Eyn İsa'da neler oluyor?

Kasım ayından bu yana Türk devletinin Eyn İsa ve köylerine dönük saldırıları yoğunlaşırken, Rusya ve Baas rejiminin bu saldırılara karşı sessiz kalması ise tepkiyle karşılanıyor.

6 Ekim 2019’da ABD’nin güçlerini Kuzey ve Doğu Suriye'den çekmesi sonrasında, Türk devleti ve güdümündeki çeteler, Kuzey-Doğu Suriye şehirleri Serêkaniyê ve Girê Sipî’ye yönelik işgal saldırısı başlattı. Türk devleti bu işgal saldırılarında Serêkaniyê ve Girê Sipî’de olabilecek tüm insanlık dışı savaş tekniklerini kullandı. Türk devletinin güdümündeki El Nusra, DAİŞ ve Suriye özgür ordusu çetelerine karşı, Suriye Demokratik Güçleri içinde yer alan Kürt, Arap, Süryani ve Ermeni savaşçılar tarihin en büyük direnişiyle karşılık verdi.

17 Ekim 2019’a ABD ve Türk devleti 5 gün sürecek ateşkes ilan ettiler. Daha sonra Rusya ve Türk devleti arasında 22 Ekim'de ateşkes üzerine anlaştılar. Bu anlaşma sonucunda, Rusya askeri polisi ve Suriye Şam hükümetine bağlı sınır muhafızları sınır boyunca dağılacaktı. Bu anlaşma sonucunda 23 Ekim 2019’da Suriye Şam hükümetine bağlı güçler sınır boyunda dağıldılar. Ancak bu anlaşmadan önce QSD ve Suriye Şam hükümeti arasında Türk devletinin saldırılarının önünü alabilmek için Kobanê, Eyn İsa ve Girê Sipî’nin batı alanlarına Suriye rejim güçlerinin yerleştirilmesi kararına varıldı.

Suriye rejim güçleri 15 Ekim'de Kobanê'ye geçmişti. Son bir yıldır özellikle Eyn İsa kasabasında Suriye Şam hükümeti güçleri, Rusya ve QSD güçleri bulunmalarına rağmen, bölgeye yönelik saldırılar durmazken, bu saldırılar karşısında ne Rusya ne de Baas rejimi hiç bir tepki göstermedi.

EYN İSA NEDEN BU KADAR ÖNEMLİ?

Eyn İsa Reqa’ya bağlı Girê Sipi ilçesinin bir kasabasıdır. Ancak bu kasaba bulunduğu coğrafi konumundan dolayı bölgede stratejik bir konuma sahip. Reqa, Minbic ve Tıl Temir’i birbirine bağlayan bu kasabada, aynı zamanda Kobanê ve Sirinê’ye giden yol da buradan geçiyor. Yine büyük bir öneme sahip olan uluslararası M4 yolunun bulunduğu bu bölge Halep şehrini Hesekê, Qamışlo ve Til Koçer sınır kapısını Irak sınırına bağlıyor.

Suriye iç savaşı döneminde DAİŞ çeteleri tarafından işgal edilen kasaba 2015 yılının temmuz ayında QSD tarafından tamamen özgürleştirildi. Eyn İsa'nın özgürleştirilmesinden sonra uluslararası koalisyon burayı eylemlerinin merkezi olarak kullanmaya başladı. Çünkü Eyn İsa ilçesi Minbic ve Reqa şehirlerine hem yakındı hem de bu iki şehri birbirine bağlayan yol bu ilçeden geçiyordu.

Fırat ve Cizre bölgelerinin ortasında yer alan kasaba bu iki bölgeyi birbirine bağlama özelliğine de sahip olduğundan, Kuzey ve Doğu Suriye özerk yönetiminin siyasi merkezi olarak da kullanıldı. Nisan 2016'da Reqa ilçesinden gelen mülteciler için Eyn İsa’nın kuzey batısında, Eyn İsa mülteci kampı kuruldu. QSD tarafından 2018 Temmuzunda Derazor bölgesinde bulunan ve DAİŞ çetelerinin en büyük kampı bahoz hamlesinden sonra, DAİŞ çetelerinin ailelerinin de bu kampa yerleştirilmesiyle, kampın sayısı 9 bine yükseldi.

DAİŞ’TEN SONRA NEDEN BURASI TÜRK DEVLETİNİN HEDEFİNDE?

Türk devleti 9 Ekim 2019’da Kuzey ve Doğu Suriye şehirlerine yönelik işgal saldırılarının hedefinde Eyn İsa kasabası da vardı. Ayrıca Eyn İsa’da DAİŞ çetelerinin tutulduğu hapishane ve çoğunluğu DAİŞ ailelerinin kaldığı Eyn İsa kampı da Türk devleti tarafından vurulmuş, buradan 750 DAİŞ çetesi ve aileleri Türkiye'ye kaçmıştı. Buradan tekrar silahlandırılarak Kuzey ve Doğu Suriye şehirlerine saldırdılar. Türk devleti ve güdümündeki çetelerinin saldırıları; Kürt, Arap, Süryani ve Ermeni savaşçılarının büyük direnişiyle karşılaştı. 9 gün süren savaşta QSD savaşçıları ve Kuzey-Doğu Suriye halkı bu işgal saldırılarına karşı tarihi bir direniş sergiledi.

17 Ekim 2019’da ABD ve Türk devleti 5 gün sürecek ateşkes ilan ettiler. Daha sonra Rusya ve Türk devleti 22 Ekim'de ateşkes üzerine anlaştılar. Bu anlaşma sonucunda, Rusya askeri polisi ve Suriye Şam hükümetine bağlı sınır muhafızları sınır boyunca dağılacaktı. Bu anlaşma sonucunda 23 Ekim 2019’da Suriye Şam hükümetine bağlı güçler sınır boyunda dağıldılar.

Ancak bu anlaşmanın yapıldığı ilk günden şimdiye kadar Türk devleti ve güdümündeki çetelerin bölgeye yönelik saldırıları durmadı. Özellikle Girê Sipî’nin batısındaki kırsal bölge ve köyler, Eyn İsa kasaba merkezi dahil, Eyn İsa'ya bağlı Hoşan, Xalidiyê, Ebu sira, Mealek köyleri sürekli Türk devleti ve çetelerinin hedefi oldu. Bu saldırılarda yüzlerce sivil yerleri ve sivillere ait ev ve arazi tahrip oldu. Onlarca sivil yaralandı, onlarcası hayatını kaybetti. Ancak tüm bu saldırılara rağmen ne Rusya tarafından ne de Suriye Şam hükümeti (bu saldırılarda Suriye rejim güçlerinden de yaralanan ve hayatını kaybedenler oldu) tarafından hiç bir tepki gösterilmedi.

Türk devleti ve güdümündeki çeteler sadece ağır silahlı saldırılarıyla değil, aynı zamanda Kasım ayı içerisinde iki defa sızma girişiminde bulunmuş ve bu saldırılara karşı QSD savaşçılarının öz savunma kapsamındaki direnişleri sonucunda ağır darbe alarak geri çekilmek zorunda kalmışlardır. Türk devleti yapılan anlaşmaya göre 3 km M4 yoluna uzak olması maddesine rağmen Eyn İsa’nın doğusunda ve m4 karayoluna iki km uzaklıkta bulunan Seyda köyünün 200 metre yukarısına yarısı beton ve yarısı demir direkten oluşan üzerinde termal kameralar taşıyan bir askeri alan inşa etmiş, ancak Rusya ve rejim güçleri buna da sessiz kalmışlardır.

RUSYA VE BAAS NEDEN SESSİZ?

Kasım ayından bu yana Türk devleti iki defa Eyn İsa şehir merkezi olmak üzere, yaklaşık 35 defa saldırı gerçekleştirmiş. Bu saldırılarda; 3 yaşındaki Mehmud zêd el Zêdan, Minbel Ahmed el Abid (22), Mıhedin Heji (35), adındaki siviller yaralanmış, çok sayıda sivilin evleri ve yerleri de tahrip olmuştur.

Türk devleti ve çetelerinin saldırıları devam ederken ve buna karşı Suriye rejimi ve Rusya sessizliğini koruyor. Diğer taraftan Suriye ve Rusya'ya yakın basınlarda Eyn İsa'nın Suriye rejimine verileceği propagandası yayılmaya başlandı. QSD tarafından her ne kadar resmi bir açıklama yapılmamış olsa da, bir çok güvenilir kaynaktan alınan bilgiye göre Rusya’nın QSD güçlerine kasabayı Şam rejimine teslim etmeleri ve bölgeden çekilmelerini istendiği iddia edildi. Ancak Rusya’nın özellikle yıllardır Türk devletini QSD ve özerk yönetime karşı bir şantaj aracı olarak kullandıkları biliniyor. Rusya’nın Suriye Şam hükümetine alan açmak için Türk devletinin saldırılarını kullanarak QSD ve Kuzey-Doğu Suriye özerk yönetime karşı kullandığı biliniyor.

6 Ekim’den itibaren QSD ve Rusya arasında bazı görüşmeler oldu ve bu görüşmeler sonucunda QSD ile Suriye Şam hükümetine bağlı güçlerin ortak üç gözlem noktasının kurulmasına karar verildi. Eyn İsa kasabasının batı ve kuzeyinde üç askeri gözlem noktası kuruldu. Bunun üzerine QSD askeri meclisi tarafından resmi bir açıklama da oldu. Bu kurulan gözlem noktalarıyla birlikte yapılan propagandanın sonuç almadığı görülüyor.

Ancak Rusya bu gözlem noktalarıyla yapılan saldırıların önünü aldığı algısını yaratmaya çalışıyor. Oysa zaten bir yıldır hem Suriye Şam hükümeti güçleri hem de Rusya bu alanda vardı. Şimdiye kadar yapılan tüm saldırılar bu güçler sessiz kaldı. Bununla birlikte bölge halkında da Suriye Şam hükümeti ve Rusya’ya karşı da büyük bir tepki ortaya çıktı, Rusya bu şekilde bu tepkilerin önünü almaya çalıştı.