Yaylalı: Kimyasalla gerçekleşen saldırının tanığıyım

Vasilis Yaylalı, Türk ordusunda görevliyken kimyasallarla gerçekleşen saldırıyı ANF’ye anlattı. Yaylalı “Sarımsı, turuncu gibi bir renk gökyüzüne doğru yükselmeye başladı. O cenazelerde yanmalar oldu” dedi.

14 Nisan 2022’den bu yana Zap, Avaşîn ve Metîna alanlarına dönük işgal saldırılarını sürdüren Türk ordusunun kimyasal silah ve gaz kullandığı birçok kez kanıtlandı. Geçtiğimiz günlerde ANF’de yayınlanan görüntülerde ise, Türk ordusunun kendi askerlerini yaktığı görüldü.

Türk ordusunda görevliyken ARGK gerillalarına esir düşen Yannis Vasilis Yaylalı, kimyasal silah ve kendi askerini yakma gibi Türk devletinin işlediği savaş suçlarını ANF’ye anlattı.

Şu anda barış aktivisti olan Yannis Vasilis Yaylalı, Türk devletinin kimyasal silahlarının NATO bilgisinde olduğunu belirtti. Türk devletinin sicili bozuk bir ülke olduğuna dikkat çeken Yaylalı, şunları söyledi: “Türk devleti kuruluşundan günümüze kadar birçok kez kimyasal silah kullandı. Hatta kimyasal silahların atası diyebileceğimiz mağara önünde ateş yakıp dumanlarla insanları boğma gibi teknikleri de kullandı.”

‘BİZ O RUMLARI TEK TEK TÜTSÜLERİZ’ DEDİLER

Karadenizli bir Rum ve Pontoslu olduğunu belirten Yaylalı, Pontos Katliamı’na ilişkin şu çarpıcı bilgileri aktardı: “Topal Osman, Rıza Nur’la yaptığı bir konuşmada bunu öve öve anlatıyor. ‘Biz o Rumları tek tek tütsüleriz’ diyor. Yani o mağaralarda, kendilerini korumak için dağlara savaşmaya giden partizan Rum erkekleri; çocuklar, kadınlar ve yaşlılar kalıyor köylerde. Topal Osman çetesi ve Türk ordusu köylere baskın yapıp köylüleri yakacaklar, talan edecekler diye insanlar kaçıyor, dağlara, mağaralara sığınıyor. Topal Osman gidiyor, çetesiyle birlikte Otkaya’da binin üzerinde insanı, mağaranın önünde ateş yaktırarak dumanı içeriye yönlendiriyor ve yüzlerce insanı orada katlediyor.”

Kendisinin 1990’larda Türk ordusunda asker olduğunu hatırlatan Yannis Vasilis Yaylalı, “90’larda yapmadığımız savaş suçu kalmadı. Kendi askerini odun niyetine yakan, kendi askerini ceset niyetine yakan bir ordu her şeyi yapar. Kendi askerine bunu yapanın, Kürtlere, Kürt savaşçılara, başka halklara, inançlara neler yapabileceğini siz düşünün” diye konuştu.

ASKER KIRMIZI ÇİZGİDİR’ DİYEN KURUMLAR NEDEN SESSİZ?

Yaylalı, Türk devletinin kendi askerini yakması karşısında sessizliğe bürünen Türk askerine destek veren kuruluşlara ise şöyle seslendi: “Kendi askerleri için ‘her zaman kırmızı çizgimizdir’ diyen ‘Mehmetçik’ kurumları, yani Türk ordusundaki askerlerin ölüsü üzerinden kurulan kurumlar, mağdurlar üzerinden, ‘gazi’ kurumları var, ya peki siz ne bekliyorsunuz? Niye susuyorsunuz acaba? Bu kurumları sadece muhaliflere karşı mı kurmuşlar? Devletin yan örgütü gibi bir şey mi bunlar? Bugün TSK, ‘Mehmetçik’ dediğiniz, yere göğe sığdıramadığınız, en ufak bir şeyde herkesin gözüne soktuğunuz, ‘kırmızı çizgimizdir’ dediğiniz insanları TSK katlediyor.”

Türk devletinin kendi askerlerini yakmasına karşı sessiz kalan kurumlardan Kızılay’a da tepki gösteren barış aktivisti Yannis Vasilis Yaylalı, Kızılay’ın daha önce selefi İslamcı örgütlerle bazı devletler arasında arabuluculuk yaptığına dikkat çekti. Kızılay’ın dünyanın her yerinde arabuluculuk yaptığını belirten Yaylalı, bu kuruma ise şu çağrıda bulundu: “Gerillanın elinde cenazeler var, sen Kızılay’sın böylesi dönemlerde harekete geçip arabuluculuk yapacaksın, cenazeleri getireceksin. Ama cenazeleri düşmüş gerillanın eline hareket etmiyor. Cenazeler orada yakılmış; nerede bu cenazeler diye niye sormuyorsunuz?”

Daha önce HPG’ye teslim olmak isterken bir askerin askerlerin arkadaşları tarafından arkadan vurulduğunu hatırlatan Vasilis Yaylalı, “Cenazenin yakılmasından bahsediyoruz da ölme nedenini bilmiyoruz. Belki o insanlar o kirli savaşa karşı artık tepki gösterip gerillaya geçeceklerdi? Nasıl öldüklerini bilmiyoruz. Yani gerilla tarafından yapılan bir eylemde gerilla mı öldürdü, TSK infaz mı etti? TSK’nın bu konuda da sicili kabarık bir kurum” dedi.

ZAP ONLAR İÇİN ADETA VİATNAMLAŞTI

Vasilis Yaylalı, işgalci Türk ordusunun kimyasal silah kullanması hakkında araştırma talebinde bulunan insan hakları aktivistleri, parlamenterlerin, akademisyenlerin Türk devletinin sert refleksiyle karşılaşmasını ve Şebnem Korur Fincancı’nın tutuklanmasını; “Geriliyorlar. Medya Savunma Alanları’na çakıldılar” şeklinde değerlendirdi. Zap’a yönelik Türk ordusunun başarısızlığına vurgu yapan Yaylalı, şöyle konuştu: “Orası onlar için adeta Vietnamlılaştı. Şimdi çıkış arıyorlar. Çıkışı nasıl arıyorlar? Oradan bir tepeyi bile sürekli bir şekilde tutabilseler onlar için kardır. Bunu sağlayacak savaş kurallarına uyan tüm silahları kullandılar; bu olmayınca tekrar geçmişte olduğu gibi kimyasal silahları devreye soktular. Çünkü 90’lı yıllarda da bu TSK kimyasal silahları kullandı.”

SALDIRIDAN SONRA SARIMSI BİR RENK YÜKSELDİ

Türk devletinin farklı tarihlerde insanlığa karşı çok farklı suçları işlediğini belirten Yannis Vasilis Yaylalı, kendisinin PKK tarafından esir alındığı dönemde yaşanan şu olayı anlattı: “Ben vurulup 94’te esir düştüğümde gerilla güçlerine, yanlış hatırlamıyorsam Zap alanındaydı. Bizim güvenlik birimlerinde kadın arkadaşlar vardı. Bulunduğumuz kampa yakın nehir vardı. Orada temizlenmek için, elbiselerini vb yıkamak için gittiklerinde; TSK oraya bir saldırı yaptı ve cenazelerin üstünde ne kurşun var ne başka bir şey. Sarımsı, turuncu gibi bir renk gökyüzüne doğru yükselmeye başladı. O cenazelerde yanmalar vb. oldu. Birçok arkadaş o saldırıda yaşamını yitirmişti. Bizim gördüğümüz oydu.”

İŞLENEN HER TÜRLÜ SAVAŞ SUÇUNUN TANIĞIYIM

Kimyasalı sadece esir düştüğü süreçte gördüğünü vurgulayan Yaylalı, devamla şu bilgileri aktardı: “Ama savaştığım dönemde kimyasalla saldırı görmesem de birçok savaş suçunu, yaralı gerillaların infaz edilmesini, itirafçı olmayan gerillaların helikopterden atılıp infaz edilmesini, organlarının, cesetlerinin kesilmesini, çöplere atılıp köpeklere yem edilmesini; birçok sivil insana koruculuğu kabul etmediği için darpla işkence edilmesini; yani bunların birçoğuna aktif şekilde görev yaparken şahit oldum. O yüzden gerillanın basın birimi, HPG’nin basın birimi 6 ay içinde 2 bin 500’den fazla kimyasal kullanımını açıkladığında, birçok insan şaşırsa da ben hiç şaşırmadım.”

Türk ordusunun 2021 yılının Şubat ayında Garê’ye yaptığı ve kendi elemanları olan HPG’nin elindeki 13 esirin katledilmesiyle sonuçlanan işgal saldırısını da hatırlatan Yaylalı, “TSK çıkmaza girerse her türlü kirli mekanizmayı kullanabilir. İşte Garê katliamına bakarsak, orada da görülür. Kendi askerini vuran insan, kendi askeriyle gündem değiştirmeye çalışan bir ordu başka güçlere neler yapmaz? Diyor ki ben operasyonu esirleri kurtarmak için yaptım. Peki esirleri kurtarmak için gittiğinde esirlerin kafasının üstüne binlerce ton bomba mı yağdırırsın?” diye konuştu.

ASKER AİLELERİ MSB VE AKP ÖNÜNDE OTURSUN

Asker ailelerine seslenen Yannis Vasilis Yaylalı, ailelerin Milli Savunma Bakanlığı ve AKP binaları önünde oturma eylemi yapmaya çağırdı.

Yaylalı asker ailelerine ise şöyle seslendi: “Bugün çocuklarınızı AKP-MHP koalisyon hükümeti kendi siyasi bekası için orada askerleri cayır cayır yakıyor. Bırakın Kürt gerillalarını, kendi askerlerine, kendi insanlarına bile onların tutumlarını reddettiklerinde, kendi tutumlarıyla ters düştüğünde arkalarından kurşunluyorlar. Cesetlerini paramparça edip yakıyorlar. Hayvanlara o cesetleri yem ediyorlar. Gidin bunun hesabını sorun.”