Cizre Halk Meclisi Eşbaşkanı Mehmet Tunç, Cizre halkının 16 günlük mücadelesi ve direnişi karşısında devletin yenilgiye uğradığını söyledi. Tunç, “Devlet Cizre’ye girmeye çalıştığı sırada yaptığı hesaplar ile şimdiki hesapları birbirini tutmadı. Devlet Cizre’nin bu kadar direneceğini tahmin etmiyordu. Cizre halkının sokaklarını bırakmaması ve onurlu direnişi karşısında saygıyla eğiliyoruz” dedi.
Cizre’de bugün devlet tarafından kirli bir savaş yürütüldüğünün altını çizen Tunç, sivillere karşı ahlaksız bir savaşın yürütüldüğünü kaydetti. Tunç devamla şunları dile getirdi: “Sivillere yönelik hiçbir savaşta uygulanmayan yöntemler faşist devlet ve AKP hükümeti tarafından Cizre halkı üzerinde uygulanıyor. Bu kirli savaş yöntemleri ister istemez psikolojik anlamda halkı etkileyebiliyor. 90’lı yıllarda köylerinden göç etmek zorunda bırakılan halkımız Cizre’ye bir araya gelmiş ve ikinci bir göçe izin vermeyeceklerini göstermek için mücadele ediyorlar. Kirli savaş yöntemlerine rağmen Cizre’de başarı elde edemeyen devlet, Cizre’yi psikolojik savaş taktikleriyle boşaltmak istiyor. Olurda bu kirli savaşı sonlandırılırsa ya da bir ara verilse, evlerinden zorla çıkartılan ve güvenlik nedeniyle yer değiştiren halkımız evlerine geri dönsün."
"Devletin kendisi de zaten Kürdistan'ı boşaltmak istediğini itiraf etti" diyen Tunç, "4 bin köyünü ve binlerce mezrasını zulüm ve katliamlar karşısında boşaltmak zorunda kalan halkımız bir daha topraklarını terk etmeyecektir ve topraklarını boşaltmayacaktır. Bölgemizdeki şehirleri boşaltmak isteyenler halkımızın gidip metropollerde kendilerine kölelik yapmasını istemektedirler” şeklinde konuştu. Bu saatten sonra Kürt halkının direnmekten başka şansı olmadığının altını çizen Tunç, Kürt’e kalanın direnmek olduğunu söyledi.
Kürdistan'da devletin insanları katletmek için 'Kürt' olmanın temel kriter olarak görüldüğünü vurgulayan Tunç, şunları kaydetti: "Devlet artık bu HDP’lidir, bu PKK’lidir ayrımı yapmıyor. Devlet için Kürt olması yeterlidir. Onun için kimse evini terk etmeleli ve zorla evlerinden çıkarılanlar da tekrar yönünü direnişin kalesi olan Cizre’ye çevirmelidir. Devlet tank ve toplarıyla, 10 binlerce askeriyle daha hiçbir ilerleme kaydedememiştir halkımızın ve gençlerimizin direnişi karşısında. Bu saatten sonra özgür Kürdistan, özgür Önderlik ve halkımıza statü verilmeden Cizre halkı hiç bir şeyi kabul etmeyecektir.”
Mücadelede büyük bedellerin de verilebileceğinin altını çizen Tunç, “Belki daha da fazla üstümüze gelebilirler. Fakat direnmekten başka Kürt halkının hiçbir hakkı kalmamıştır. Cizre çevresindeki köylerde yaşayan halkımız da yönünü Cizre’ye çevirsin. Amed zındanında 5-6 kişiyle zulme baş eğmeyen halkımız, şimdi milyonlara ulaşmış ve artık hiçbir şekilde baş eğmeyecektir” diye kaydetti.
“Sömürgeci devlete sesleniyorum!” diyen Tunç, Cizre'nin boşaltılmadığını ve her yönüyle direndiğini kaydetti. Zulme karşı herkesin direnme hakkı olduğunu hatırlatan Mehmet Tunç, "Bunun için burada yürütülmek istenen psikolojik savaşa karşı da herkes dirensin. Askeri anlamda boşa çıkan devlet psikolojik olarak halkımızı yenmek istiyor ama 15 gündür direnen halkımız bundan sonra da direnmeye devam edecektir” dedi.