Seferi Yılmaz: Kürt öldüren ceza almıyor

Umut Kitabevi'ni bombalayan devlet elemanlarına beraat istenmesine tepki gösteren Seferi Yılmaz, “AKP ve Ergenekon anlaşması sonucunda bu noktaya gelindi. Kürt öldüren kimse ceza almayacak” dedi.

Kitabevini bombalayan 3 devlet elemanına önceki günkü duruşmada beraat istenmesinin, AKP ile Ergenekon anlaşmasının sonuçlarından biri olduğunu belirten Seferi Yılmaz, şunun altını çizdi: “Bu yargı, AKP’nin yargısıdır, dolayısıyla gerçek anlamda bir adalet beklemiyorum.”

Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde Umut Kitabevi'ne yönelik 9 Kasım 2005'te bombalı saldırı yapan astsubaylar Ali Kaya ve Özcan İldeniz ile itirafçı Veysel Ateş’in yeniden yargılandığı davanın 14. duruşması, önceki gün Van 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. 

3 devlet elemanı da duruşmaya katılmadı. Umut Kitabevi'nin sahibi Seferi Yılmaz ve Van Barosu avukatları duruşmada hazır bulundu. 

İlk olarak söz alan Seferi Yılmaz, geçmiş ifadelerini tekrar ederek sanıkların suçüstü yakalandığını ve cezalandırılmasını istedi. Daha sonra dava avukatlarından Van Barosu Başkan Yardımcısı Hamza Çiftçi, bombayı atanların halk tarafından suçüstü yakalandığını hatırlattı. Çiftçi, “Sanıkların bu suçu işledikleri sabittir. Sanıklar yönünde tutuklama kararı çıkarılmasını talep ediyoruz. Dosya sürüncemede bırakılıyor. Şu an bu şahıslar rahat bir şekilde gezebilmesi toplum vicdanı tarafından kabul edilemez” dedi. 

Daha sonra savcılık esas hakkında mütalaasını sundu. Savcı mütalaasında 3 devlet elemanı hakkında “Delil yetersizliği” gerekçesiyle beraat edilmesini istedi. Mahkeme heyeti bir sonraki duruşmayı 20 Aralık’a erteledi. 

AKP İLE ERGENEKON ANLAŞMASININ SONUCU

Duruşma sonrası ANF’ye konuşan Seferi Yılmaz, suçüstü yakalanan sanıkların bulunduğu araçtan çıkan belgelerin ve kendisiyle ilgili yapılan tespitlerin, krokilerin her şeyi ortaya koyduğunu hatırlattı. Yılmaz, şunları söyledi: “Hesapları başkaydı ama evdeki hesap çarşıya uymadı. Halkımız olay günü kaçan kişiyi Ali Kaya’nın bulunduğu araçta yakaladı. Olayın büyümesi üzerine Özel Harekât Timlerinin müdahalesi ile deliller yok edilmek istendi, keşifler sırasında halka ateş edildi ve bir kişi hayatını kaybetti. Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya tarafından hazırlanan iddianamenin ardından mahkeme sanıklara 39 yıl ceza verildi. Ceza Yargıtay tarafından onandı. Savcı Ferhat Sarıkaya’nın FETÖ’cü olduğu gerekçesiyle gözaltına alınmasının ardından yapılan başvuru neticesinde Yargıtay’da bu dosya yeniden bozuldu. Tanık beyanları, telefon görüşmeleri ve olay yerinde yakalanan deliller, her şeyi ortaya koymasına rağmen davanın yeniden görülmesi sonucunda bugün de Cumhuriyet Savcısı mütalaasında sanıkların beraatını istedi. O dönem AKP iktidarı ‘Askeri vesayeti kıracağız’ diyerek bu davayı sahiplenmişti. Başbakan Erdoğan, kamuoyu önünde sözler verdi. Ancak daha sonra ‘Şemdinli halkının tanıklığını kabul etmiyoruz’ noktasına gelindi. AKP ve Ergenekon anlaşması sonucunda bu noktaya gelindi. Görüyoruz ki; Kürt öldürmek serbesttir ve Kürt öldüren kimse ceza almayacak. Bu yargı, AKP’nin yargısıdır ve dolayısıyla gerçek anlamda bir adalet beklemiyorum. Tüm kamuoyunun duyarlı olması ve 16 yıl önce gösterdiği tepkiyi bugün de göstermesi gerekir.”

TAM BİR HUKUK GARABETİ

Avukat Kadir Kutevi ise FETÖ’cü hakimler ve savcılar gerekçe gösterilerek davanın yeniden görüldüğünü, oysa birçok davada bu gerekçeyle yeniden yargılama taleplerinin reddedildiğine işaret etti. Şemdinli davasında bu gerekçeyle yapılan yeniden yargılamada beraat istemine varıldığını kaydeden Av. Kutevi, “Biz hukukun herkese adil biçimde uygulanmasını istiyoruz. Hukukta böyle çifte standart olmaz. Dosyada bu kadar tanık beyanı, yeterli delillere rağmen beraat istenmesi, tam bir hukuki garabettir. Davanın peşini bırakmayacağız" dedi.