AKP-MHP rejiminin 19 Ağustos günü HDP'li 3 büyükşehir belediyesini kayyum atayarak gasp etmesinden sonra tepkiler büyüyor. Amed, Van ve Mardin de yaşayan Kürtler, her gün protesto eylemlerini sürdürüyor. Yine Kürdistan ve Türkiye'nin diğer kentlerinde de bu eylemler devam ediyor. Mardin Büyükşehir Belediyesi eşbaşkanları Ahmet Türk ve Figen Altındağ, ANF'ye açıklama yaptı.

TÜRK: TÜM KÜRDİSTAN'DAKİ SALDIRILARLA PARALEL

Türk, Batı ve Güney Kürdistan'ındaki saldırıların, Kuzey Kürdistan'daki belediyelerin gasp edilmesiyle paralel ilerlediğini vurguladı. Kürtlerin 31 Mart seçimlerinde demokrasiden yana tavır koyduklarını ifade eden Türk, Kürtlerin demokratik bir değişim ve dönüşüm için oylarını kullandıklarını belirtti. Türk, Kürtlerin hukuksuzluk, adaletsizlik ve eşitsizliği esas alan bir anlayışa karşı tavrını ortaya koyduğunu söyleyerek, Türkiye'nin Kürt muhalefetini sindirmeye ve susturmaya yönelik bir mantık ile hareket ettiğini kaydetti. 

'SALDIRILARIN AMACI...'

AKP'nin milliyetçi ve ırkçı anlayışı yanında tutmaya çalıştığını belirten Türk, devam etti: "Biz çok iyi biliyoruz ki geçmişten bugüne kadar tekçi anlayışlar, düşmanlar yaratarak iktidarlarını sürdürebilmişlerdir. Birilerini hedef seçerek ayakta kalmaya çalışıyorlar. Merkez medyayı da yanına alarak, tüm yaptıkları haksızlıkları örtbas ediyorlar. Ama bugün baktığımızda bu siyasetin para etmediğini görüyoruz. Çünkü toplumun her kesiminden insanlar, 19 Ağustos'ta yapılan siyasi darbenin gerçekten hukuka ve adalete dayanmadığını görmeye başladılar. Yine atılan iftiraların altının boş olduğunu anlıyorlar. Tabii uzun soluklu bir mücadelenin içindeyiz. Bugün Ortadoğu önemli gelişmeler yaşıyor. Kürtler, Ortadoğu'da önemli bir aktör, değişim ve dönüşümün öncüsüdürler. Bütün bunları bir araya getirdiğimizde, aslında yapılan saldırıların amacını kavramış oluyoruz."

'BAŞUR YÖNETİMİ SESSİZ KALMAMALI'

Kürtlerin bir bütün olarak gasp edilen belediyelere karşı tepkilerinin ortaklaşması gerektiğinin altını çizen Türk, "Keşke Başur Kürdistan'ı yönetiminin tepkisi CHP'lilerin tepkisi kadar bile olsaydı. Ama suskun kaldılar. Bu suskunluk ve sessizlik aslında Kürtler üzerinde bu kadar ağır politikalar üretenlere cesaret vermektedir. Ben, 46 yıldır aktif siyasetin içindeyim. Peşmergelerin kamp kamp dolaşarak buraya gelişlerini biliyoruz. O kardeşlerimize Avrupa dahil her yerden yardımlar topladık. Ama bugün burada Kürtler üzerinde bir zulüm politikası yürütülürken onların suskun kalmaları anlaşılır gibi değil. Fakat tüm bunlara rağmen bizim yine diyaloğu kesmememiz lazım. Ortak demokratik değerler ve Kürtlerin menfaati doğrultusunda birbirimizi ikna etmemiz gerekiyor" diye konuştu.

ALTINDAĞ: ÖNCEDEN PLANLANDI

Figen Altındağ ise şunları dile getirdi: "Bu, halkın iradesinin gasbıydı. Daha önceden planlanmış bir hamledir bu. Biliyorsunuz, belgeleri de ortaya çıktı. Bugün Mardin başta olmak üzere kayyum atanan kentlerimizde herkes haksızlığa uğradığımızı söylüyor. AKP'lisi bile bunu böyle dile getiriyor. Her kesimden tepki var. Bu tepkiler de gittikçe dünya genelinde çoğalıyor. Bu zulümdür ve kabul edilemez bir haksızlıktır. Genel merkezimizin yürütmeyi durdurma kararı ile ilgili bir çalışmaları var. Çünkü bu ne hukukidir ne de siyasi bir karardır. Tamamen keyfidir. Ama bu halkın gücü ve iradesi galip gelecek, bizler de belediyelerimize döneceğiz."