MSD: Suriye halkları tarihi sorumluluğunu yerine getirmeli

Türk devletinin olası bir işgal saldırısının bölgede insani krize sebep olacağına dikkat çeken MSD, Suriye halklarına ülke savunması için tarihi sorumluluklarını yerine getirme çağrısı yaptı.

Türk devletinin işgal tehditleri ve ABD’nin çekilme kararı ardından yazılı bir açıklama yapan Demokratik Suriye Meclisi (MSD), “Bizler, QSD’nin sınırlarını koruma kararını destekliyoruz. Türkiye, kesinlikle burada yaşayan DAİŞ çetelerini ve ailelerini kontrol edemeyecek” dedi.

MSD açıklamasında şunları belirtti:

“Üzerinden 9 yıl geçen Suriye krizi sonucu Suriye halkı binlerce şehit ve kurban verdi. Binlerce kişi yaralandı, milyonlarca kişi göç etti. Bu kriz boyunca Suriye halkının güvenliğine ve siyasi iradesine karşı birçok anlaşma ve komplo gerçekleştirildi. Birçok devlet Suriye halkının yaşadığı acıları katladı, küresel ve bölgesel güçlerin çıkar çatışmaları nedeniyle kriz uzadı. Kuzey ve Doğu Suriye halkları, DAİŞ terörüne karşı tarihte eşine rastlanmayan bir direniş sergiledi ve Demokratik Suriye Güçleri (QSD) çatısı altında örgütlenmeye başladı. QSD, bölge halklarını terör tehdidinden korudu.

Türkiye tehditlerini teröre karşı savaş boyunca sürdürdü ve bölge halklarını açıkça hedef aldı, ayrıca işgal ettiği bölgelerde halkları zorla göç ettirdi. Uluslararası toplumun ciddi bir tepki göstermesi gerekirken, Beyaz Saray Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye bölgelerini işgalini onayladığını ve askeri güçlerini çekeceğini, teröre karşı mücadele sorumluluğundan vazgeçtiğini açıkladı. Bölgeyi olası tehlikelerle karşı karşıya bırakmak, teröre karşı mücadelede ciddi etki yaratacaktır. Ayrıca krizin sona ermesi çabaları ve siyasi çözüm girişimlerine derin bir etki bırakacak, durum daha da düğümlenecektir. Bölgedeki diğer tarafların da krize sürüklenmesine yol açacaktır.

Projemizin ilk aşamasında halkların iradesini esas alarak eşit yaşam değerlerini oluşturduk ve Arap, Kürt, Süryani, Türkmen, Ermeni halkları arasında kardeşlik değerlerini oturttuk. Bizim nezdimizde Suriye halklarının iradesi ve onurlu bir yaşam mücadelesi demokratik özgür bir Suriye’nin temelidir.

Sorunların çözümü için diyalog tutumumuz stratejik bir tutumdur. Diplomasi yoluyla bizden istenen ne ise onu yerine getirdik. Türk devleti ile karşı karşıya gelmemek için her yolu denedik. Son olarak sınır güvenliği mekanizmasını oluşturduk. Diplomasi yolunda adımlar atmaya devam edeceğiz. Suriye’deki krizle ilgilenen tüm devletlerle, Suriye halklarının tehlikeli saldırılarla karşı karşıya kalmaması için diyalog geliştirdik. Bizler, QSD’nin sınırlarını koruma kararını destekliyoruz. Türkiye, kesinlikle burada yaşayan DAİŞ çetelerini ve ailelerini kontrol edemeyecek.

MSD olarak Türkiye’nin tüm işgal planlarını reddediyor ve uluslararası kamuoyunu saldırılara karşı ciddi bir tutum almaya davet ediyoruz. Beyaz Saray’ın aldığı bu karar DAİŞ’e karşı mücadeleyi zorlaştırıyor. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne de bölge halkını Türkiye’nin işgal planlarına karşı savunması çağrısında bulunuyoruz. Türkiye’nin olası bir saldırısı bölgedeki güven ortamını yok edeceği için büyük göç dalgalarına sebep olacağı uyarısını da yapmak istiyoruz.

Suriye halkları Türk işgalciliğini reddediyor. Suriye halkları uzun zamandır Türkiye’nin politikaları yüzünden bölgede zorluklar yaşıyor. İnanıyoruz ki; Suriye halkları her zaman olduğundan daha güçlü bir şekilde tarihi sorumluluğunu yerine getirecek ve bölgenin güvenliğini tehdit alan tüm komploları boşa çıkaracak.”