilmiştir, ya da havan atılmıştır. Çünkü gerillada ‘saldırı ve eylem’ yapacak güç kalmamıştır onlara göre. Çünkü halkı sürekli böyle kandırıp, ayakta kalmaktadırlar.

Halkın paralarını ‘teröre karşı kullanıyoruz’ diye çalıp ancak böyle yiyebilmekteler. Özellikle gerilla savaşında eylem biçimlerinin anlamı büyüktür. Gerillanın eylem biçimi ve eylemi hem gerillanın gücünü, hem de karşısındaki ordunun durumunu gözler önüne serer. Gerilla sızma yapıp vuruyorsa, silah kaldırıyorsa demek ki hem zinde hem de güçlüdür. Bir orduya karşı sızma yapılıp askerleri kendi mevzilerinde vuruyorsa, o ordu zayıftır. Türk devleti bu gerçekleri halktan saklamak için dediğimiz gibi eylem biçimleri üzerinde bile özel yalanlar üretmektedir. Çünkü gerillayı halka ‘zayıf ve bitmek üzere, eylem yapamaz’ olarak, kendi askerlerini ise ‘Türk ordusu güçlüdür, gerilla darbe vuramaz’ şeklinde lanse etmişlerdir. Kısacası bu yalanın deşifre olması bütün hayallerinin yıkılması anlamına gelecektir. Bundan kaynaklı yaptıkları tek şey ‘yalanlara devam’ olmaktadır.

GERÇEKLER GÜN GİBİ ORTADA

Gerillanın yaptığı bu eylemin Kürdistan’da verilen gerilla savaşını tüm gerçekleri ile gün yüzüne çıkardığı inancındayız. Gerillanın çektiği bu görüntüler savaş tarihine geçecek görüntülerdir. Görüntüler o derece etkili olmuştur ki şuurlarını kaybeden bazı devlet yetkilileri: "Bunlar, gerillanın yaptığı eylemin görüntüleri olamaz, bunların hepsi montaj ve filmlerden alıntıdır" diyebilmiştir. Gerillanın yaptığı eylemin görüntüleri, devlet yetkililerinin zihinlerini alt üst etmiş, şoka girmelerine neden olmuştur. Her ne kadar Türk devleti yalanlar ile yaşananları çarpıtmaya çalışsa da gerçekler ortadadır. Özel savaş politikaları ile yapılmak istenen, halkın iradesini kırmak ve mücadele etmenin anlamsız olduğu algısını yaratmaktır.

Devlet iyi hesap yapmaktadır. Halkın güvendiği gerilla yenilmiş gösterilirse halkın iradesi kırılacak, mücadele zayıflayacaktır. Tüm bunlara rağmen gerilla vurmaya ve gerçekleri çıplak bir şekilde gözler önüne sermeye devam ediyor, yani nafiledir bu yalanlar çünkü gerilla yenilmiyor. Görüntülerde de görüldüğü gibi gerilla tokadını vurmaya devam ediyor. Sözde ‘eylem yapamaz’ hale gelen gerilla, askerlerin mevziisinde onları bekliyor ve silahlarını kaldırarak dönüyor. Yalancı basının tüm gündemini işgal eden ünlü “Pençe harekatında” bunlar oluyorsa ne diyelim artık yorum sizin.