Ucaman: Çiftçi kenevire teşvik ediliyor

Ziraat Mühendisleri Amed Şubesi Odası Başkanı Samet Ucaman, yanlış tarım politikasından dolayı çiftçinin kenevir gibi ürünler ekmeye başladığını, sistemin de teşvik ettiğini söyledi.

Tarımsal araçta, yakıtta, tohumda, buğdayda, gübrede ve ilaçtaki yüksek vergiye dikkat çeken Ziraat Mühendisleri Amed Şubesi Odası Başkanı Samet Ucaman, “Çiftçiler tefecilerin eline düşüyor.  Sosyolojik alanını etkileyen, toplumu ayrıştırıp ve çatıştıran bir ahlaki dejenerasyonla karşı karşıyayız” dedi.

ANF’ye konuşan Ziraat Mühendisleri Odası Amed Şubesi Başkanı Samet Ucaman, genel anlamda ciddi bir kuraklığın yaşandığına dikkat çekerek, ürünlerin birçok yerde tarlalardan alınamadığını ve biçerlerin dahi tarlalara giremediğini belirtti. Ucaman, bu sorunların tarımsal politikalar ve ekolojik problemlerle ilgili olduğunu söyledi.

ÇİFTÇİ ÜRÜNÜNÜ TARLADAN ÇIKARAMIYOR

Özellikle Kuzey Kürdistan’da ki tarımsal politikaların son 15 yılda vandalizme ulaşmış durumda olduğunu kaydeden Ucaman, şöyle devam etti: “Tarım ile ilgili özel bir politika geliştirmek gibi bir durumları yok. Örneğin, devletin vergilerinden dolayı mazot fiyatları ciddi meblağlara ulaşmış düzeyde. Mazotun yüzde 70’i vergidir. Elektrik, gübre, tohum ve ilaçların da vergileri hakeza öyle. Çiftçinin durumu böyleyken, hükümete yakın olan kesimler ise bir taraftan merkezdeki ihaleleri alıyor, diğer taraftan da dış ülkelerin arazileri kiralayıp oralarda ekim yapıyor. Oradaki gübre, mazot ve benzeri giderler de Türkiye’nin sisteminin dışında olduğu çok daha ucuza mal edilmiş oluyor. İçerideki ürünlerin, dışarıdan gelenler ile rekabet şansı da ortadan kalkmış oluyor. Çiftçi artık ürününü tarladan bile çıkaramıyor, çünkü tarladan ürünü toplamak da ekstra bir masraf oluyor.”

NARKOTİK ÜRÜNLER EKİLİYOR

Kuzey Kürdistan’da çiftçiliğin nasıl yapıldığına ilişkin de konuşan Ucaman, şunları paylaştı: “90’lı yıllarda köyler yakılıp yıkıldıktan sonra zaten çiftçilik yapılmıyordu. Sadece günlük ihtiyaçlarını karşılamak için bahçelere ekilen sebzeler ve küçük baş hayvanlardan elde edilen ürünler var. Köy boşaltmalardan kaynaklı genel anlamda köylerde tarım yapılmıyor. Dolayısıyla kırsal bölgelerde tarımdan bahsetmek mümkün değil. Ancak ova bölgelerde tarım yapılıyor ama eskisi gibi ürün çeşitliliği yok. Herkes sürü psikolojisiyle bir önceki yıl ne pahalıysa onu ekiyor. Örneğin, bir yıl herkes soğan ekiyor, diğer yıl patates ve benzeri olarak gidiyor böyle. Dolayısıyla piyasa arzıyla ilgili ciddi sıkıntılar oluşuyor. Böylelikle de sistem tümüyle küçülmeye başladı. Daha önce ekilen sebze ve benzerinden randıman alamayan çiftçi, bu kez kenevir gibi diğer narkotik ürünler ekmeye başlıyor. Aslında buna da sistem teşvik etmiş oluyor.”

ÜRETİCİLER TEFECİLERİN ELİNE DÜŞÜYOR

Çiftçinin aldığı her şeyde verginin olduğunu ve yüksek paraların döndüğünü vurgulayan Ucaman, şunları ekledi: “Tarımsal araçta, yakıtta, tohumda, buğdayda, gübrede ve ilaçta yüksek meblağlarda vergi var. Şu anda köylünün bir dönümlük buğday ekmesi durumunda masrafı 450 bin TL’dir. O yüzden önümüzdeki dönemlerde hem hayvansal hem de tarımsal ürünlerde fiyatlar yükselecektir. Vatandaş artık evine ekmek dahi götüremeyecektir. Yine çiftçiler yüksek paralarla yatırım yapabilmek için tefecilerin ellerine düşüyor. Bu da kan davaları ve benzeri sosyal kaosa yol açmış olacak. Sosyolojik alanını etkileyen, toplumu ayrıştırıp ve çatıştıran bir ahlaki dejenerasyonla karşı karşıyayız.”