BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen, 25 Kasım’da tekrardan başlanması planlanan Suriye Anayasa Komitesi Toplantıları çalışmaları hakkında BM Güvenlik Konseyi’ne brifing verdi.

30 Ekim’de resmi olarak başlayıp 2 hafta devam ettikten sonra 25 Kasım’a ertelenen Suriye Anayasa Komitesi toplantılarının kendisi acısından verimli geçtiğini iddia eden Pedersen, rejim ve ‘muhalif’ gruplara mensup komite üyelerinin aynı odada bir araya gelmesini başarı olarak değerlendirdi.

‘SİLAHLI ÇATIŞMALAR SÜRECE ENGEL’

Anayasa Komitesi çalışmalarının başarıya ulaşabilmesi için geniş katılımlı siyasi bir sürecinde olması gerektiğini ifade eden Pedersen, sahadaki silahlı çatışmaların Suriye’nin geleceği önünde bir tehdit oluşturmaya devam ettiğini belirtti.

‘SİVİL ÖLÜMLER YAŞANIYOR’

Pedersen, “Türk devleti ile ABD ve Rusya arasında yapılan antlaşmaların ne kadar Kuzey Doğu Suriye’deki şiddeti azaltsa da bölgeden hala çatışma ve bombardıman raporları gelmeye devam ediyor” diye ekledi.

Türk devletinin işgal saldırılarından kaynaklı sivillerin hayatını kaybettiğini de hatırlatan Pedersen, yerinden edinmelerin hala devam ettiğine dikkat çekti.

Pedersen, Özerk yönetim ve bölgedeki sivil toplum kuruluşlarının yüzlerce sivilin hayatını kaybettiğine dönük veri ve raporlarını dikkate almadan, Türk işgal saldırıları kapsamında sadece 90 sivilin hayatını kaybettiğini iddia etti. Pedersen, yüzbinlerce yerinde edilen sivil sayısını ise 70 bin olarak gösterdi.

‘SURİYE’NİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNE SAYGI DUYULMALI’

Sahada yaşananların son derece endişe verici olduğunu dile getiren Pedersen, “Suriye üzerinde daha derin bir uluslararası çatışmalara yol açabilecek eğilimlerden ve Suriye’nin egemenliği, bağımsızlığı, birliği ve toprak bütünlüğünü ihlal etmeye devam etmekten kaçınılmalıdır” dedi.

‘ÖNEMLİ KONULAR ÇÖZÜM BEKLİYOR’

BM Güvenlik Konseyi’nin 2015 yılında aldığı 2254 sayılı Suriye kararının, ülke çapında ateşkes sağlama ve terörle mücadele ortak bir yaklaşım sergilemeyi garanti ettiğini söyleyen Pedersen, “Hayat Tahrir el-Şam’ın varlığı, buna karşı belli olmayan mücadele ve DAİŞ’in yeniden dirilmesi tehlikesi ve devam eden yabancı terörist savaşçı tehdidi gibi önemli konular hala çözüm bekliyor” diye ekledi.

Pedersen BM Güvenlik Konseyi’ne verdiği brifingde son olarak Anayasa çalışmalarının yanı sıra Suriye’deki savaşa sonlandırılması için geniş katılımlı siyasi bir sürece ihtiyaç duyulduğunun da altını çizdi.

ÖZERK YÖNETİM: RAKAMLAR GERÇEĞİ YANSITMIYOR!

Öte yandan geçtiğimiz günlerde açıklama yapan Kuzey Doğu Suriye Özerk Yönetimi, Türk devletinin Kuzey Doğu Suriye’ye yönelik işgal saldırıları ile birlikte bölgeden büyük bir göç dalgasının yaşandığına dikkat çekmişti.

Uluslararası kurumların raporlarını eleştiren Özerk yönetim temsilcileri, verilen sayıların aksine bugüne kadar 300 binden fazla insanın yerinden edildiğinin altını çizerek, İşgal saldırıları kapsamında yüzlerce sivilinde hayatını kaybettiğini vurgulamıştı.

Özerk yönetim, BM gibi uluslararası kuruluşların yerinden edilen insanların bazılarının geriye döndüğüne yönelik söylemleri gerçeği yansıtmadığını ve sivil ölüm sayılarının söylenin çok daha üstünde olduğuna dikkat çekmişti.