Zirgan köylerinde zeytin bahçeleri sahipsiz kaldı

İşgalci Türk devletinin saldırıları nedeniyle Serêkaniyê’nin Zirgan ilçesine bağlı köylerde geniş tarımsal araziler sahipsiz kaldı. Uzun bir geçmişin mirası zeytin bahçelerinde üretim durdu. Halkın tek geçim kaynağı da ellerinden alındı.

İşgalcilerin 9 Ekim’de başlayan saldırılarından sonra bölgede çok sayıda köy boşaldı. Yüzbinlerce insan yerlerinden zorla edilirken, tek geçim kaynakları olan tarım da ağır bir şekilde etkilendi. Katliamların yanısıra boşalan bir çok köyde halka ait evler ve geçim kaynakları yağmalandı, eşyalar ve ürünler çalındı.

Zırgan ilçesine bağlı Rabiat köyündeki tarımsal araziler bu akıbete uğrayan alanlardan biri. Köyde az sayıda insan kaldı. Sürekli bombalama sesleri geliyor. Çoğu kişi, aileleri ile birlikte arazilerini ve evlerini terk etmek zorunda kaldı. Kalanlar da endişeli.

10 Kasım günü ANF’ye konuşan Rabiat köyü sakinlerinden İdris Hüseyin, mevcut durumu şöyle özetledi:

“Komşularımız ile birlikte köyde yaşıyoruz. Til Werd, Rabiat ve Ereb Xan köylerine top atışları yapıyorlar, hava saldırıları düzenliyorlar. Nereden geldiklerini bile bilmiyoruz, sadece patlama seslerini, kaldırdığı toz ve dumanları görüyoruz. Atalarımızdan kalan topraklarımızda yaşamaya devam ediyoruz. Şimdi halk (işgal saldırıları karşısında) yerlerinden oldu. Bazıları erzaklarını, bazıları arazilerini bıraktı. Bazılarının çocukları bir yerde, eşleri başka yerde. Birbirleriyle bağlantıları koptu.”

Zeytin bahçelerinin yüzyıllık bir miras olduğuna dikkat çeken İdris Hüseyin, şimdi hepsinin ortada kaldığını ve ürünleri toplayamadıklarını anlattı. Çalışanların da bu vahşet karşısında, evlerini ve barklarını bırakıp gittiğini ifade eden Hüseyin, yerlerinden olanların da çok zor koşullarda yaşadığını söyledi.

Hesekê’de gördüğü manzaraları anlatan Hüseyin, sokakta ve okullarda kalanlara dikkat çekerken, kendisi gibi çok sayıda kişinin aile bireylerinin her birinin bir yere dağıldığını ifade etti.

“Burada güzel bir yaşamımız vardı. Araplarla iyi komşuluk ilişkilerimiz vardı. Hristiyan ve Ermeni komşularımız var” derken, işgalle birlikte halkın mallarına, topraklarına el konulduğunu, yağmalandığını kaydetti.

Sıradan köylüler olarak şimdiye kadar yaşamlarını sürdürdüklerini anlatan Hüseyin, geçimlerini tarımla sağladıklarını belirterek, “Peki şimdi ne yapalım?” diyerek geleceğe dair endişelerini ifade etti.

"Uluslararası toplumdan, bu savaşın önüne geçmelerini bekliyoruz” çağrısını yapan Hüseyin, Kürtlerin de birlik olarak Türk işgaline karşı durması gerektiğini vurguladı.