GÖRÜNTÜLÜ

Meryem Fethi: Savaşa değil, özgürlüğe tarafız

İran ve İsrail arasında yaşanan savaşı değerlendiren KJAR Avrupa Temsilcisi Meryem Fethi, bu savaşın halkların değil, güçlerin ve iktidarların savaşı olduğunu belirterek, “Rojhilat halkı olarak bu savaşın tarafı değiliz" dedi.

MERYEM FETHİ

Ortadoğu’da yaşanan İran ve İsrail savaşı ANF’ye değerlendiren KJAR Avrupa Temsilcisi, savaşın zaten yıllardır var olduğunu belirterek, “Bu savaş, Irak, Lübnan, Filistin ve Suriye gibi ülkelerde vekil güçler üzerinden sürdürülüyordu. İran, bölgesel güç olma hedefiyle bu savaşı uzun zamandır bu yöntemle devam ettiriyordu.


Öte yandan, İsrail de Ortadoğu’nun yeniden dizayn edilmesinde ve bazı uluslararası ile bölgesel güçlerin desteğiyle, bölgede hegemonik gücünü artırmak istiyor. Dünyanın bazı bölgelerinde hegemonik güçlerin yeniden dizaynı için Ortadoğu’da, Ukrayna’da bir savaş yürütülüyor. Şu an bu savaş, İran ile İsrail arasında doğrudan bir çatışmaya dönüşmüş durumda. İsrail, İran’ın enerji ve nükleer tesislerini hedef aldı; İran ise karşılık verdi. Bu çatışmada yine siviller hedef alındı” dedi. 

Meryem Fethi, bu savaşın amacının Ortadoğu’da bir iktidar savaşı olduğunu kaydederek, “Halkların çıkarları için değil, kapitalist ve ataerkil sistemin Ortadoğu’da yeniden hegemonya kurması içindir. İran’a teslimiyet dayatılıyor. İran’daki rejim diktatör, işkenceci ve insanları idam eden, yaklaşık elli yıldır zulümle varlığını sürdüren bir sistemdir.

İran’da yaşayan halklar bu rejime karşı direniyor, ancak bu savaş ne yazık ki halklara hiçbir fayda sağlamıyor. Savaş, yoksulluk, yıkım, göç ve ailelerin parçalanmasına sebep olurken, silah tüccarlarının işine yarıyor. İran’daki “Jin, Jiyan, Azadi” devrimi tüm İran’ı etkiledi. Jina Emini’nin katliamına karşı İran halkı ayağa kalktı ve itiraz etti. Ancak rejim, bu itirazı işkence, hapis ve idamlarla bastırmaya, yeni katliamlarla yanıt vermeye çalıştı.” 

Meryem Fethi, Rojhilat Kurdistan’da halkın bu savaşın tarafı olmadığını belirterek, “Pozisyonumuz net olmalıdır. Ne İsral’in ne rejimin ne de uluslararası kapitalist sistemleri temsil eden devletlerin tarafındayız. Biz halkız, baskı ve inkâr altında mücadele eden, özgürlük için savaşan gençler ve kadınların yanındayız. Bu nedenle demokratik ve özgürlükçü bir mücadeleyi ve sistemi savunuyoruz.

Kürtleri temsil eden ve onların hak mücadelesini yürüten örgütler olarak, İran da dahil olmak üzere, diğer ülkelerde Kürt halkının ve diğer halkların mücadelesini esas alan bir siyasi duruşun yanındayız. Bu yüzden örgütlü ve hazır olmalıyız. Rojhilat halkı olarak bu savaşın tarafı değiliz. Bu savaş psikolojik ve hegemonik amaçlarla yürütülüyor. 

Halklarımız demokratik ve özgürlükçü bir paradigma ile kendini savunabilmelidir. Bunun için örgütlü olmalıyız. Ancak bu örgütlülük, kadın özgürlüğünü ve kadın mücadelesini temel almalıdır. Çünkü mevcut sistem, özgürlük ve kadın düşmanlığı üzerine inşa edilmiştir. Buna karşı, kadın ve gençlik odaklı bir mücadele zorunludur.

PJAK ve KJAR gibi örgütler de açıklamalarında benzer görüşleri ifade etti; halkı savunacaklarını ancak savaşın tarafı olmayacaklarını net ortaya koydular.