PKK’nin 12. Kongresi, 5-7 Mayıs tarihleri arasında Medya Savunma Alanları'nda iki farklı bölgede eşzamanlı ve paralel olarak gerçekleştirildi. Kongrenin açılış konuşmasını PKK Yürütme Komitesi Üyesi Duran Kalkan yaptı.
Duran Kalkan, kongrenin sıcak savaş ortamında yapıldığını belirterek, şunları söyledi:
“PKK 12. Kongresi'ni açıyorum. Kongremizi, Medya Savunma Alanları’nda, sıcak savaş ortamında yapıyoruz. Bu kongreyi iki bölüm halinde gerçekleştiriyoruz. HPG ve YJA-Star güçlerimiz, ağırlıklı olarak kendi yoğunlaştıkları alanda, bu toplantımıza paralel olarak benzer bir toplantı gerçekleştiriyorlar. İki parça halinde sayımız 220-230 civarını buluyor. Her alandan ve çalışmadan temsilci arkadaşlar, bu iki bölümlük kongre toplantımızda mevcutlar. Bu bakımdan, partimize dair her türlü karar alma gücüne sahip nicel ve temsil yeterliliği bulunuyor.
Bu temelde Önder Apo adına öncelikle kongreyi selamlıyorum. İlgili arkadaşlar daha sonra gerekli bilgilendirmeyle selamlamayı yapacaklar. Yönetimimiz ve hazırlık komitemiz adına, 12. Kongremize üstün başarılar diliyorum.
Bütün parti kongrelerimizi Önder Apo hazırladı. Kendisinin fiilen katılamadığı kongreleri de hep hazırlayan ve yönlendiren oldu. Bu kongremizi de belki de diğer kongrelerden daha fazla, Önder Apo hazırladı. Bizleri bugüne Önder Apo getirdi. Yeniden doğuşumuzu militanlar olarak, parti olarak, halk olarak Önder Apo sağladı. Bu temelde, öncelikle kongremiz adına Önder Apo'yu derin özlem ve saygıyla selamlıyorum.
‘ŞEHİT FUAT VE RIZA ARKADAŞLARIN ŞEHADETİNİ İLAN EDİYORUZ’
Bu kongrede, Önder Apo'nun ilk yol arkadaşlarından ve partimizin kurucularından Şehit Fuat ve Rıza arkadaşların şehadetlerini ilan ediyoruz. Yine, bu kongrenin hazırlık çalışmalarına önemli katkısı olan ve biz kongre hazırlıklarını yoğunlaştırdığımız süreçte şehit düşen değerli Sırrı Süreyya Önder'i de kongremiz adına saygı ve sevgiyle anıyorum.
Tüm yoldaşları, bu kahraman şehitlerimiz adına iki dakikalık saygı duruşuna davet ediyorum. Şehitlerimiz, özgürlük mücadelemizin önderidir.
‘PKK’NİN ÖRGÜTSEL OLARAK SON KONGRESİ OLACAK’
Mayıs Şehitler Ayı’nda kongre yapıyor olmak ve Önder Apo'nun yönlendirmesiyle bu kongreyi gerçekleştirmek, kuşkusuz daha büyük bir anlam ifade ediyor. Bu kongremiz, Şehitler Ayı'nda, Önderlik ve şehitler çizgisinde doğru değerlendirme ve karar alma gücünü gösterecek. Böylece şehitler gerçeğine layık olduğunu, şehitler çizgisinde yürüdüğünü ve her zaman yürüyeceğini ilan ve ifade edecek.
Bu kongre, Önder Apo’nun ifade ettiği gibi, PKK'nin örgütsel olarak son kongresi olacak.
FUAT ARKADAŞIMIZ, ÖNDER APO'YA SONSUZ BAĞLILIĞI İFADE EDİYOR
Böyle bir kongremizde de Önder Apo'nun ilk yol arkadaşlarından ve partimizin kurucularından iki değerli yoldaşın şehadetini ilan ediyoruz. Söz konusu arkadaşları tüm yoldaşlar tanıyorlar. Kamuoyu tanıyor. Halkımız, kadınlar ve gençler çok iyi tanıyor.
Fuat arkadaşımız, Önder Apo'yla ilk yola çıkan arkadaşımızdır. Tıpkı Haki ve Kemal arkadaşlar gibi, partimizin örgütsel temellerinin atıldığı Çubuk Barajı Toplantısı'na katılan; orada bir grup olmaya ve dolayısıyla örgütlü çalışmaya karar veren, bunu sonuna kadar sürdüren, şehadete götüren bir yoldaş oluyor. O, Önder Apo hakikatine doğru ve sürekli katılmayı, sonsuz bağlılığı ifade ediyor, temsil ediyor. Uzun süre yürüttüğü pratik mücadeleyle ve bunu şehadetle taçlandırmasıyla, bu gerçeği kanıtladı.
İKİNCİ KEMAL PİR KİŞİLİĞİNİN TEMSİLCİSİYDİ RIZA ARKADAŞ
Rıza arkadaşı da bütün arkadaşlar tanıyorlar. İlk grup döneminde Ankara'dan katılan grup içerisinde yer alan, hareketin gelişmesine, eylem çizgisinin oluşmasına, örgüt ve mücadelenin güç kazanmasına büyük katkıları oldu. Nasıl ki Fuat arkadaş, Önderlik mücadelesinin ruhu, bilinç hamuru, duygusu olmaya çalıştıysa, burada çok önemli bir yer tuttuysa, Rıza arkadaş da öyle.
Arkadaşlar çok tanımadılar Rıza arkadaşı. Çok az arkadaş Rıza arkadaşı gerçekten tanır. Herkes tanıyor diyemem Rıza arkadaş için. Gerçekten militan kişiliğin, cıva gibi akışkanlığın… Hep Kemal Pir kişiliği ve devrimciliğinden söz ettik. İkinci Kemal Pir kişiliğinin temsilcisiydi Rıza arkadaş.
HİÇBİR KAZANIM KOLAY VE BEDELSİZ OLMADI
Önder Apo, ‘PKK'nin her anı, bir öncekinden daha büyük zorluklarla mücadele edilerek geliştirildi, yaratıldı, kazanıldı’ dedi. Hiçbir kazanım kolay ve bedelsiz olmadı. Böyle bir toplantı yapmaya, hem de bu kadar kapsamlı iki bölüm halinde, bu kadar çok katılımlı toplantı yapıp tartışma gücü bulmamıza bu mücadeledeki şehadetler yol açıyor, imkân veriyor bize. Bu durumlar demek ki kendiliğinden olmuyor.
‘BU BİR SON DEĞİL’
Başta şehitlerimizi de saygı, sevgi ve minnetle andık. Özellikle kimyasal silah saldırısıyla şehit düşen son yoldaşlar Besê ve Mîtra yoldaşlar, düşmanın zalimliğini net biçimde bir kere daha ortaya koyduğu gibi; gerilla direnişindeki yiğitliği, cesareti, fedailiği, kahramanlık düzeyini de bir kere daha hepimize net bir biçimde gösterdi.
Bu kongremiz, diğer kongrelerden farklı tabii. Bir yönüyle biraz Birinci Kongre’yle karşılaştırılabilir. PKK'yi tarihsel olarak sonlandırma ve tarihi yerine oturtma amacıyla gerçekleştirilmiş bir kongre oluyor.
Tabii bu bir son değil. Böyle bir sonuçlandırmayla yeni çıkışların önü açılmak isteniyor. Yeni çıkışlara imkân ve fırsat tanınmak isteniyor. Böyle olunca, 52 yıllık Apocu Hareket'in PKK adıyla yürüyüşünü sonlandırırken, tabii tarihsel olarak rolünü, anlamını, tanımını iyi bilmemiz gerekli. Bunları tüm yönleriyle, bütün ayrıntılarıyla burada tartışma imkânımız elbette olamayacak. Onun için zamanımız yoktur.
‘ÖNDER APO FİİLİYATIN AYLARCA SÜRECEĞİNİ SÖYLEDİ’
Fakat Önder Apo, ‘Kongre hızla tamamlanmalı’ derken, fiiliyatının aylarca süreceğini söyledi. Aylarca sürecek fiiliyatta ne yapacağız? Demek ki PKK'yi, tarihi yerine oturturken, onun tarihteki yerini, tarihi olarak yerine getirdiği görevleri, misyonunu doğru ve yeterli anlayarak, derslerini çıkarıp yeni sürece taşıyacağız.
Bir yerde PKK hakikati karşısında derin bir eleştirel, öz eleştirel sorgulamayla, pratik dersleri çıkarıp; kendimizi yenileme temelinde, önümüzde açılan yeni sürece daha etkili, güçlü katılır hale kendimizi getirmeye çalışacağız.
‘PKK TARİHİ ROLÜNÜ BAŞARIYLA OYNAMIŞ OLDU’
PKK, 1978 yılının Kasım sonunda kuruldu. Apocu Hareket, daha önce Kürdistan Devrimcileri, Kürdistan Devrimci Gençlik Birliği olarak da kendisini adlandırdı. 1978 yılının sonunda da kendisine parti ismi takmak, parti olarak kendini örgütleme ihtiyacı duydu ve Partiya Karkerên Kurdistan ismi böyle oluştu. PKK olarak doğmadı yani. Bir defa bu gerçekliği bilmekte fayda var.
Ama PKK, tabii ki Apocu çizginin örgütlenmesi oldu. O özü aldı ve onun biçimlenmesini geliştirmeye çalıştı. Apocu militanlık, PKK militanlığı bu esaslar üzerinde gelişti.
Hilvan'da, Siverek'te ilk direniş kıvılcımlarını yaktı. 12 Eylül faşist askeri darbesine karşı zindanda 1982 Büyük Ölüm Orucu Direnişi’ni ortaya çıkardı. 15 Ağustos 1984 gerilla atılımıyla da dağda, gerillada yeni bir yaşamı, özgür yaşamı yaratmak üzere fedai mücadelesine atıldı.
Bunun 90’lı yılların başında önemli sonuçlar ortaya çıkardığını biliyoruz. Ulusal Diriliş Devrimi'nden söz ettik. Ulusal Diriliş Devrimi, böyle bir zindan ve onun üzerinden yükselen gerilla direnişinin sonucunda, hem de kısa sürede gerçekleşti. Serhildanlar gelişti. Kadın özgürlük mücadelesi, Kadın Özgürlük Devrimi gündeme geldi.
Önder Apo, ‘PKK rolünü burada tamamladı’ diyor. Kürt gerçeğini, varlığını ortaya çıkartma, inkâr ve imhayı kırma hareketiydi. Bunu da 70’li ve 80’li yıllarda yürüttüğü mücadeleyle, 90’ların başında gerçekleşen Ulusal Diriliş Devrimi'yle başarıya götürdü. Tarihi rolünü başarıyla oynamış oldu.
‘SALDIRILARI BOŞA ÇIKARDIK’
İmralı işkence, tecrit ve soykırım ortamında bu arayış, paradigma değişimiyle çözüme gitti. İdeolojik bunalım aşıldı. Paradigma değişimi, büyük bir ideolojik devrim; bu devrim de zaferi ortaya çıkardı. Önder Apo’nun kişiliğinde, zihniyetinde, bilincinde. Bunun sadece Kürdistani olmadığını, bütün ezilenlere -başta kadınlar olmak üzere- kurtuluş yolunu gösterdiğini ve küresel bir Önderliksel çıkışı ifade ettiğini biliyoruz.
Şimdi bu kongreye nasıl geldiğimiz biliniyor. Burada, yani bütün paradigma dışılıklara, paradigma uygulamasındaki yetersizliklere rağmen, 24 Temmuz 2015 ‘Çöktürme Eylem Planı’ çerçevesindeki topyekûn saldırıya karşı Devrimci Halk Savaşı çizgisindeki topyekûn direnişimizin sonuçları, gerillanın kahramanca direnişi, kadın ve gençlik örgütlerimizin direnişi, bunun etrafında halkımızın ve dostlarımızın direnişi, 10 Ekim 2023’ten sonra geliştirdiğimiz Küresel Özgürlük Hamlesi’nin sonuçları bizi buraya getirdi.
Yani onların ezme, imha ve tasfiye etme amaçlı planlı saldırılarını da hep kırdık, boşa çıkardık, başarısız hale getirdik. Bu temelde, sömürgeci, soykırımcı sistemin krizini, kaosunu daha çok derinleştirdik. Başka etkenlerle de birleşince Türk egemen yapısı, yeniden Önder Apo’nun kapısını çalmak zorunda kaldı.
ZEMİN OLUŞTURMAK ÜZERE BİR SONA ERDİRME
Bu kongre, evet, Birinci Kongre’ye benziyor. Ama nasıl? Orada bir yeni başlangıç için büyük bir irade vardı. Burada, o başlangıcı tarihsel olarak sonlandırma temelinde büyük bir irade var. Fakat bu, sonlandırıp bitirme değildir. PKK'nin kuruluşundan çok daha güçlü ve iddialı biçimde, yeni çıkışlar kuruluşlar için ön açma, zemin oluşturmak üzere bir sona erdirme oluyor.
47 yıllık PKK kimliğiyle Apocu Hareket'in yürüyüşünü sona erdirerek; Apocu demokratik toplum çizgisinin, özgürlük ve demokrasi çizgisinin, demokratik uygarlık çizgisinin yeni yöntem ve örgüt biçimleriyle, yeni stratejilerle daha etkili, aktif bir biçimde gelişip başarılar kazanmasının önünü açmak için bunu yapıyor.
Elbette demokratik siyaset daha öne çıkacak. Kadın ve gençlik örgütleri, ideolojik çalışmalar daha önde olacak, daha fazla rol oynayacak. Bu tür örgütlenmeleri ve mücadeleleri geliştirmeye çalışacağız. Bütün ezilenler, kadınlar, gençler, işçi ve emekçiler, halklar söz sahibi olacak, mücadele edecek, rol oynayacak.
Tüm yoldaşlar, anlayış düzeylerini, kavrayışlarını bu temelde geliştirsinler; katkılarını, katılımlarını buna göre yapsınlar ve kongremizin başarısını sağlayalım. Bunlar temelinde bir kere daha 12. Kongre çalışmalarımıza, yönetimimiz ve hazırlık komitemiz adına başarılar diliyorum. Başarılı olacağına da inanıyorum.”