Özerk yönetime ekonomik saldırı aracı: Yangınlar

Türk devleti 2019’da ağırlıkta DAİŞ eliyle tarlaları ateşe vererek yürüttüğü ekonomik saldırıyı bu yıl çok daha açık bir biçimde yapıyor.

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi bir yandan kuşatma ve Türk devletinin işgal saldırıları altında, diğer yandan da 2019’dan bu yana DAİŞ, Türk devleti ve rejime bağlı paramiliter güçlerin ekonomik saldırı kapsamında geliştirdiği ekin yangınlarıyla mücadele ediyor. Rojava’da 2014 yılında ilan edilen Suriye Demokratik Özerk Yönetim bölgenin kuşatılması ve uygulanan ambargolara rağmen ekonomi konseyi bünyesinde tarım faaliyetlerini geliştirerek kendi kendine yeterliliği esas alıyor.

5 yılı aşkın süren DAİŞ’le mücadeleye rağmen yürütülen çalışmalar nedeniyle bölgede BAAS rejimi döneminde görülmedik bir verimlilik yaşandı. Rojava ve DAİŞ’ten özgürleştirilen alanlarda geliştirilen tarım faaliyeti bölge halkının geçim kaynağı oldu. Fakat 2019 hasat mevsiminden itibaren DAİŞ, Türk devleti ve paramiliter güçler Kuzey ve Doğu Suriye halklarını aç bırakarak teslim almak ve özerk yönetimi tasfiye etmek amacıyla yeni bir ekonomik saldırı biçimi olan tarla-ekin yangınlarını devreye koydu.

2019 yılında bu saldırılarda 453 bin dönümden fazla tarım arazisi ve üzerindeki ürünler yakılırken 2020 yılında Türk devleti ve çeteleri tarafından açıkça geliştirilen saldırılarda şu ana kadar 100 bin dönümden fazla tarım arazisi yandı. Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetim alanlarındaki halk ve ilgili kurumların bu saldırılarla mücadelesi sürüyor.

İşgalci Türk devleti ve çetelerinin özerk yönetim alanlarındaki tarlaları ateşe vererek halkı aç bırakmaya çalıştığını söyleyen Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi Tarım ve Ekonomi Konseyi Eşbaşkanı Selman Barûdo, işgal alanlarında da vahşi bir talan ile haraç politikasının sürdüğünü belirtti.

2019 SALDIRILARI DAİŞ PATENTİYLE YÜRÜTÜLDÜ

2019 yılında ekin yangınları olağanın dışında yayılmaya başlayınca Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi bir komite kurarak yangınların nedenlerini araştırdı. QSD güçlerinin gerçekleştirdiği Cizire’nin Fırtınası Hamlesi’nin Bahoz aşamasıyla Suriye’deki son toprak hakimiyetini de kaybeden DAİŞ resmi sitesinden bu yangınları sahiplendi ve uyuyan hücreleri yoluyla gerçekleştirdiğini ilan etti. Çetelerine saldırılara devam etmesi talimatı verdi.

Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye sınırından açtığı ateş sonucu yanan tarlalar oldu. 2019 yılında Türk devleti sınır hattından tarlalarında çıkan yangını söndürmeye çalışan çiftçilere ve itfaiye ekiplerine ateş açtı. Böylece Kuzey ve Doğu Suriye’ye 5 yılı aşkın süre boyunca büyük askeri saldırılar geliştiren DAİŞ’le ekonomik saldırıda da ortak olduğunu gizlemekten çekinmedi.

ÖZERK YÖNETİMDEN ZARAR GÖREN ÇİFTÇİLERE YARDIM

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi bu süreçte kurduğu komite aracılığıyla yangınların verdiği zararı ve zarar gören çiftçileri araştırdı. 16 Haziran itibariyle bölgede ekonomik saldırı kapsamında çıkarılan yangınlar sonucunda 42 bin hektar tarım arazisinin yandığı ve 19 milyar Suriye lirası zararın olduğunu açıklandı.

Özerk yönetim 4 Temmuz 2019’da gerçekleştirdiği olağan toplantıda bölgedeki tarım arazilerinde çıkan yangınlarda zarar gören çiftçilere maddi yardım yapılması kararı alındı. Kuzey ve Doğu Suriye Tarım ve Ekonomi Konseyi Eşbaşkanı Selman Barûdo, yangınlardan zarar gören çiftçilerin tespit edilmesi sonrasında 6 binden fazla çiftçiye yardım edilerek destek sunulduğunu belirtti.

2020 HASAT MEVSİMİ ÖNCESİ GENİŞ TEDBİRLER ALINDI

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi Ekonomi Konseyi, çiftçiler ve güvenlik kurumları geçen yıldan çıkardıkları sonuçlarla yangınlara daha hazırlıklı girdi. 2020 yılının hasadı yaklaşırken Özerk Yönetim, yangınlara karşı tedbirleri görüşmek için belediyeler, güvenlik güçleri ve çiftçilerle sık sık bir araya geldi ve belediyeler bünyesinde yüzlerce kişilik itfaiye ekipleri oluşturdu. Belediyelere bağlı su tankerleri yangınlar için hazır hale getirildi. 60 itfaiye aracı hazırlandı ve çiftçilere 1000 adet yangın söndürme tüpü dağıtıldı.

Kuzey ve Doğu Suriye İç Güvenlik Güçleri ekili arazileri korumak için 30 bin üyesini görevlendirdi ve köylerde 24 saat devriyeye çıkıldı. Toplum Savunma Güçleri (HPC) ise 15 bin üyesini ekinleri korumak için görevlendirdi.

Selman Barûdo 2019 hasat mevsiminden sonra önemli tarım alanları olan Serêkaniyê ve Girê Spî’nin de Türk devleti tarafından işgal edildiğini ve bu nedenle bu yıl hasat mevsiminde de kapsamlı saldırılar olacağını hesapladıklarını belirterek, mevcut imkanları oranında tedbirleri artırdıklarını belirtti.

100 BİN DÖNÜM KÜL OLDU

Alınan tüm tedbirlere rağmen ekonomik saldırı temelinde işgalci Türk devleti ve çeteleri tarafından demokratik özerk yönetim alanlarındaki tarlalar ateşe verildi. Türk devleti işgal ettikleri alanlardan top ve mermi atışlarıyla Eyn İsa, Hesekê, Zirgan gibi alanlardan ekili arazileri hedef aldı. Türk devleti ve çetelerinin örgütlediği gizli hücreler tarafından Mayıs ayı sonu itibariyle 100 bin dönüm buğday ve arpa, 360 dönüm zeytin bahçesi kül oldu.

Alanlara göre:

* Til Temir’in işgalciler tarafından hedef alınan 8 köyünde 13 bin dönüm arazi yandı.

* Serekaniye Zirgan’ın 5 köyünde 17 bin dönüm arazi yandı.

* Fırat bölgesinde 21 bin 560 dönüm ekin ve 35 zeytin ağacı işgalciler tarafından ateşe verildi.

* Minbic’de yine çetelerin bilinçli olarak çıkardıkları yangınlarda 540 dönüm buğday ve arpa ile 360 dönüm meyve ve zeytin bahçesi kül edildi.

* Şehba’da 600 dönüm buğday ve arpa ile 3 bin 500 zeytin ağacı yandı.

* Qamişlo Kantonu'nun Til Berak ve Til Hemîs ilçelerinde 4 bin dönüm ekin yandı.

* Haseke köylerinde yaklaşık olarak 27 bin 70 dönüm arazi çeteler tarafından yakıldı.

* Dêrazor’de 14 bin 100 dönüm arazi zarar gördü.

HALK YANGINLARI İŞGALCİLERİN ÇIKARDIĞINI GÖRÜYOR

Bölgedeki çiftçiler Dêrazor Ebu Heşab’da da Türk devletinin geliştirdiği yangınlarla ekonomik saldırının bir benzerinin rejime bağlı paramiliter güçlerden olan Difa Vatani gerçekleştirildiğini belirtiyor. Dêrazorlular QSD ve Suriye hükümet güçleri arasındaki sınırda Difa Vatani tarafından bilinçli olarak yangın çıkarıldığını söylüyor.

Ekili tarım arazilerinde yaşanan yangınların çoğunlukla Türkiye sınırı ve işgal edilen alanlara yakın yerlerde yaşandığını belirten Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi Tarım ve Ekonomi Konseyi Eşbaşkanı Selman Barûdo, "Halkımız gözleriyle bu tarım alanlarının işgalci çeteler tarafından yakıldığını görmektedir.

İtfaiye araçları bu yangınları söndürmek için gittiklerinde ise işgalci Türk devletine bağlı çetelerin silahlı saldırılarına uğramaktadırlar. Yangınlara müdahale esnasında 3 sivil yaşamını yitirdi ve 2 kişi ise yaralandı" diye konuştu.

İNSANLAR MAHSULÜNÜ TOPLAMAYA ÇEKİNİYOR

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi Tarım ve Ekonomi Konseyi Eşbaşkanı Selman Barûdo, bu saldırılarla Türk devleti ve çetelerinin bölgedeki ekonomik gelişimi yok edip halkı aç bırakıp bölgeden kaçırtarak demokratik özerk yönetimi tasfiye etmek istediğini söyledi.

Biçerdöver sahiplerinin ve halkın arazilerine gidip mahsulünü toplamaya çekindiğini ifade eden Selman Barûdo devamla şunları belirtti: "Çünkü Türk askerleri ve ona bağlı çeteler tarafından saldırılara uğramaktalar. Üzerlerine mermi atılmaktadır. 17 Mayıs 2020 tarihinde bir yurttaşımız sınıra yakın olan Dêrûna Axê köyünde kendisine ait olan tarım alanında ekim-biçim işlemi yaparken Türk askerleri tarafından silahlı saldırıya uğradı ve yaşamını yitirdi."

İŞGAL ALANLARINDA DA TALAN VE HARAÇ POLİTİKASI

Barûdo işgalci Türk devletinin sadece demokratik özerk yönetim alanlarındaki halka ve ekonomisine zarar vermediğini, işgal alanlarında da büyük bir talanın yaşandığını ve halkın zor durumda olduğunu dile getirdi. Barûdo, "Girê Spi ve Serêkaniyê’nin işgal edilmesinin ardından geçen son 7 ay içerisinde 6 buğday ve arpa Silosu talan edildi. Bu ambarlarda bulunan 40 bin ton buğday, 30 bin ton arpa, yine bir o kadar pamuk ve tohum işgalciler tarafından gasp edildi.

Türk devleti ve ona bağlı çeteler 36 patosu işgal alanlarına göndermiş olup bölgedeki çiftçilerin tarım ürünlerine el koymakta ve yine çiftçilerin elde ettikleri hasattan yüzde 15 oranında bir geliri kendilerine almaktadırlar. Bu da işgalcilerin talan politikasıdır. Türk devleti işgalcidir ve işgaliyle her şekilde Kuzey ve Doğu Suriye halkları başta olmak üzere tüm Suriye halklarını tüm alanlarda hedef almaktadır" ifadelerini kullandı.

SALDIRILARA KARŞI DUYARLILIK VE DAYANIŞMA ARTIRILMALI

Özerk yönetimin hiçbir destek olmadan var olan kısıtlı imkanlarıyla halka hizmet ettiğini ve halka dayalı bir ekonomik sistem oluşturmakta olduğunu vurgulayan Selman Barûdo, konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: "İşgalcilerin halkımızı aç bırakmaya dönük bu çirkin insanlık dışı politikalarına karşı dayanışmamızı daha da güçlendireceğiz. Demokratik Özerk Yönetim olarak her şeyimizle halkımızlayız.

Halkımız da diğer alanlarda olduğu gibi ekonomik alanda da vahşi politikalar ve uygulamalarla saldıran işgalci Türk devletinin bu saldırılarına karşı duyarlılığını artırmalıdır. Kapsamlı bir saldırı var fakat bu süreci mümkün olan en az zararla atlatabilmek için çiftçilerin arazilerine daha fazla sahip çıkması ve nöbetlerini güçlendirmesi gerekiyor."