GÖRÜNTÜLÜ

HPG: Berçem, Rustem, Şahin, Ciwan ve Jiyan yoldaşlarımız şehadete ulaştı

Halk Savunma Güçleri (HPG), işgalci Türk ordusunun kimyasal silah ve taktik nükleer bombalarla gerçekleştirilen saldırılarda şehit düşen 5 gerillanın kimliklerini açıkladı.

HPG Basın İrtibat Merkezi (BİM) tarafından yayınlanan açıklamada, Berçem Umut (Suzan Duman), Rustem Arpêt (Orhan Yakut), Şahin Nûda (Bedran Gökdemir), Ciwan Minbic (Salih Tewfîq) ve Dîlan Tunç (Jiyan Timoqî) adlı gerillaların işgalci Türk devletinin Metîna’da gerçekleştirdiği saldırılarda şehit düştüğünü duyurdu.

HPG açıklamasında 5 şehide ilişkin şu açıklama yapıldı:

Kurdistan Özgürlük Gerillası karşısında yaşadığı tıkanmayı aşmak için her türlü yöntemi kullanan fakat Apocu militanların sarsılmaz iradesi karşısında amacına ulaşamayan soykırımcı Türk devleti, kimyasal silah ve taktik nükleer bomba kullanarak savaş suçları işlemektedir. Berçem, Rustem, Şahin ve Ciwan yoldaşlarımız kimyasal silah ve taktik nükleer bomba saldırılarında şehadete ulaştılar. Jiyan yoldaşımız ise düşmanla gerçekleşen çatışmada büyük bir cesaretle savaşarak şehadete ulaştı. Kurdistan Özgürlük Gerillası’nın taktik zekası, savaştaki ustalığı, yüksek performansı ve cesareti karşısında tıkandığı için sonuç alamayan işgalci ordunun kimyasal silah ve taktik nükleer bombalardan medet umması, bunları kullanarak savaş suçları işlemesi çaresizliğinin en büyük kanıtı olmuştur.


         


        

Metîna bölgesinde Rêber, Hêjar, Nûrî ve Amaraların öncülüğünde savaş tünellerinde yaratılan destansı direniş mirasının ardılı olan Berçem, Rustem, Şahin, Ciwan ve Jiyan yoldaşlarımız Girê Ortê’deki savaş tünellerinde bir kez daha tarih yazdılar. PKK ve PAJK çizgisindeki ısrarlı duruşlarıyla düşman saldırıları karşısında zafere kilitlenen bu değerli Apocu militanlar halklarımızın özgürlüğüne olan inançlarıyla üstlendikleri görev ve sorumlulukları hakkıyla yerine getirdiler.

Berçem, Rustem, Şahin, Ciwan ve Jiyan gibi değerli militanları halklarımızın özgürlük mücadelesine kazandıran başta değerli aileleri olmak üzere yurtsever Kürt ve Arap halklarımıza başsağlığı diliyoruz.

Şehadete ulaşan yoldaşlarımızın kimlik bilgileri şöyledir:

Kod Adı: Berçem Umut
Adı Soyadı: Suzan Duman
Doğum Yeri: Colemêrg
Anne – Baba Adı: Perişan – Mehmet Tahir
Şehadet Tarihi ve Yeri: 15 Kasım 2023 / Metîna

Berçem Umut – Suzan Duman

Kod Adı: Rustem Arpêt
Adı Soyadı: Orhan Yakut
Doğum Yeri: Wan
Anne – Baba Adı: Fadîle – Vahdullah
Şehadet Tarihi ve Yeri: 18 Aralık 2023 / Metîna

Rustem Arpêt – Orhan Yakut

Kod Adı: Şahin Nûda
Adı Soyadı: Bedran Gökdemir
Doğum Yeri: Mûş
Anne – Baba Adı: Selime – İlhami
Şehadet Tarihi ve Yeri: 18 Aralık 2023 / Metîna

Şahin Nûda – Bedran Gökdemir

Kod Adı: Ciwan Minbic
Adı Soyadı: Salih Tewfîq
Doğum Yeri: Minbic
Anne – Baba Adı: Xalsa – Tewfîq
Şehadet Tarihi ve Yeri: 18 Aralık 2023 / Metîna

Ciwan Minbic – Salih Tewfîq

Kod Adı: Jiyan Timoqî
Adı Soyadı: Dîlan Tunç
Doğum Yeri: Êlih
Anne – Baba Adı: Türkiya – Şemsettin
Şehadet Tarihi ve Yeri: 26 Aralık 2023 / Metîna

Jiyan Timoqî – Dîlan Tunç

DAĞLI BİR KADIN: BERÇEM UMUT

Berçem yoldaşımız, Kurdistan’ın dağları kadar asi ve direngen kenti Colemêrg’de yurtsever Marînos aşiretine mensup bir ailede dünyaya geldi. Ailesinin binlerce yıldan günümüze taşıdığı kadim Kürtlük kültürü ile büyüyen Berçem yoldaşımız, özüne uygun bir kişilik yapısı kazandı. Kendisini tanımaya başladığından itibaren onu var eden temel değerlerini sahiplenmeye başladı. Kurdistan’da yaşayan her genç kadın gibi halkımızın varlığına kasteden Türk devlet gerçekliğini bizzat yaşayarak tanıyan yoldaşımız, soykırımcı Türk devletinin saldırılarına karşı dilini, kültürünü ve kimliğini daha fazla sahiplendi. Özgürlük mücadelesinin ve direngen halk gerçekliğinin hakim olduğu bir kentte yaşaması Berçem yoldaşımızın hareketimizi tanımasını sağladığı gibi direngen bir Kürt kadını olarak karakter kazandırdı.


Toplumun kadına biçtiği geri, geleneksel kalıpları hiçbir zaman kabul etmeyen Berçem yoldaşımız, hep özgürlük arayışında oldu. Kadınların, erkek egemen zihniyetinin somutlaşmış hali olan devlet eliyle bizzat katledilmesi karşısında her zaman büyük bir öfkenin sahibi oldu. Berçem yoldaş, Rêber Apo’nun özgürlük ilkeleri temelinde örgütlenen kadın gerçekliğini tanıdıktan ve kadınların erkek egemenliğine meydan okumasını gördükten sonra umudun Kurdistan dağlarında yeşerdiğine inandı. Ailesinden ve yakın akrabalarından gerilla saflarına katılımların olması ve şehadetlerin yaşanması Berçem yoldaşımızı derinden etkilediği gibi, mücadeleye de katılmasını sağladı. Berçem yoldaşımız bu temelde hem tüm değerlerin gerçek yaratıcıları olan şehitlerimize layık olabilmek hem de bir kadın olarak özgür bir yaşamı kucaklayabilmek için 2014 yılında yüzünü Kurdistan dağlarına döndü ve gerilla saflarına katıldı.

Gerilladaki ilk eğitimini Xakurkê’de alan Berçem yoldaşımız dağlı bir kadın olarak yabancısı olmadığı dağ yaşamına kısa sürede adapte oldu. Gerillanın yoldaşlık ilişkilerinden derinden etkilenen yoldaşımız, özellikle tüm yoldaşlarının birbirlerini hissetmesini, anlamasını ve birbirlerine her şeyden çok değer vermesinden etkilendi. Kendisi de böyle bir yoldaş olabilmek için büyük bir çabanın içerisinde oldu. Bunun için Apocu bir kişilik edinmesi gerektiğinin bilincinde olan yoldaşımız, ideolojik eğitimlerine daha fazla ağırlık verdi. Her ne kadar daha önce Rêber Apo gerçekliğinin farkında olsa da Önderliğimizin sesini ilk defa aldığı eğitimlerle duymanın verdiği sevinci yıllarca unutmadı, yaşamının en değerli anı olarak hep hatırladı.


Özellikle Önderliğimizin kadın özgürlüğüne dair çözümlemeleri ile cins bilincini daha da geliştiren yoldaşımız bu eğitimlerden aldığı güçle pratiğe başladı. Uzun bir süre Xakurkê, Qendîl ve Metîna alanlarında çalışma yürüten Berçem yoldaşımız daha sonra Êzidî halkımızın DAİŞ zulmünden kurtarılması için geliştirilen devrimci hamlelerde yer almak için Şengal alanına geçti. Burada çetelere karşı verilen savaşa aktif bir şekilde katılan yoldaşımız Êzidî halkımızın özgürleştirilmesinde emek sahibi olan yoldaşlarımızda oldu. Şengal alanında bulunduğu süreç içerisinde askeri anlamda önemli bir tecrübe birikimine ulaşan Berçem yoldaşımız sömürgeci Türk devletinin Medya Savunma Alanları’na yönelik saldırılarını artırması üzerine ısrarla Medya Savunma Alanları’na geçmek istedi. Önerisi kabul edildikten sonra büyük bir heyecanla tekrar Kurdistan dağlarına ulaşan Berçem yoldaşımız, yaşadığı zorlu savaş pratiğinin muhasebesini yapmak ve yeni dönem gerilla tarz ve taktiğinde uzmanlaşmak için Şehîd İbrahim Akademisi’nde ideolojik ve askeri eğitimlere katıldı. Eğitim sürecinde yaşadığı yoğunlaşmalarla yeni dönem gerilla taktiklerinde daha fazla derinleşen yoldaşımız, gerillanın bu yeni taktik açılımlarla zaferi kazanacağına tüm varlığı ile inandı. Bu inancını pratik çalışmalarla taçlandırıp zafer militanı olmak isteyen yoldaşımız, içerisinden geçtiğimiz tarihi süreçte halkımızın özgürlüğünü sağlamak ve Önderliğimizin esaret durumuna son vermek için rol ve misyon sahibi olmak istedi. Aynı zamanda kadın özgürlük çizgisinde daha fazla derinleşmeyi esas alan yoldaşımız, YJA Star gerillasının öncülük misyonuna denk bir katılımın sahibi olmak istedi. Bu anlamda yaşadığı yoğunlaşmaları pratiğine yansıtan Berçem yoldaşımız, yaşamdaki duruşu, güçlü yoldaşlığı ve samimi kişiliği ile tüm yoldaşlarının birlikte çalışmak istediği bir YJA Star militanı oldu. Berçem yoldaşımızın ablası Xwînda Marînos (Aysel Duman) yoldaşımızın 20 Mart 2018’de Gabar’da şehadete ulaşması, düşmana olan kin ve öfkesini daha da arttırdı.


Eğitimini başarılı bir şekilde tamamlayan Berçem yoldaşımız ilk olarak yeni dönem gerilla taktiğinin temel ayaklarından biri olan hareketli gerilla timlerinde görev aldı. Yer aldığı timle birlikte işgal saldırısının yoğun yaşandığı birçok alanda pratiğe katılan Berçem yoldaşımız, düşmana karşı geliştirilen birçok eyleme katılarak üstlendiği görev ve sorumlulukları layıkıyla yerine getirmeye çalıştı. Yer aldığı eylemlerdeki cesareti ile çevresinde bulunan yoldaşlarına güç katan yoldaşımız aynı zamanda düşmana olan derin öfkesini de en başarılı bir şekilde eylemlerine yansıttı. Hareketli gerilla timlerindeki başarılı pratiğinin ardından Metîna bölgesine geçen yoldaşımız, burada Girê Ortê alanındaki direniş tünellerinde yer aldı. Birçok fedai yoldaşımızın büyük emek ve bedellerle yarattığı savaş tüneli direniş mirasını devralan Berçem yoldaşımız, hem bu yoldaşlarımızın anısına bağlılığın gereği olarak hem de savaş tünellerinin zaferin kilidi olduğuna dair güçlü inancıyla yaşanan tarihi direnişte yer aldı. Düşmanın Girê Ortê alanına yönelik her türlü saldırısını birlikte direndiği yoldaşları ile savuşturmasını başaran Berçem yoldaşımız tünel savaşları tarihimize geçecek bir direnişin sahibi oldu. Girê Ortê’deki yoldaşlarımızın direnişi karşısında çaresiz kalan ve her geçen gün daha fazla yenilgiye yaklaşan soykırımcı Türk devleti, vahşi gerçekliğini bir kez daha açığa çıkararak yoldaşlarımızın bulunduğu savaş tünellerine yönelik kimyasal silah ve taktik nükleer silahlarla saldırı gerçekleştirdi. Yaşanan bu namert saldırılarda son nefesine kadar direniş mirasına bağlı kalmayı başaran Berçem yoldaşımız şehadete ulaşarak mücadelesini zirvede tamamladı.

RUSTEM YOLDAŞ ABLASININ SİLAHINI KALDIRARAK MÜCADELEYE KATILDI


Rustem yoldaşımız Wan’ın Westan ilçesinde yurtsever, Kürt kültür ve geleneklerine bağlı bir ailede dünyaya geldi. Ailesinden aldığı toplumsal ahlakla büyüyen Rustem yoldaşımız, tüm yaşamı boyunca bu kültür ve ahlaka bağlı yaşadı. Rustem yoldaşımızın partimiz PKK ile tanışması 90’lı yılların ortalarından itibaren Kurdistan Özgürlük Gerillası’nın köylerine gidip gelmesiyle oldu. Bu yıllarda gördüğü gerilla gruplarından ve bu gruplardaki gerillaların yaşam duruşlarından etkilenen yoldaşımız gerillaya karşı büyük bir sempati duydu. Aynı yıllarda ablası Bahar yoldaşımızın gerilla saflarına katılması Rustem yoldaşımızın gerillaya tüm varlığı ile bağlanmasına neden oldu. Artık Rustem yoldaşımız için gerilla kutsal ve ulaşılması gereken bir amaç oldu. Yıllar geçtikçe gerillaya olan sevgisi büyüyen Rustem yoldaşımız, gerilla yaşamını ve mücadelesini yaşamının temel gündemi haline getirdi. Kurdistan’da yaşayan her Kürt gibi düşman gerçekliğini yaşayarak öğrenen Rustem yoldaşımız, erkenden düşmanın halkımıza yönelik soykırım siyasetini bilince çıkardı. Bu nedenle Türk okullarının kendisine verebileceği bir şeyinin olmadığını düşünerek yarıda bıraktı. Erken yaşlardan itibaren ailesinin geçimine katkıda bulunmak için Türkiye metropollerine çalışmaya başlayan yoldaşımız burada Türk devletinin ve onun zihniyeti ile yetişmiş insanların Kürt halkına bakışını daha derinden anladı. Fakat hiçbir zaman düşmanın baskı ve işkencelerine boyun eğmeyen yoldaşımız, düşmanın tüm baskılarını birer mücadele gerekçesi haline getirmeyi başardı. Ablası Bahar yoldaşımızın 2011 yılında Amed bölgesinde şehadete ulaşması, Rustem yoldaşımızı derinden etkiledi. Yıllarca görmeyi hayal ettiği ablasının Türk devletiyle yaşanan çatışmalarda şehadete ulaşması, Rustem yoldaşımızın düşmana olan öfkesini daha da biledi. Aynı zamanda halkımızın, yoldaşlarımızın Türk devleti tarafından namertçe şehit edilmesi ve 2014 yılında Türk devletinden destek alan DAİŞ çetelerinin Rojava ve Şengal’deki halkımıza yönelik soykırım saldırıları gerçekleştirmesi, Rustem yoldaşımız için birer katılım gerekçesi oldu. Yaşadığı derin yoğunlaşmalarla yüzünü Kurdistan dağlarına dönen Rustem yoldaşımız ablası Bahar yoldaşımızın silahı kaldırarak mücadelesini devraldı.


Feraşîn bölgesinden gerilla saflarına katılan Rustem yoldaşımız, buradan Medya Savunma Alanları’na geçti. Metîna bölgesinde ilk eğitimini alan yoldaşımız, aldığı eğitimle dağ ve gerilla yaşamının tüm detaylarını kısa sürede öğrendi. Doğa ile iç içe büyümesi nedeniyle dağ yaşamına uyum sağlamakta zorlanmayan Rustem yoldaşımız, coşkulu ve heyecanlı bir katılımın sahibi oldu. Aynı zamanda yoldaşlarının da gerilla yaşamına uyum sağlaması için emek veren yoldaşımız daha gerillacılığının ilk günlerinden itibaren inisiyatifli ve girişken katılımı ile dikkat çekti. Eğitim sürecinde gerilla savaş tarzının genel ilkelerini ve Önderlik felsefesini öğrenen Rustem yoldaşımız, öğrendiklerini yaşamda uygulamak için hep çaba sahibi oldu. Bu anlamda önemli bir emeğin sahibi oldu. Eğitim sürecini tamamladıktan sonra yine Metîna bölgesinde pratik faaliyetlere katılan yoldaşımız, uzun bir süre burada kaldı. Metîna’da güven ve ideolojik duruş gerektiren çalışmalarda yer alan Rustem yoldaşımız bu süreçteki katılımı ile tüm yoldaşlarının örnek aldığı bir militan oldu. Her geçen gün kendisini geliştiren ve yaşanan yoğun savaş daha aktif ve sonuç alıcı bir şekilde katılmak isteyen Rustem yoldaşımız partimiz PKK’nin önem verdiği kritik çalışmalarda yer aldı. Bilgisi, merakı ve ideolojik yetkinliği sayesinde bu çalışmalarda başarılı bir katılımın sahibi olan yoldaşımız, birçok farklı bölgede görev yürüttü.

Soykırımcı Türk devletinin, 2021 yılından itibaren Medya Savunma Alanları’na yönelik geliştirdiği tasfiye amaçlı saldırılara cevap olabilmek için tekrar Metîna bölgesine geçen yoldaşımız, burada düşmana karşı geliştirilen birçok eylemde yer aldı. Yeni dönem gerilla taktiklerinde yakaladığı uzmanlık düzeyi ile düşmana karşı birbirinden farklı taktiklerle yönelen ve düşmana ağır darbelerin vurulmasını sağlayan Rustem yoldaşımız, bu eylemlerle savaş tünellerinde savaşan yoldaşlarının yükünü hafifletmeyi başardı. Gerçekleştirdiği birbirinden başarılı eylemlerden sonra Girê Ortê’deki savaş tünellerine geçen yoldaşımız, aktif katılımını burada da sürdürdü. Savaşın önceden yapılan hazırlıklarla kazanılabileceğinin farkında olan Rustem yoldaşımız, tünellerinin geliştirilmesinden birçok altyapı çalışmasına kadar yaşamın her anında yer aldı, emek verdi. Katılım tarzıyla yoldaşlarına güven aşılayan yoldaşımız, düşman saldırıları başladığında daha da coşkulu ve moralli bir katılım sağladı. Düşman yönelimlerinin en fazla olduğu süreçlerde morali ile yoldaşlarını motive ederek Apocu militanların mücadeleden geri adım atmayacağını düşmana bir kez daha gösterdi. Savaş tünellerinde fedaice savaşılarak yaratılan direniş mirasının ardılı olarak mücadelesini her geçen gün daha da büyüten Rustem yoldaşımız, düşmanın her türlü kirli yöntemi kullanmasına rağmen duruşundan hiçbir şekilde taviz vermedi. Bütün tekniğini kullanmasına rağmen Rustem ve beraberindeki yoldaşlarımızın iradesini kıramayan soykırımcı Türk devleti en iyi bildiği alçakça yöntem olan kimyasal silah ve taktik nükleer bomba ile yoldaşlarımızın bulunduğu savaş tünelini yoğun bir şekilde bombaladı. Yaşanan bombalama ve patlamalarda son nefesine kadar direniş kültüründen taviz vermeyen Rustem yoldaşımız kahramanca şehadete ulaştı. Doğal ve sade kişiliği ile Apocu militan özelliğiyle tüm yoldaşlarının yüreğinde yer edinen Rustem yoldaşımızın anısı her zaman mücadelemizde yaşatılacaktır.

BOTAN GERİLLASI ŞAHİN


Şahin yoldaşımız Mûş’un Gimgim ilçesinde yurtsever bir ailede dünyaya geldi. Ailesinin ve yakın çevresinin yurtsever olmasından dolayı Şahin yoldaşımız küçük yaştan itibaren partimiz PKK’yi tanıdı. Gerillanın kahramanlık hikayeleri ile büyüyen yoldaşımız, gerillayı çocukluk kahramanı olarak belirleyerek ulaşmak istediği hedef haline getirdi. Gerillanın halkımızın özgürlüğü için önemini dinlediği hikayelerden anlayan Şahin yoldaşımız, bu nedenle gerillayı hep kutsal olarak gördü. Büyüdükçe düşman gerçekliğini daha fazla bilince çıkarmaya başlayan Şahin yoldaşımız, özellikle okuduğu devlet okulunda bu gerçeklik ile tüm çıplaklığı ile yüz yüze kaldı. Türk okullarının Kurdistan’daki tek misyonunun Kürt çocuklarını asimile edip özünden koparmak ve böylece halkımızın özgürlüğü için mücadele etmekten alıkoymak olduğunu bilince çıkaran yoldaşımız, bu okulların kendisine verebileceği bir şeyinin olmadığı düşünerek bıraktı. Zamanının büyük çoğunluğunu köyde ailesine yardım ederek geçiren Şahin yoldaşımız, bütün tecrübelerini yaşamın içinden aldı. Gençlik dönemlerinde itibaren düşmanın halkımıza yönelik saldırılarının dayanılmayacak hale gelmesiyle Şahin yoldaşımız da arayışlara girdi. Bir Kürt genci olarak halkımıza karşı sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğinin bilincinde olan yoldaşımız, mutlaka mücadele içerisinde yer alması gerektiğinde karar kıldı. Yakın çevresinden ve arkadaşlarından gerilla saflarına katılımların olması Şahin yoldaşımızı derinden etkilediği gibi kararlaşmasını da sağladı. Düşmanın halkımıza ve Hareketimize yönelik “Çöktürme Planını” devreye koymaya başladığı 2015 yılında düşman yönelimlerine cevap olarak gerilla saflarına katılma kararı alan Şahin yoldaşımız Botan alanında gerilla saflarına katıldı.

İlk eğitimini ve gerillacılığa dair ilk deneyimlerini Botan bölgesinde edinen yoldaşımız aynı yıl Medya Savunma Alanları’na Heftanîn bölgesine geçti. Burada akademik anlamda yeni savaşçılar eğitimi alan yoldaşımız aldığı eğitimlerle Parti ve dağ yaşamı ile gerilla sanatı konularında önemli bir tecrübe kazandı. Rêber Apo’nun fikirlerini daha önce duymuş olmasına rağmen dağda aldığı eğitimlerle Önderlik felsefesinde daha da derinleşme imkanı buldu. Eğitim sürecinden aldığı güç ve moralle pratik çalışmalara dahil olan yoldaşımız, Heftanîn bölgesinin birçok alanında çalışma yürüttü. Düşman saldırılarının başlaması ile birlikte gelişen eylemselliklerde yer almaya başlayan Şahin yoldaşımız Heftanîn bölgesinde gelişen birçok eylemde yer aldı. Bu eylemlerdeki cesaretli katılımı ile düşmana ağır darbelerin vurulmasını sağlayan yoldaşımız, başarılı pratiği ile tüm yoldaşlarının örnek almak istediği bir militan oldu. 3 yıl boyunca Heftanîn bölgesinde pratik yürüten Şahin yoldaşımız, aldığı tecrübelerle ve düşmana karşı net duruşuyla yetkin bir gerilla oldu. Heftanîn bölgesinin neredeyse tümünü görme imkanı bulan Şahin yoldaşımız, arazinin tümüne hakimiyet sağlayarak etkili bir gerillacılık için gerekli birikim ve tecrübeyi şahsında oluşturdu. 2018 yılından sonra gerillanın yeniden yapılandırılması projesi çerçevesinde eğitim süreçlerine dahil olan yoldaşımız 2 yıl bulunduğu askeri akademilerde kendisini yeni dönem gerillacılığı konusunda tam olarak donattı. Gerillacılığın taktik boyutundan tutalım, bu taktiğin uygulanma aşamalarına ve bu aşamalarda kullanılacak silahların seçimi ve kullanımına kadar birçok detayda kendisini eğiten yoldaşımız, uzman ve profesyonel bir gerilla olarak yeniden pratik sahaya yöneldi. Yaklaşık bir yıl boyunca Zagroslarda gerillacılık yapan Şahin yoldaşımız, düşmanın Heftanîn bölgesine yönelik saldırılarının yoğunlaştığı süreçlerde tekrar Heftanîn bölgesine geçti. Bölgeye olan hakimiyeti sayesinde daha gider gitmez düşmana karşı birçok etkili eylemin gerçekleştirilmesinde ön ayak olan Şahin yoldaşımız, bizzat bu eylemlerde yer alarak düşman etkili darbelerin vurulmasını sağladı. Şahin yoldaşımız gerçekleştirdiği eylemlerle düşman saldırılarının yoğun yaşandığı Heftanîn bölgesinde direniş ruhunun canlı kalmasını sağlayarak, Heftanîn’in mücadelemiz için tarihi önemini bir kez daha gözler önüne serdi.

Soykırımcı Türk devletinin Avaşîn, Zap ve Metîna bölgelerine yönelik geliştirdiği kapsamlı saldırılara karşı direniş tünellerinde savaşan yoldaşlarının yükünü hafifletmek isteyen Şahin yoldaşımız, bu amaçla Metîna bölgesine geçti. Rêber, Hêjar, Sema, Nurî ve Rojhat yoldaşlarımızın büyük emek ve bedellerle yaratıkları direniş mirasını devralan Şahin yoldaşımız, şehitlerimizin anısına bağlı kalarak direnişi daha da büyütmenin çabasında oldu. İlk olarak hareketli gerilla timlerinde yer alan yoldaşımız yer aldığı timlerle birlikte düşmana karşı etkili eylemler yaparak savaş tünellerindeki yoldaşlarının yükünü hafifletti. Düşmana vurduğu her darbe ile zaferi daha da yakınlaştırdığının bilincinde olan Şahin yoldaşımız, düşmana nihai darbeyi vurmak için sürekli yoğunlaşma ve arayış içinde oldu. Daha sonra Girê Ortê’deki savaş tünellerine geçen yoldaşımız aynı yoğunlaşmasını burada da sürdürdü. Burada yer aldığı süreçte savaş tünelinin daha da geliştirilmesi için emek harcayan yoldaşımız, bu emek ve çabasıyla direnişin geliştirilmesinde belirleyici oldu. Düşmanın tüm silah ve tekniğini kullanarak düşürmeye çalıştığı Girê Ortê’deki savaş tünelini günümüzün kalelerine dönüştüren Şahin yoldaşımız ve beraberindeki yoldaşlar mücadele tarihimizde yeni kahramanlık hikayesi daha oluşturdu. Yoldaşlarımızın destansı direnişi karşısında çaresiz kalan soykırımcı Türk ordusu birçok kez kimyasal silah ve taktik nükleer bomba kullanarak sonuç almak istedi. Gerçekleşen bu saldırılarda şehadete ulaşan Şahin yoldaşımız son nefesine kadar Rêber Apo ve partimiz PKK’ye olan bağlılığını korudu. Uzman gerillacılığının yanı sıra güzel sesi ile yoldaşlarına söylediği stranlarla onlara güç ve moral kaynağı olan Şahin yoldaşımız, mücadelemizde her zaman anılacak ve bizlere devrettiği mücadelesini mutlaka zafere taşıyacağımızın sözünü veriyoruz.

ROJAVA’DA DEVRİM MÜCADELESİNE KATILAN CIWAN


Ciwan yoldaşımız Minbic’de Arap halkımıza mensup yurtsever bir ailede doğdu. Ailesinden Arap halkının derin kültür ve ahlakını edinen yoldaşımız bu değerlerle büyüdü. DAİŞ çetelerinin yaşadığı Minbic kentini işgal etmesi nedeniyle uzun bir süre DAİŞ faşizmi altında yaşamak zorunda kalan yoldaşımız, bu süreçte İslam dinini maske olarak kullanan çetelerin gerçek yüzünü gördü. İnsanlık değerlerinden nasibini almayan çetelerin İslam dini adı altında başta Türk devleti olmak üzere bölgesel güçlerin tetikçiliğini yaptığını erkenden fark etti. Bu nedenle çete işgali altında yaşamak zorunda kalan tüm halklar gibi Ciwan yoldaşımız ve ailesi de bir an önce özgürlüklerine kavuşacakları günü bekledi. Rêber Apo’nun fikirlerini esas alarak tüm Suriye halklarının özgürlüğü için mücadele eden Rojava özgürlük güçlerinin 2016 yılında Minbic’ı özgürleştirmek için gerçekleştirdiği hamle sürecinde Rêber Apo felsefesi ile tanışan Ciwan yoldaşımız ve ailesi bu güçlerin DAİŞ çetelerini yenilgiye uğratacağına tüm varlıkları ile inandı. Rojava özgürlük güçlerinin büyük bedeller verme pahasına Minbic’ı kurtarıp özgürlüğe kavuşturması ile karanlığı yırtan Minbic halkımız gibi Ciwan yoldaşımız da Rêber Apo’nun fikirlerini daha yakından tanıma imkanı buldu. Özellikle Rêber Apo’nun demokratik ulus fikrini benimseyen Ciwan yoldaşımız, halkların ancak bu fikir etrafında gerçek özgürlüklerine kavuşacaklarına inandı.

Bu inançla ilk olarak Rojava özgürlük güçlerine katılan Ciwan yoldaşımız, ilk eğitimlerini de burada aldı. Aldığı eğitimlerle Rêber Apo’yu yakından tanımaya başlayan yoldaşımız daha ilk günden itibaren ne kadar doğru bir karar verdiğini anladı. Bu nedenle tüm benliği ile kendisini Rêber Apo felsefesinde geliştirmeye adayan Ciwan yoldaşımız, zaman içinde kişiliğinde önemli dönüşümler yarattı. Tanıdığı Apocu militanların yoldaşlık ilişkilerinden ve yaşamdaki duruşlarından etkilenen Ciwan yoldaşımız, bu yoldaşlarının iyi bir yoldaşı olabilmek için büyük bir çabanın sahibi oldu. Kendisini ideolojik ve askeri anlamda yetkinleştirdikten sonra halklarımıza yönelik gelişen saldırıları bertaraf etmek için daha fazla yoğunlaştı ve çaba sahibi oldu. Kuzey ve Doğu Suriye’li Arap bir genç militan olarak halklarımızın ortak düşmanı olan Türk devletinin işgalci saldırılarına cevap olabilmek için her zaman aktif bir şekilde mücadelede yer aldı. Kendisini her an geliştirmek için sürekli bir çabanın sahibi olan Ciwan yoldaşımız birçok branşta yetkinleşerek dönem görev ve sorumluluklarını yerine getirmek için emek verdi. Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye’deki halklarımıza yönelik saldırılarını her geçen gün daha da sıklaştırması Ciwan yoldaşımızın büyük bir öfke duymasına neden oldu. Bu öfkesini daha etkili bir mücadelenin zemini yapmak isteyen yoldaşımız yoğunlaşmalarını daha da derinleştirdi. Yaşadığı yoğunlaşmalarla Kurdistan dağlarında mücadelesini sürdürme kararı alan Ciwan yoldaşımız, özellikle Medya Savunma Alanları’na yönelik düşman saldırılarının yoğun olduğu bir süreçte büyük bir kararlılıkla yüzünü Kurdistan dağlarına döndü.

CİWAN YOLDAŞ TARİHİ BİR DİRENİŞ SERGİLEDİ

Kurdistan dağlarına ulaştıktan sonra ilk olarak dağların muhteşem doğası ve heybetinden etkilenen Ciwan yoldaşımız, istekli ve coşkulu katılımı sayesinde kısa sürede dağlara alıştı. Gerillanın büyük emeklerle yaratılan yoldaşlık ilişkilerinden ve yoldaşlarının samimiyetin derinden etkilenen yoldaşımız, hem iyi bir Apocu militan hem de yoldaşlarına iyi bir yoldaş olabilmek için sürekli yoğunlaştı, emek verdi ve çaba sarf etti. Bu nedenle birlikte çalışma yürüttüğü tüm yoldaşlarınca sevildi, değer gördü. Gerilla ve dağ ortamında Önderlik felsefesini daha iyi anlayabileceğini ve Apocu bir kişiliğe ulaşabileceğini düşünen Ciwan yoldaşımız, bu anlamda sürekli yoğunlaştı ve kişiliğinde önemli dönüşümler yarattı. Ulaştığı yoğunlaşma düzeyi ile Apocu bir kadro olmayı başaran Ciwan yoldaşımız, kendisini tamamen devrim mücadelesine adadı. İşgalci Türk devletinin yayılmacı politikalarının farkında olan Ciwan yoldaşımız, Medya Savunma Alanları’na yönelik saldırıların da bu amaçla yapıldığının bilincinde oldu. Türk devletinin amacına ulaşmasının tüm Ortadoğu halklarının özgürlüklerini yitirme anlamına geldiğini bilen yoldaşımız Arap halkının yiğit bir evladı olarak asla bunu kabul etmedi. Bunun için mücadelesini büyütme kararı alan yoldaşımız, kendisini askeri anlamda daha fazla yetkinleştirerek yeni dönem gerilla taktiklerinde profesyonelleşti. Ulaştığı askeri ve ideolojik birikimle düşman saldırılarının yoğun yaşandığı Metîna bölgesine geçen Ciwan yoldaşımız Girê Ortê’deki savaş tünellerinde yer aldı.

Düşman saldırılarının bir an bile durmadığı savaş tünelinde beraberindeki yoldaşları ile tarihi bir direniş sergileyen Ciwan yoldaşımız; genç, dinamik ve canlı kişiliği ile tünel savaşında önemli bir rol oynadı. Fedaice katılımı ile yoldaşlarının yükünü hafifleten Ciwan yoldaşımız, böylece yoldaşlık görevini layıkıyla yerine getirmeyi başardı. Her türlü silahı kullanmasına rağmen Girê Ortê’deki yoldaşlarımızın Apocu iradesini kıramayan soykırımcı Türk devleti, bir kez daha savaş kurallarını ve ahlakını bir kenara bırakarak kimyasal silah ve taktik nükleer bomba kullanarak sonuç almak istedi. Yaşamını feda etme pahasına düşmanın iradesini kırmasına izin vermeyen ve Apocu militan duruşu kişiliğinde temsil etmeyi başaran Ciwan yoldaşımız, son nefesine kadar Rêber Apo’nun felsefesine ve şehit yoldaşlarının anısına bağlı kalmayı başardı. Arap halkımızın değerli ve yiğit evladı Ciwan yoldaşımız her zaman temiz, dürüst ve özgürlük değerlerine olan bağlılığı ile hatırlanacak ve anısı mücadelemizde yaşatılacaktır.

JIYAN İÇİN KADIN ÖZGÜRLÜĞÜ TEMEL YOĞUNLAŞMA ALANIYDI


Jiyan yoldaşımız Êlih’de yurtsever Timoqî aşiretine mensup bir ailede doğdu. Partimiz PKK’nin ortaya çıktığı süreçlerden günümüze kadar mücadelemizi destekleyen ve en değerli evlatlarını direniş saflarına gönderen böylesi değerli bir aşiretin mensubu olmasından dolayı Jiyan yoldaşımız da mücadelemizi küçük yaşta tanıdı. Yakın çevresinden ve mensubu olduğu aşirette gerilla saflarına birçok katılımın olması ve yine mücadele saflarımızda şehitlerinin olması nedeniyle Jiyan yoldaşımız gerillaya karşı büyük bir sevgi duydu. Gençlik dönemlerinden itibaren yurtsever gençlik çalışmalarında yer almaya başlayan yoldaşımız, bir yandan düşmanın soykırımcı zihniyetine karşı halkımızı duyarlı kılmak için çalışırken diğer yandan kendisini, çevresini ve düşman gerçekliğini de daha yakından tanımanın arayışında oldu. Düşmanın halkımıza yönelik sistematik bir şekilde soykırım saldırısı düzenlediğinin bilincine varan yoldaşımız, bu saldırıların ancak toplumsal özsavunma bilincinin geliştirilmesiyle mümkün olabileceğine inandı. Bu anlamda çalışmalarda yer aldığı süreçlerde önemli bir emeğin sahibi oldu. Partimiz PKK Kürt toplumunda her ne kadar bir yenilenme ve bilinç yarattıysa da kadına şiddet ve kadın özgürlüğünü kabul edememe konularında hala bazı yetmezliklerin mevcut olduğu bir gerçektir. Türk devletinin de yönlendirmesiyle toplumsal anlamda önemli bir sorun olarak devam eden kadın özgürlük sorunu Jiyan yoldaşımızın da temel yoğunlaşma alanı oldu. Toplumda kadına yönelik gerçekleşen şiddetle mücadeleyi öncelikli mücadele alanı olarak belirleyen yoldaşımız, bu alanda yaşadığı yoğunlaşma ve mücadele tarzıyla önemli bir tecrübe kazandı. Fakat her ne kadar etkili bir mücadelenin sahibi olsa da kendisini her anlamda silahlandıran erkek egemenlikli zihniyete karşı ancak silahlı mücadele ile karşılık verilebileceğine inandı. Aynı zamanda 2013 yılında yakın akrabası olan Jiyan – Semra Tunç yoldaşımızın şehadete ulaşması da Jiyan yoldaşımızın mücadelesini gerilla olarak sürdürmesinde yoğunlaşmalarını derinleştirmesine neden oldu. Halkımıza yönelik soykırım saldırılarının yoğunlaştığı 2015 yılında hem şehitlerimizin anısını yaşatmak hem de halkımıza yönelik gerçekleştirilen katliamların hesabını sormak için yüzünü Kurdistan dağlarına dönen Jiyan yoldaşımız Garzan bölgesinden gerilla saflarına katıldı.

GERİLLA YAŞAMI YENİ BİR BAŞLANGIÇ OLDU


Mücadelesine şehitlerin anısına bağlılığın gereği olarak amcasının kızı Jiyan – Semra Tunç yoldaşımızın kod ismini alarak başlayan Jiyan yoldaşımız, gerilla yaşamını yeni bir başlangıç olarak ele aldı. Gerilla yaşamını komünal tarzından ve derin yoldaşlığından etkilenen Jiyan yoldaşımız, PKK yaşamını hakikate ulaşmanın yolu olarak değerlendirdi. Yoldaşların birbirlerine karşı saygılı yaklaşımları ve kopmaz güçlü bağlarla birbirlerine kenetlenmeleri Jiyan yoldaşımızı etkileyen bir diğer husus oldu. Aldığı eğitimlerle gerilla ve dağ yaşamına kısa sürede adapte olmayı başaran yoldaşımız, yaşadığı güçlü yoğunlaşmalarla kişiliğinde önemli dönüşümler yarattı. Yaşanan yoğun savaş sürecine aktif bir katılım sağlamak için kendisini öncelikle askeri anlamda geliştiren yoldaşımız, Êzidî halkımızın DAİŞ çetelerinden kurtarılması için geliştirilen hamlelerde yer almak üzere Şengal alanına geçti. Burada çetelere karşı verilen savaş sürecine aktif bir katılım sağlayan yoldaşımız, askeri anlamda önemli bir tecrübenin sahibi oldu. Aynı zamanda halk gerçekliğimizi de yakından tanıma imkanı bulan Jiyan yoldaşımız Rêber Apo felsefesiyle buluşan Êzidî kadınlarının DAİŞ çetelerine karşı yürüttükleri mücadeleden etkilendi. 2018 yılına kadar Şengal alanında kalan yoldaşımız daha sonra yüzünü tekrar Kurdistan dağlarına dönerek Medya Savunma Alanları’na geçti. Avaşîn bölgesinde mücadelesini sürdüren yoldaşımız, yaklaşık 4 yıl boyunca bu bölgede pratik yürüttü. Savaşın en yoğun yaşandığı bir süreçte bulunduğu Avaşîn bölgesinde işgalci Türk devletine karşı birçok eylemde yer alan Jiyan yoldaşımız, bu eylemlerdeki cesareti ve düşmana olan derin öfkesiyle başarılı sonuçların kazanılmasını sağladı. Eylemlerdeki aktif katılımı ve yaşamdaki duruşuyla tüm yoldaşlarının örnek aldığı bir YJA Star gerillası olmayı başaran yoldaşımız hiçbir zaman kendisini yeterli görmeyerek sürekli gelişim halinde oldu. Yeni dönem gerilla taktiklerini pratikten çıkardığı tecrübeler ve yoldaşlarıyla yürüttüğü tartışmalarla daha derinlikli öğrenme imkanı bulan Jiyan yoldaşımız, büyük bir inanç ve kararlılıkla bu taktiklerin uygulanması için emek harcadı. Avaşîn bölgesindeki başarılı pratiğinin ardından kendisini ideolojik anlamda geliştirmek ve özgür kadın çizgisinde yetkinleştirmek isteyen Jiyan yoldaşımız, bu amaçla Şehîd Bêrîtan özgür kadın akademisinde eğitime dahil oldu. Onlarca kadın yoldaşlarıyla birlikte aynı çatı altında eğitim göreceği için kendisini şanslı hisseden Jiyan yoldaşımız bu şansını en iyi şekilde değerlendirmek ve kişiliğinde önemli bir çıkış yakalamak için derinli bir yoğunlaşmanın içinde oldu. Erkek egemenlikli sistemin kişiliğinde yarattığı etkilerden kurtulmak ve özgür kadın kimliğine ulaşmak için Rêber Apo’nun fikirlerini özümsemesi gerektiğinin bilincinde olan Jiyan yoldaşımız bu temelde başta çözümlemeler olmak üzere Önderliğimizin kadın özgürlüğüne dair birçok değerlendirmesi üzerinde yoğunlaştı. Eğitim sürecinde yaşadığı yoğunlaşmalarla kişiliğinde önemli değişimler yaratmayı başaran yoldaşımız, yaşadığı yoğunlaşmaları pratikleştirmek için ısrarcı oldu. PAJK’ın özgür kadın çizgisinde netleşen, büyük bir iddia ve kararlılık düzeyine ulaşan Jiyan yoldaşımız daha sonra savaşın yoğun bir şekilde yaşandığı Metîna bölgesine geçerek yaşanan yoğun savaş sürecine cevap olmak istedi.

DÜŞMANA GEÇİT VERİLMEYECEĞİNİN KANITI OLDU

Metîna’da Girê Ortê’deki savaş tünellerinde çalışmalara dahil olan Jiyan yoldaşımız burada birçok çalışmada yer aldı. Bulunduğu savaş tünelinin daha da sağlamlaşması için yürütülen çalışmalara büyük bir coşku ile katılan yoldaşımız, düşman saldırıları başladığı zaman da aynı coşku ve iddia ile direnişi geliştirdi. Girê Ortê’deki savaş tünelinin modern bir kaleye dönüştürülmesi için büyük bir çabanın sahibi olan Jiyan yoldaşımız, yoldaşları ile birlikte düşmanın saldırılarını her defasında savuşturmayı başardı. Zendûra ve Girê Hakkari’deki destansı direnişi Girê Ortê’de zafere taşımak isteyen Jiyan yoldaşımız bunun için her türlü fedakarlığı yapmaktan geri durmadı. Düşmanın tüm saldırılarına gerekli cevabı anında veren yoldaşımız, hiçbir şekilde düşmana geçit verilmeyeceğinin kanıtı oldu. Soykırımcı Türk devletinin Apocu irade ile donanmış Kurdistan gerillasını yenilgiye uğratamayacağını anlaması üzerine kimyasal silah ve taktik nükleer bomba kullanması sonucu şehadete ulaşan Jiyan yoldaşımız geliştirdiği destansı direnişle tüm Kürt kadınların örnek alacağı bir kadın militan olarak mücadele tarihimizdeki yerini aldı."