Kürt halkı için önemli bir yere sahip olan Van Gölü Havzası, AKP iktidarının hedefi haline gelmiş durumda. Van’ın Muradiye ilçesinde asimilasyon amacıyla Türk Atayurt Otağı, Erciş ilçesinde yeni cezaevi ve Ahlat’ta ise saray yapılıyor.

Kürdistan tarihi boyunca Van Gölü Havzası, Türk devletinin hedefi oldu. Binlerce Kürt’ün soykırıma uğradığı Geliyê Zilan bölgesinde HES’ler yapılarak, bölge yok edilmeye çalışılıyor. Iğdır, Doğubayazıt, Van ve Hakkari ile Doğu Kürdistan arasında duvar örülerek Kürdistan’ı kalıcı olarak parçalamaya ve Kürtleri ayırmaya çalışıyor.

MURADİYE’DE ASİMİLASYON OTAĞI

Van’ın Muradiye ilçesine bağlı Arnis (Ünseli) Mahallesi’ne Türk Atayurt Otağı kurulması tesadüf değil.

Arnis Mahallesi (köyü), Erciş ile Muradiye sınırları arasında, Van Gölü kıyısında bulunuyor. Arnis köyünde Evditepe ve Alacahan olmak üzere iki adet nekropol alanı var. İki nekropolde Tunç Çağı'nın sonlarından başlayarak Demir Çağı'nın erken dönemi ile Urartular döneminin izleri görülüyor.

Yerleşimin güneydoğusundaki Varsak Tepe üzerinde Alacahan Kalesi’nin kalıntıları görülüyor. Alacahan Kalesi’nin Demir Çağ'da inşa edildiği belirtiliyor.

Tarihi Arnis köyü ve Van Gölü arasında, AKP iktidarı tarafından Türk Atayurt Otağı kuruldu. Muradiye ve bölgenin Türk yurdu olduğunu aşılayan iktidar, 50 dönüm arazi üzerinde kurduğu 8 otağa, 16 Türk devletinin bayraklarını astı. Burada çalıştırılan ise bölgeye yerleştirilen Kırgız Türkleri.

XELAT’A TÜRKLEŞTİRME SARAYI

AKP’nin hedefi haline gelen bir yer ise Bitlis’in Xelat (Ahlat) ilçesi. Kürtler tarafından hediye anlamına gelen “Xelat” olarak adlandırılıyor. Selçuklu döneminde bölgeye Türkmenler yerleştirilerek Türkleştirilmeye çalışıldı ama amacına ulaşamadı. AKP iktidarı tarafından Ahlat’ta Van Gölü kenarında yapılan sarayın maliyetinin en az 125 milyon TL olduğu belirtiliyor. Erdoğan’ın “yazlık köşkü” olarak yapılan bu sarayla, Ahlat kenti Türk yurdu olarak kabul ettirilmek isteniyor.

ERCİŞ’E BİR CEZAEVİ DAHA

Kürt ve Kürdistan tarihi açısından önemli bir yere sahip olan Erciş de yüz yıldır Türk devletinin hep hedefinde oldu.

Erciş halkı, 1930’da Ağrı Serhildanı’nda Türk devletinin soykırımına uğradı. Erciş bölgesinde bulunan Geliyê Zîlan’da on binlerce Kürt katledildi. Buradaki toplu mezarların bir kısmı 1960’da Zîlan bölgesinde yapılan Koçköprü Barajı’nın altında bırakıldı.

Bununla yetinmeyen devlet, daha sonra Zîlan’da HES’ler yaparak, bölgenin acılarını, hafızasını ve toplu mezarları yok etmeye çalıştı.

Erciş halkına baş eğdiremeyen AKP iktidarı, yatırım adı altında Van Gölü kıyısında 100 milyon TL değerinde cezaevi yaptı, üstelik Erciş’te iki cezaevi olmasına rağmen.