Serêkaniyê'de işgalci Türk devletinin Cizirê'den gelen sivil konvoya saldırması sonucu aralarında ANHA muhabiri Seed Ehmed'in de olduğu 11 kişi şehit düştü, 74 kişi ise yaralandı. Yaralılar arasında yer alan ve Qamişlo Rahme Hastanesi'nde tedavi altına alınan Mihrican Nevaf Süleyman yaşadıklarını ANF'ye anlattı.

Amudê'den Serêkaniyê'ye destek olmak için geldiğini söyleyen Süleyman, "Serêkaniyê'nin yalnız olmadığını, Rojava ve Kuzey Suriye halkının yanlarında olduklarını söylemek için Serêkaniyê'ye geldik. Serêkaniyê'deki direnişçilere moral vermek için büyük bir coşku ile yola çıktık. Konvoyda sadece Kürtler yoktu Araplar da vardı. Hepimiz Serêkaniyê'yi yalnız bırakmıyoruz diyerek yola çıkmıştık. Orada yaşayan halka destek olmak için gittik. Konvoyda bulunanların neredeyse hepsi yaşlı insanlardı. Aralarındaki en genç bendim ve hepimiz sivildik. Aramızda savaşçı yoktu" diye konuştu.

BİZİ ÖLDÜRMEKLE BİTİREMEZSİNİZ

Türk Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın amacının Rojava halkını soykırımdan geçirmek olduğunu söyleyen Süleyman, "Erdoğan 'amacımız teröristleri yok etmek' diyor. Biz terörist değiliz, bu topraklar da yaşayan halklarız. Erdoğan'ın asıl hedefi Kürt, Süryani ve Arap halkların birlikte yaşadığı demokratik özerlik sistemidir. Kürt, Süryani ve Arap halkını birbirine düşürmek istiyor. Bizim kim olduğumuzu, nereden geldiğimizi bildikleri halde uçakla saldırdılar.

Bütün dünyaya, insan hakları örgütlerine sesleniyorum, hepinizin gözü önünde sivil insanlar savaş uçakları ile katlediliyor. Böyle bir vahşet dünyanın neresinde yaşanıyor. Şimdiye kadar böyle vahşi bir saldırı yaşamamıştık. Bu vahşete karşı tüm dünya sessiz kalıyor. Açıklama dışında hiç bir şey yapmıyorlar. Erdoğan'a sesleniyorum, bizi öldürmekle bitiremezsiniz. Kürtler topraklarını savunacaklardır" şeklinde konuştu.

DİRENİŞÇİLERDEN GÜÇ ALDIK

Türk devletinin vahşi saldırılarına karşı direnen QSD savaşçılarının çok güçlü olduklarının altını çizen Süleyman konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: "Bizler savaşçılara manevi destek vermek için gitmiştik ama ben onlardan manevi güç aldım. Türk devleti dün bu saatlerde Serêkaniyê'yi ele geçirdik diye açıklamalar yapıyordu. Açıklamaların hepsi yalandı. Serêkaniyê hala QSD savaşçılarının denetiminde.

Şunu çok iyi bilsinler, bizler Serêkaniyê'ye gittiğimiz için asla pişman değiliz. Tam tersi çok mutlu olduk ve direnişçilerden manevi bir güç aldık. Türk devletinin bu katliamının kabul edilmemesi lazım. Sivil ve yaşlı insanlara bombalar yağdırıyorlar. Allah bu şehitlerin ve yaralıların hakkını Erdoğan'a bırakmasın."