Van’da binler Suruç katliamını protesto etti

DBP ve HDP Van İl Örgütleri, Suruç katliamını düzenledikleri yürüyüş, basın açıklaması ve oturma eylemi ile protesto etti.

DBP ve HDP Van İl Örgütleri, Suruç katliamını düzenledikleri yürüyüş, basın açıklaması ve oturma eylemi ile protesto etti.

Suruç katliamını protesto etmek için Feqiyê Teyran parkında toplanan binlerce kişi “Döktüğünüz kanda boğulacaksınız”, “Pirsus katliamının hesabı soracağız”, “Pirsus katliamını lanetliyoruz” yazılı pankart taşıyan kitle, “Katil IŞİD, işbirlikçi AKP”, “Kürdistan faşizme mezar olacak” sloganları atarak, İki Nisan Kavşağına kadar yürüdü. Yürüyüşe HDP Van İl Eş Başkanı Veysi Dilekçi, DBP Van İl Eş Başkanı Hamiyet Şahin, Münir Aras, HDP Van milletvekili Remzi Özgökçe, Van Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Hatice Çoban, İlçe Belediye Eş Başkanları, TUYAD-DER, GÖÇ-DER, MEYA-DER, BARIŞ ANNELERİ MECLİSİ, KJA, DBP GENÇLİK MECLİSİ, YÖDER, MHD, KESK, VADAY-DER, DİSK, KURDİ-DER ve binlerce kişi katıldı.

Basın açıklamasını HDP Van İl Başkanı Veysi Dilekçi yaptı. Bugün Suruç’ta insanlığın bir vahşete tanıklık ettiğini söyleyen Dilekçi, “Kobanê'nin yeniden inşa çalışmalarına katılmak üzere dün İstanbul'dan Urfa'nın Suruç ilçesine gelen Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyesi 300 gencin konakladığı Amara Kültür Merkezi bahçesinde bir patlama meydana geldi. Kobanê’ye geçecek olan gençlerin yapacakları açıklama öncesi toplandıkları kültür merkezi bahçesinde yaşanan şiddetli patlama sonucu kültür merkezinin bahçesi kan gölüne döndü. Olayda şu ana kadar 30’un üstünde kişi yaşamını yitirirken, yüzlerce kişi yaralandı. Bizler bu vahşeti gerçekleştirenleri çok iyi tanıyoruz. Amed mitingine bombayı koyanlar ile Suruç’ta bugün bu vahşeti yapanlar aynı zihniyettir. Bu katliamın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Bedeli ne olursa olsun Suriye’nin kuzeyinde bir devlet kurulmasına izin vermeyeceğiz’ ve iki gün önce söylediği ‘6-7-8 Ekim olaylarını unutmadık’ açıklamasının hemen ardından gerçekleşmesi bir tesadüf değildir” dedi.

Kobanê ile dayanışmak için yola çıkan Türkiyeli devrimcilerin hedef alınmasının Kobanê etrafındaki enternasyonal dayanışmayı dağıtmak amacıyla yapılmış bir saldırı olduğunu kaydeden Dilekçi, “Bu, halklarımıza, Kobanê etrafındaki devrimci dayanışma ruhuyla kenetlenen Türkiye halklarına ‘Bu dayanışmadan vazgeçin’ mesajıdır. Bizler de buna karşın dayanışmamızı daha da arttıracağız. Şimdi, daha fazla dayanışma içinde olma zamanıdır. Bu katliamın ardından halkımızı, il, ilçe teşkilatlarımız ve tüm kurumlarımızı derhal güvenlik tedbirlerini almaya ve duyarlı olmaya çağırıyoruz. Hükümet, halklarımızın can ve mal güvenliği tedbirlerini almak için, her türlü sorumluluğunu yerine getirmekle mükelleftir. Her türlü istihbarat ve güvenlik açığından şu andaki hükümet sorumludur. Hükümet derhal harekete geçip katilleri ortaya çıkarmalıdır” şeklinde konuştu.

Suruç'ta meydana gelen insanlık dışı, kalleşçe saldırıyı lanetlediklerini kaydeden Dilekçi konuşmasını şöyle tamamladı: “Herkes şunu bilsin ki halkımız bu vahşi saldırılara karşı kendi öz savunmasını geliştirebilecek düzeydedir. Kimse halklarımız üzerinden kirli hesaplar yapmasın. Türkiye halkları on yıllardır olduğu yaptığı gibi bu katliama da sessiz kalmayacaktır. 6-7-8 Ekim bunun en büyük örneğidir. Kimse halkımızın sabrını sınamasın. Halkımız eğer tüm katliamlara rağmen sağduyu ile hareket ediyorsa bu çaresizliğinden değil barışa olan özlemi ve isteğinden kaynaklanmaktadır. Saldırıda yaşamını yitiren tüm arkadaşlarımıza Allah'tan rahmet, halklarımıza ve yakınlarına başsağlığı dilerken, yaralanan arkadaşlarımıza da acil şifalar diliyoruz.”

Açıklamanın ardından oturma eylemi yapan binlerce kişi katliamı protesto etti. Kitlenin dağılışı sırasında polisin çıkarmak istediği gerginlik HDP ve DBP’li yöneticilerin araya girmesiyle son buldu.