HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ve beraberindekiler, bugün öğle saatlerinde Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu üyelerine yönelik düzenlenen bombalı saldırının yapıldığı Amara Kültür ve Sanat Merkezi bahçesinde incelemelerde bulundu. Patlama yerinden seslenen HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, "Burada yapılan ihmal veya güvenlik zafiyeti değil doğrudan ve çok büyük bir organizasyonun ta kendisidir" dedi. "Rojava sınırında hiç kimse MİT'in haberi olmadan hareket edemez" diyen Yüksekdağ, katliamdan siyasi iktidarın sorumlu olduğunu söyledi.
Katliamın yaşandığı Suruç'a çıkartma yapan HDP, DBP, HDK ve DTK'den oluşan heyet patlamanın yaşandığı Amara Kültür ve Sanat Merkezi'nde inceleme yaparak, halkla görüştü. HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, HDK Eşsözcüleri Sabahat Tuncel ve Ertuğrul Kürkçü, DTK Eşbaşkanı Selma Irmak ile HDP milletvekilleri Leyla Güven, Gülser Yıldırım, Edip Berk ve Çağla Demirel, patlama yerinde yaptıkları incelemenin ardından açıklama yaptı.
Konuşmasına "Yanlarında katliamdan çıkmış Kobanêli çocuklar için oyuncak, harabeye dönmüş Kobanê'ye yeniden hayat vermek için fidanlar getirmiş 300 gencin 30'u bugün burada, faşist DAİŞ çetecileri tarafından katledildi. IŞİD yıllarca bu alçakça saldırıları gerçekleştirmek için Türkiye'de örgütlendi" sözleriyle başlayan Yüksekdağ, Rojava'nın tamamında büyük yenilgiler alan çetecilerin katliamlara başvurduğunu belirtti. Amed saldırısının bu katliamlar zincirinin ilk halkası olduğunu ve mutlaka tedbirler alınması gerektiği şeklinde yaptıkları uyarıların sonrasında kendilerinin hedef alındığını ifade etti.
"IŞİD ile değil bizimle mücadele ettiler" diyen Yüksekdağ, şöyle devam etti: "IŞİD'e terör örgütü bile demekten sakındılar yıllarca. Türkiye'deki siyasi iktidar bu katliamın ortağıdır. Bu gençler, DAİŞ çeteleri gibi sınırdan silahlarla ve gizlice geçmeye çalışsaydı bugün katledilmeyecekti. Silah taşıyanlar, bomba taşıyanlar, katliam yapanlar ellerini kollarını sallayarak dolaşıyorsa bunun sorumlusu bugünkü siyasi iktidardır. Türkiye'de hele de bu sınır hattında, Rojava sınırında hiç kimse MİT'in haberi olmadan hareket edemez."
Hükümet yetkilerinin son dönemdeki icraat ve söylemleriyle katliamlara zemin yarattığına dikkat çeken Yüksekdağ, şunları söyledi: "Son süreçteki operasyonlar, katliamlar, kullanılan nefret dili bu zemini hazırladı. Bugün burada şehit düşen 30 genç, Türkiye'de siyasi güç merkezinin hayata geçirmediği insani iradeyi hayata geçirmek için buradaydı. Biz aylardır Urfa'nın gerginlik merkezi olduğunu söyledik. Burada Urfa Valisi, kolluk kuvvetlerinin tamamının sorumluluğu var. Defalarca insanlık suçlarının işlendiği bu suç ve gerginlik merkezini temizlemek yerine suça ortak olmaya devam eden Urfa Valisi ve hiçbir kolluk görevlisi görevinden alınmadı. Burada yapılan ihmal veya güvenlik zafiyeti değil doğrudan ve çok büyük bir organizasyonun ta kendisidir."