Irak ve Suriye'nin dışında 48 farklı ülkeden DAİŞ üyelerinin ailelerinden 67 bin kişinin bulunduğu Hol kampı, "dünyanın en tehlikeli kamplarından biri" olarak nitelendiriliyor.

Demokratik Suriye Güçleri'nin (QSD) 21 Mart 2019 tarihinde Dêrazor'un Baxoz kasabasında DAİŞ'in karadaki varlığına son vermesinin ardından kamuoyu, neredeyse Hol kampında tutulan DAİŞ'lileri unutmaya çalışıyor.

TÜRK DEVLETİNİN SALDIRILARI DAİŞ'İ CANLANDIRIYOR

Ancak kampta yaşananlar, özellikle de Türk devletinin Kuzey-Doğu Suriye'ye yönelik saldırıları sonrası DAİŞ'in yeniden canlanmaya başlamasıyla Hol kampı da kaynamaya devam ediyor.

Irak'ta yaşanan siyasi kriz ve Türk devletinin Kuzey-Doğu Suriye'ye yönelik işgal saldırılarıyla birlikte başta Irak ve Suriye olmak üzere DAİŞ birçok yerde yeniden faal duruma geçti.

DAİŞ'İN KULUÇKA YERİ

Bu konuda DAİŞ karşıtı uluslararası koalisyonun sözcülerinin bu durumu teyit eden açıklamalarına rağmen, DAİŞ'in yeniden canlanmasını önleyecek tedbirler ise alınmıyor. Bir nevi kuluçkaya yatan DAİŞ'in kendisini yeniden örgütlediği yerlerin başında da Hesekê'nin güneydoğusundaki Hol Kampı geliyor.

50 FARKLI ÜLKENİN VATANDAŞI VAR

Irak ve Suriye'nin dışında Türkiye, Türkmenistan, Azerbaycan, Özbekistan, Çeçenistan, Türkmenistan, Kırgızistan, Tunus, Suudi Arabistan, Fas, Cezayir, Fransa, Mısır, Almanya, Belçika, Norveç, Hollanda, Finlandiya, Avusturalya, ABD, Doğu Türkistan, Endonezya, Malezya ve Hindistan gibi 48 farklı ülkeden 67 bin kişinin bulunduğu kampta, çete örgütü yeniden canlanmaya çalışıyor.

KAMPTA 67 BİN KİŞİ KALIYOR

Geçtiğimiz aylarda, çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere 70 bini aşkın kişinin bulunduğu kamptan Suriyeli olan yaklaşık 5 bin kişi Özerk Yönetim tarafından "DAİŞ'e zorla katılmaları" durumları göz önünde bulundurularak serbest bırakıldı. Yabancı uyruklu olanlardan yaklaşık bin 200 kişi de ülkelerine teslim edildi. Kamp yönetiminin verilerine göre, şu anda kampta 67 bin kişi bulunuyor.

EL HISBE ÖRGÜTLENMESİ

Toplamda 13 bölümden oluşan kampta DAİŞ, yeniden örgütlenmeye çalışıyor. Kadınlar üzerinden örgütlenen DAİŞ, kampta "El Hisbe" adı verdiği bir yapı üzerinden yeniden toparlanmaya çalışıyor. Çoğunluğu kendilerini "muhacir" veya "cihadçı" yabancı uyruklardan oluşan söz konusu yapı, kampta gizli eğitimler düzenliyor, mahkemeler kuruyor ve yaptırım uyguluyor.

8 AYDA 26 İNFAZ

Sosyal medya uygulaması Telegram üzerinden dışarıyla bağlantı kuran söz konusu yapı, örgüte karşı çıkanlar hakkında infaz kararı da verip uyguluyor. Kampta son 8 ayda 26 kadın bu yapı tarafından "örgüte karşı geldikleri ve talimatlarını dinlemedikleri" gibi gerekçelerle infaz edildi. Ancak kamp yönetimi, infaz edilenlerin sayısının daha fazla da olabileceğini belirtiyor. Çoğunluğu kesici ve delici aletlerle infaz edilenler kadınlar, genellikle çadırların altında gömülüyor.

TÜRK DEVLETİNİN SALDIRILARI MOTİVASYONLARINI ARTTIRDI

"El Hisbe" isimli yapılanma ilk de değil. Kuzey-Doğu Suriye'nin Eyn Îsa kentinde bulunan kampta da DAİŞ'in benzer bir isimle örgütlendiği biliniyor. Türk devleti, 9 Ekim'de Girê Spî ile Serêkaniyê'yi hedef aldığında Eyn Îsa kampında ilk olarak DAİŞ'lilerin ailelerinin kaldığı kısmı hedef seçmiş ve buradan birçok DAİŞ'liyi kaçırmıştı. Bu durum, şu anda Hol Kampı'ndaki "El Hisbe" ve DAİŞ'liler için büyük bir motivasyon kaynağın olduğu ifade ediliyor.

'İSTİSNA' BİR KAMP

Dünyanın en kalabalık 6 kampından biri olan Hol Kampı, aslında uluslararası hukuka, ya da Birleşmiş Milletler'in (BM) "mülteci, göçmen veya sığınmacı kampı" tanımlamalarına uymuyor. Çünkü Hol Kampı tam olarak bunların hiçbirini karşılamıyor. Nitekim, dünyadaki hiçbir mülteci kampında bu kadar farklı uyruktan kişi bulunmuyor. Aynı zamanda söz konusu kişilerin çoğu DAİŞ'in hiyerarşik yapısı içerisinde bulunmuş olan kişiler. DAİŞ'in kampta yeniden örgütlenmeye başlaması ve kendi "hukukunu" işletmesi de bu durumu gözler önüne seriyor.

GELECEK İÇİN BÜYÜK TEHDİT

Kamptaki infazları ve El Hisbe örgütlenmesine ilişkin sorularımızı yanıtlayan Hol Kampı Sorumlularından Hemrîn Hesen, şu ana kadar 26 kadının infaz edildiğini kaydettiklerini belirtiyor. El Hisbe'nin doğrudan talimatla faaliyet yürüttüğünü ve kampta DAİŞ'in kurallarını hayata geçirmekle sorumlu bir yapı olduğuna dikkat çeken Hemrîn Hesen, bu durumun ileride hem bölge için hem de dünya için ciddi sorunlar doğuracağına işaret ediyor.

BM SORUMLULUK ÜSTLENMİYOR

Dünyanın her yerinde benzer durumlarda kampların sorumluluğunun BM'de olduğunu ancak Hol Kampı'nda BM'nin böyle bir sorumluluk üstlenmediğini kaydeden Hemrîn Hesen, kampın sorumluluğunun Kuzey-Doğun Suriye Özerk Yönetimi'nde olduğunu belirtti.