HPC: Öz savunma hayatidir

HPC yönetiminden Muhammed Cemil İbrahim, "Halk, örgütsüz ve eğitimsiz kalırsa düşman işgalinin önüne geçemeyiz. Her yurttaş aynı zamanda öz savunmayı da üstlenmeli. Öz savunma, ekmek ve su kadar hayatidir” dedi.

Kuzey-Doğu Suriye'de askeri ve toplumsal alanda örgütlenen ve öz savunmayı tüm unsurlarıyla temel alan Toplumsal Savunma Güçleri (HPC), son Hesekê saldırısında da ne kadar hayati bir konumda olduğunu gösterdi. HPC Yönetim Üyesi Muhammed Cemil İbrahim, “Bir halk, toprağına, kültürüne ve ahlakına sahip çıkmaz, savaşa dahil olmazsa zorlukla karşı karşıya kalır ve hedefine ulaşamaz” diye konuştu. Cemil İbrahim, bu düsturu esas alarak Rojava Devrimi'ni korumayı ve Kuzey-Doğu Suriye'yi savunmayı sürdürdüklerini söyledi. 

Rojava Devrimi, her alanda varlığını koruma mücadelesi veriyor. Komün, meclis ve akademiler, içten ve dıştan gelen saldırıların yöntem ve amaçları konusunda tartışma ve bilinçlenmede merkez rolü üstleniyor. Aynı zamanda denetleme, eğitme, örgütleme görevi de görüyor. 

Her komün, bazen kendisini sayıya göre örgütlüyor bazen de mahalle mahalle örgütlenmeye çalışıyor. Komün, ihtiyaçlar dahilinde Ekonomi, Sağlık, Eğitim, Kadın ve Öz Savunma komiteleri olarak bölümlere ayrılıyor.

Akademiler, şehirlerde komün ve meclis aracılığıyla tüm kesimlere ulaşarak, Demokratik Ulus projesi ışığında toplumu aydınlatma ve yön vermenin yanı sıra kendi kendine yeterlilik düzeyine gelmesi için faaliyetlerde bulunuyor. Toplumsal yapının daha güçlü kılınması için ekonomi, sağlık, diplomasi gibi birçok konuda broşür, analiz ve tez yayınlıyor.

TOPLUMUN KENDİSİNİ SAVUNMASI

Toplumsal Savunma Güçleri (HPC) toplumun katılımıyla oluşuyor. HPC, sadece savaş zamanında cephede savaşacak güç değil, aynı zamanda yozlaştırma, ajanlaştırma, özel savaş ve göçertmeye karşı da savunmayı üstleniyor. Toplumsal Savunma Güçleri’nin asıl işlevi de bu. 

Rojava Devrimi, sadece Kürt halkı için değil Arap, Türkmen, Süryani ve Ermeni halkları için de eşit, birlikte ve ortak bir yaşamı mümkün kılıyor. Devrimin askeri, ideolojik, toplumsal ve ekonomik saldırılara karşı korunmasında tüm bileşenleriyle öz savunma esas alınıyor. Son Hesekê saldırısının akamete uğratılmasında bunun ne kadar hayati olduğu anlaşıldı. 

EKMEK VE SU KADAR HAYATİ

Öz savunmanın önemi, gerekliliği, görev ve sorumluluklarıyla ilgili ANF'ye konuşan Toplumsal Savunma Güçleri (HPC) Yönetim Üyesi Muhammed Cemil İbrahim, bir insanın ekmek ve su kadar öz savunmaya da gereksinim duyduğunu belirterek, şunları söyledi: "Öz savunma sadece insanlar için değil, yeryüzünde yaşayan tüm canlılar için gereklidir. İnsan, bitki ve hayvanların kendini savunma sistemleri vardır. Bizde yaşanan son durumlar, bunun hayatiyetini ispatladı. Öz savunmanın önemi ve gerekliliği bir kez daha anlaşıldı; komplo ve saldırılara karşı durabilmek için kapsamlı örgütlenmeye gidildi.” 

EĞİTİM VE ÖRGÜTLENME

Muhammed Cemil İbrahim, hegemon ve işgalci devletlerin, Öcalan’ın Demokratik Ulus projesi dahilinde özgür ve onurlu bir yaşama tahammül etmediğini belirterek, birçok taraftan kapsamlı saldırılara maruz kaldıklarını kaydetti. 

Saldırılara cevap olabilmek için eğitim ve örgütlenmeye ağırlık verdiklerini ifade eden Muhammed Cemil İbrahim, HPC’ nin örgütlenme sistemine dair şu bilgileri paylaştı: “Askeri ve toplumsal olarak iki biçimde örgütleniyoruz. Sistemimize göre, bölgede yaşayan insanlar, hangi kurumda faaliyet yürütüyorsa iki kimliği olmalı. Çalıştığı kurum dışında, savunma kimliği de olmalı. Eğer bunu yapmayıp öz savunmanın rolünü önemsemezsek saldırılara karşı korunamayız, tasfiyeyle karşı karşıya kalırız. Halkımızı toplantı, tartışma ve basın medya organı aracılığıyla örgütlemeye, eğitmeye ağırlık veriyoruz. Öz savunmanın önemini kavratmaya çalışıyoruz.”

HALKIN BAĞLILIĞI VE ÖRGÜTLÜLÜĞÜ

“Bir halk, milyonlarca askerinin yanında diplomatik ilişkileri ne kadar güçlü olursa olsun toprağına, kültürüne ve ahlakına sahip çıkmaz, savaşa dahil olmazsa zorlukla karşı karşıya kalır ve hedefine ulaşamaz” diyen Muhammed Cemil İbrahim, Kuzey-Doğu Suriye'de herkesin aynı zamanda Toplumsal Savunma Güçleri üyesi olmasını gerektiğini vurguladı. 

Muhammed Cemil İbrahim, “Kendimizi ülke ve toprağın sahibi görmeliyiz. Halk bu görev ve sorumluluğu üstlenmez, farkına varmazsa kaderini düşmanına teslim etmiştir. Halk, örgütsüz ve eğitimsiz kalırsa, küçük bir açık verilirse düşman işgalinin önüne geçemeyiz. Halk, özel savaş politikalarından etkilenmemeli. Mevcut sürece cevap olabilmek için herkes kendini örgütlemeli” dedi.

7’DEN 70’E DUYARLILIK

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın, 7’den 70’e herkesin öz savunmada yerini alabileceği değerlendirmesini hatırlatan Muhammed Cemil İbrahim, şöyle devam etti: “Var olan yanlış, kötü ve eksikliğe karşı herkes duyarlı olmalı. Topluma zarar verecek tüm hususların farkındalığına varması ve duyarlı olması gerekir. Doğal görev ve sorumluluğumuzu yerine getirmeliyiz. Halk, kendisini sorumlu görmezse tehlikeler artar. Toplum içerisinde hedef bir kişi, bir örgüt ya da bir şahıs değildir, hedef Demokratik Ulus projesi, bölgede kılınan istikrar ve barış ortamının bozulmak istenmesidir. Halkların görev ve sorumluluğu tarihidir. Bir kişi bile kendisini HPC üyesi olarak ele almaz, Önder Apo’nun projesi ve şehitlerin emeğine sahip çıkmazsa özgürlüğümüze kavuşamayız.” 

HALKSIZ DEVRİM OLMAZ

DAİŞ'in Hesekê’nin Xiwêran Mahallesi’ndeki Sinaa Cezaevi’ne yönelik saldırısında HPC’nin büyük bir rol oynadığını hatırlatan Muhammed Cemil İbrahim, “Kapsamlı bir saldırının olduğunun farkındaydı. Hol’den Şengal’e kadar topraklarının tehlikede olduğunu biliyordu ve doğal sorumluluk üstlenerek mahalle mahalle, sokak sokak hem halkının yanında hem de askeri güçlerin yanında durarak rol oynadı. Sokak, mahalle, caddeler halkımızdan geçilmiyordu, seferberlik ilan edilmişti. Herkes mahallesini, sokağını savunuyordu” dedi.

Halksız devrim yapılamayacağının altını çizen Muhammed Cemil İbrahim, Şêxmaqsûd ve Eşrefiyê savaşı sürecine atıfta bulunarak, halkın olmadığı, arka çıkmadığı, korumadığı bir devrimde başarının elde edilmeyeceğini söyledi.

GENÇLER VE KADINLAR DİNAMİK GÜÇ

Kuzey-Doğu Suriye'deki öz savunmanın dinamik gücünün gençler ve kadınlar olduğunu kayeden Muhammed Cemil İbrahim, şunları ekledi: "Kadınlar artık kendisini ispatladı. HPC’nin yarısından çoğu kadın arkadaşlardan oluşuyor. Bunu belirtirken sadece fiziki olarak kastetmiyorum. Sadece Sinaa Cezaevi göz önünde bulundurulursa öncülük rolünü nasıl oynadıkları görülecektir. Amacımız bir parti ya da şahsı korumak, savunmak değil. Kuzey-Doğu Suriye toprakları ve bu topraklar üzerinde yaşayan halk hedeftir. Hepimiz bir geminin içindeyiz. Tüm ulus ve dinler kendini savunmalı, öz savunmaya sahip çıkmalı. Efrîn, Girê Spî ve Serêkaniyê süreçleri unutulmamalı."