Qamişlo’da düzenlenen ulusal birlik çalıştayı öğle arasının ardından ikinci bölümle devam etti.

İkinci bölümde ‘Bu süreçte Kürtlerden beklenen nedir?’ sorusu üzerine tartışmalar yürütüldü. Bu bölümde Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eşbaşkanlık Komitesi Üyesi Foza Yusif ve Avukat Fadil Musa konuştu.

Türk devletinin sadece PKK ile değil tüm Kürtlerle bir savaş halinde olduğuna dikkat çeken Avukat Fadil Musa, Kürdistan Özgürlük Hareketi gerillasının dört parça Kürdistan’ın özgürlüğü için mücadele ettiğini ifade etti. Gerillanın bu mücadelede ağır bedeller ödediğine dikkat çeken Musa, Türk devletinin KDP’yi iç savaş aracı olarak kullandığını söyledi. Rojava’da da benzer bir girişimin olduğunu kaydeden Musa, bu girişimlerin amacının Kürt halkını parçalamak olduğunu belirtti.

Kürt halkının talebinin net olduğunu vurgulayan Musa, dört parça Kürdistan’da Kürtlerin ulusal birliği haykırdığını dile getirdi. Bütün Kürt güçlerinin yer aldığı bir komitenin hızla oluşturulmasını isteyen Musa, Türk devletinin işgaline karşı diyalogların hızla geliştirilmesi gerektiğini kaydetti.

Foza Yusif şunları belirtti: “2011 yılında Kürtler büyük bir fırsat yakaladı. 2013 yılında ise Kürtler ulusal birliğini oluşturmak için adım attı. Ancak dış müdahaleler yüzünden bu adım olumlu sonuçlanmadı. 2017 yılında Başûrê Kurdistan’da referandum süreci başladığında buna karşı çıkan tek ülke Türk devleti oldu. Bu olay Türk devletinin Kürt halkının düşmanı olduğunu gösteriyor.”

Kürt halkının 2014 sürecinde Rojava devrimi ve Kobanê direnişine destek verdiğini hatırlatan Foza Yusif, “İşgalci güçler bu birliğin bozulması için elinden geleni yaptı. Kürtler 2017 yılında Haşdi Şabi Kerkük’e saldırdığında ve 2018 yılında Türk devleti Efrîn’e saldırdığında Kürtler birlikte hareket etseydi bugün topraklarımız işgal altında olmayacaktı” dedi.

Rojava’nın Kürt ulusal birliğinde önemli rol aldığına dikkat çeken Foza Yusif şu cümleleri kullandı: “İşgalciler Kürtleri eskisi gibi köleleştirmek istiyor. Kürtlerin iradesini kabul etmiyorlar. Bu tür girişimler Kürtlerin DAİŞ karşısında tüm dünyanın gözü önünde elde ettiği kazanımlar sonrası yapıldı.

Kürtlerin birbiriyle çatışmasını isteyen girişimlerin engellenmesi gerekir. KDP bu çerçevede Medya Savunma Alanları’na sevk ettiği güçlerini geri çekmelidir. Bu güçler gerillanın Türk devleti karşısında ortaya koyduğu direnişe engel oluyor. Tüm Kürt güçleri Önder Abdullah Öcalan ile İdris Barzani arasında 1982 yılında imzalanan anlaşma çerçevesinde hareket etmelidir. Hiçbir Kürt partisi diğerine karşı bir imza atmamalıdır. İhanet ve provokasyon dili kullanılmamalıdır. Bazı basın organları bu dili bilinçli kullanıyor. Çelişkiler diyalog ile çözülmelidir. Ulusal kongre için çalışma yapılmalıdır. Bu konuda ulusal kongreden kaçan güçlere baskı yapılmalıdır.”

Daha sonra katılımcılar görüş ve önerilerini dile getirdi. Konuşmalarda Kürt halkının çıkarlarına hizmet etmeyen güçlere baskı yapılması ve Kürt birliğine engel olan güçlerden hesap sorulması için bir komite ya da mahkeme heyeti kurulması öne çıktı.

Katılımcılar KDP’nin tutumunu netleştirip işgalci Türk devletiyle olan ortaklığını sonlandırmasını istedi.

SONUÇ BİLDİRGESİ

-Kürt ulusal birliği önündeki tüm engellerin kaldırılması gerekir.

-Sebebi ne olursa olsun Kürt iç savaşı haramdır.

-Türk devletinin Kürdistan’daki işgalinin sonlandırılması için Kürdistan halklarının tutumu güçlendirilmelidir.

-Kürtler arasında yapılan anlaşmalara herkes uymalıdır. Özellikle iç savaşa karşı 1982 yılında yapılan anlaşmaya uymak son derece önem arz etmektedir.

-Kürt tarafları basın üzerinden birbirini karalamaya son vermelidir.

-Bütün anlaşmazlıklar için diyalog masasına oturulmalıdır.

-Kürt halkının savunulması için KDP’li kardeşlerimize güçlerini savaş bölgelerine göndermeme çağrısında bulunuyoruz.

-Kürt halkının kazanımlarının savunulması için ulusal kongrenin bir an önce gerçekleştirilmesi gerekir.

-Çalıştayın sonuç bildirgesinin bütün Kürt güçlerine ve siyasi taraflarına ulaştırılması için KNK-Rojava tarafından bir heyet görevlendirilecektir.