Güneyli aydın ve siyasetçiler: DAİŞ'in yerini Türk devleti alıyor

NRLS'nin düzenlediği uluslararası DAİŞ forumuna katılan Güneyli aydın ve siyasetçiler, DAİŞ'in yenilgiye uğratıldığını ancak şimdi de Türk devletinin aynı amaçla devreye girdiğini belirtiyor.

Rojava Stratejik Araştırmalar Merkezi (Navenda Rojava a Lêkolînên Stratejîk-NRLS) tarafından Amûdê'de organize edilen uluslararası DAİŞ forumunda katılan Güney Kürdistanlı siyasetçi ve aydınlar, DAİŞ'in askeri olarak büyük darbe aldığını ancak Türk devletinin şu anda özellikle Güney Kürdistan'da yürüttüğü işgal saldırılarıyla DAİŞ'in yerini doldurmak istediğini kaydetti.

Türk devletinin sadece Kürtlerin bir kısmını ya da Kürdistan'ın bir parçasını hedeflemediğini belirten Güneyli aydın ve siyasetçiler, buna karşı Kürtlerin tek ses olacağı bir Ulusal Hareket'in kurulması gerektiği önerisinde bulunuyor. ANF'ye konuşan Güneyli aydın ve siyasetçiler, "Kürdistan halkının bu saldırılar karşısında tek ses, tek yürek ve tek mevzi olması gerekiyor" diyor.

'HEDEFTE TÜM KÜRTLER VAR'

Foruma katılan Kürdistan Komünist Partisi üyesi Rêvel Îbrahim, foruma ilişkin olarak, "Büyük bedeller vererek bazı kazanımlar elde ettik. Şimdi sıra bunun siyasi kazanıma dönüştürmede" diyor ve Kürt halkının önündeki Türk devleti tehlikesine karşı da şunları dile getiriyor: "Türk devleti tarihsel karakteri gereği her zaman Kürt düşmanlığı yapmıştır. Mesele Bakur, Başûr, Rojava ya da Rojihat değil. Türk devletinin hedefinde tüm Kürtler var. Bu noktada onlara bakmaktan ziyade kendimize bakmalıyız. Bizler buna karşı nasıl mücadele edip siyasi bir çözüm bulabiliriz. Onun üzerinden düşünmeliyiz."

'HİÇBİR PARÇA BİRBİRİNDEN BAĞIMSIZ DEĞİL'

Forumun diğer bir katılımcısı Kürdistan Komünist Partisi Merkez Komite Sekreteri Dr. Kawa Mehmûd ise DAİŞ sonrası için kapsamlı bir mücadelenin gerekliliğine ve askeri kazanımların siyasi kazanıma dönüştürme gerekliliğine vurguda bulunuyor. Türk devletinin Güney Kürdistan'a yönelik saldırılarını "DAİŞ'in hedeflerinin devamı" olarak nitelendiren Mehmûd, "Rojava ile Başûr ve diğer parçalar birbirinden bağımsız değil. Hiçbir parçaya yapılan saldırı da diğer parçalardan bağımsız gelişmez. Kerkük'ün işgali ile Efrîn'in işgalini birbirinden bağımsız ele alabilir miyiz? Burada bizim durup düşünmemiz gerekir" diyor.

'ULUSAL HAREKET' ÖNERİSİ

"Türk devletinin Behdinan bölgesindeki saldırılarına baktığımızda reel siyaset bize Kürtlerin ortak bir paydada bir araya gelmesini emrediyor" diyen Mehmûd, Kürtlerin dört parça için ulusal bir harekete ihtiyacı olduğunu ifade ediyor. Mehmûd, "Tüm Kürdistan için ortak bir Ulusal Hareket'e ihtiyacımız olduğunu görüyorum. Bakûr'un, Başûr'un, Rojava ve Rojhilat'ın bazı özgünlükleri olabilir ama söz konusu saldırılar ve işgal karşısında ortak duruş sergileyecek bir Ulusal Hareket'e ihtiyacımız var" diye kaydediyor.

'DAİŞ'İN FİKRİ VARLIĞI DEVAM EDİYOR'

Forumun diğer bir katılımcısı gazeteci Hîwa Seyîd Selîm de DAİŞ'in fikri varlığının hala devam ettiğine dikkat çekerek, bunun da Türk devleti olduğunu belirtiyor. Selîm, "Türk devleti Kürdistan'ın işgalcisi bir devlet olarak nerede Kürtlerin bir kazanımı varsa karşı çıkıyor ve müdahale ediyor. Türk devletinin bugün Başûr'daki saldırılarına baktığımızda bunun DAİŞ'in saldırılarının devamı olarak görüyoruz. Evet Kürt halkı her parçada büyük bedeller ödeyerek DAİŞ tehdidini belli bir düzeyde bertaraf etti ama şimdi Türk devleti aynı amaçla devreye girdi" ifadelerinde bulunuyor.

'TÜRK DEVLETİ'NİN EYLEMLERİ DAİŞ EYLEMLERİNİN DEVAMIDIR'

Kürtlerin tüm parçalardaki saldırılar karşısında tek ses olması gerektiğine vurguda bulunan Selîm, şunları ifade ediyor: "AKP ve MHP Türkiye'deki büyük şehirleri kaybettikten sonra iktidarlarını korumak için Kürt savaşını derinleştirmek istiyorlar. Burada yapmak istedikleri de DAİŞ'in yaptıklarının devamıdır. Kürdistan halkının bu saldırılar karşısında tek ses, tek yürek ve tek mevzi olması gerekiyor."