Serêkaniyêli Türkmen'e, 'Kafanı keseceğiz' tehdidi

Türk devleti ve ona bağlı sözde ‘Rasulayn Türkmen meclisi’ işgal saldırıları nedeniyle evini terk etmek zorunda kalan Serêkaniyêli Türkmen ‘Kafanı kesip resmini ailene göndereceğiz’ şeklinde tehdit edildi.

Suriye’deki halkların bileşenleri, Türk devleti ve çetelerinin tehditlerine maruz kalıyor. Türk devletine bağlı sözde 'Rasulayn Türkmen meclisinin', 'Kafanı kesip resmini ailene göndereceğiz' tehditlerine maruz kalan Serêkaniyêli Türkmenlerden Hüseyin Halil, Türk devletinin kirli siyaseti için Türkmenleri kullandığını belirtti. "50 yıl önce niye bize sahip çıkmadılar?" diye soran Hüseyin Halil, Türkmenlere, Erdoğan'ın kirli oyunlarına gelmeme çağrısında bulundu.

İşgal saldırıları nedeniyle toprağından göç edenlerden biri olan Türkmen Hüseyin Halil, 40 yaşında ve iki çocuk babası. Aslen Halep'in Landura bölgesinden olan Halil'in ailesi 60 yıl önce Türkmen aşireti reisi ‘Bilal bey’ adındaki bir zalim yüzünden göç yollarına düşerek Serêkaniyê’ye gelir.

HASTANEDE YAPILAN YANLIŞLIK İSHAK'I KÖR VE SAKAT YAPTI

Hüseyin Halil’in ikiz çocukları İshak ve Yakup prematüre olarak dünyaya gelir. Kardeşlerden İshak’ın, Şam’a bağlı hastanede yapılan yanlışlık yüzünden gözleri yanar ve ayaklarında sorun oluşur. Gözlerini kaybeden İshak 4 yıl önce Hama’da ameliyat olur. Hüseyin Halil, Şam hükümeti, Türk devleti ve çetelerinin tehdidi nedeniyle oğluyla birlikte gidemez. Eşi Ruba Izhep, İshak’ı Hama’ya götürüp ameliyat eder. Özerk Yönetime bağlı hastanelerde tedavi ihtiyaçlarını karşılayan Hüseyin-Ruba Izhep ailesinin çocuklarının tedavi edilebilmesi için desteğe ihtiyacı var.

BİLSİNLER Kİ BU TOPRAĞIN ÇOCUKLARI ÖLENE DEK BİR OLACAK

Hüseyin Halil, 9 Ekim'de başlayan Türk devletinin saldırılarına ilişkin şunları belirtti: "Türk devletinin saldırılarının 3. gününde evimizi terk etmek zorunda kaldık. ‘Teröristlere saldırıyoruz’ dediler ancak biz kentte hiç terörist görmedik. Kendileri birçok radikal örgütten teröristleri kente getirdi. Çeteler kente ilk girdiklerinde hırsızlık ve talana başladılar.

Durumu kötü ne kadar sivil varsa evini yaktılar. Çok sayıda mazlumu öldürdüler. Ellerinde silah bulunmayan sivilleri bile Kürt oldukları için öldürdüler. Saldırılar sadece Kürtlere dönük olmadı. Türkmen, Arap ve Süryanileri de katlettiler. Türk savaş uçakları ilk saldırılarını sivillere dönük gerçekleştirdi. Bizzat şahit oldum."

TÜRKİYE KİRLİ SİYASETİ İÇİN TÜRKMENLERİ KULLANMASIN

Saldırılardan önce huzurlu ve güvenli bir yaşamları olduğunun altını çizen Hüseyin Halil, "Bütün halk bileşenleriyle kardeşçe yaşıyorduk. Aramızda hiç ayrım yoktu. Saldırılarıyla bu durumu bozmak istediler. Ama yok yine nerede olursak olalım kardeşçe yaşamaya devam ediyoruz. Bizim aramızı bozmak isteyenler bunu bilsinler ki, hepimiz bu toprakların çocuklarıyız ve ölene kadar birlikte olacağız.

Saldırılarıyla Serêkaniyê halkını göç etmek zorunda bıraktılar. Onların yerine İdlib, Bab, Hama, Halep ve Deraa’dan getirdikleri kişileri yerleştiriyorlar. Serêkaniyeliler çıktı, ancak maddi durumları çok kötü olan 100-150 aile kaldı. Onun dışında Serêkaniyê’ye yerleştirilenlerin hepsi yabancıdır.

Şimdi Serêkaniyê’de Türkmen meclisi oluşturmuşlar. Asıl Türkmenler orada kalmadı bu meclisi nasıl oluşturdular anlamadım. Amaçları işte ‘Serêkaniyê’deki Türkmenler için meclis açtık’ propagandası yapmaktır. Asıl Türkmenler Özerk Yönetim alanlarına göç etti. Şimdi Türkmenlere sahip çıktıklarını iddia eden Erdoğan-Bahçeli yönetimindeki Türk devleti 50 yıl önce niye bize sahip çıkmadı? Türkiye bize sahip çıkmıyor. Kirli planları, menfaati ve siyaseti için bizi kullanmasınlar. Bizi düşünselerdi uçaklarla bizi bombalamazlardı. Başka yerlerden getirdikleri çetelerle kentimizi işgal etmezdi. Kendilerinden çok eminseler kentin tamamının görüntüsünü kamuoyuyla paylaşsınlar. Türk medyası gerçekleri çarpıtıyor" diye konuştu.

TÜRKMENLERE ÇAĞRI: ERDOĞAN SİZİ KULLANIYOR

Türk devletine bağlı Muhammed Hemadi Cedan ve İzzettin Fırati adlı çeteler tarafından ‘Kafanı kesip fotoğrafını ailene göndereceğiz’ tehditlerine maruz kalan Hüseyin Halil, "Beni telefon üzerinden tehdit ettiler. Serêkaniyê’den çıktığımdan beri tehdit ediyorlar. Beyrut’taki kardeşime de mesaj atıp ‘Abinin kafasını kesip resmini sana göndereceğiz’ dediler. Başka yerlerden gelip Serêkaniyê'nin asıl sahiplerini tehdit ediyorlar.

Türkmen kardeşlerim, Türk devleti 50 yıl önce neden bize sahip çıkmadı da şimdi sahip çıkmak istiyor? Bunu bir düşünün. Erdoğan sizi kullanıyor ve her an sizi satabilir. Onların planlarına alet olmayın. Humus ve Halep’te sattı şimdi İdlib’de satıyor. Suriye rejimi şimdi İdlib’de onları vuruyor. Erdoğan orada niye sahip çıkmıyor. Kentimize dönmek istiyoruz. İnsanlıkla alakaları olmaya çete grupları kentimizden çıksın" çağrısında bulundu.