Wan (Van) Barosu avukatlarından Cemal Demir, 14 Mayıs seçimlerinde yaşanabilecek seçim güvenliği konusunda ANF’ye açıklamalarda bulundu.

Türkiye ve Kurdistan’ın 7 Haziran 2015’ten bu yana sık sık seçim olgusuyla karşı karşıya geldiğini belirten Demir, bu bağlamda seçimlerin güvenliği sorununun ön plana çıktığına dikkat çekti. Toplumun bu konuda oldukça hassas ve endişeli olduğunu dile getiren Demir, "Bildiğiniz gibi AGİT, taraf ülkelerde seçim öncesi tavsiye raporları hazırlıyor. 2018’de bu yönde tavsiyelerde de bulundu. 14 Mayıs seçimleri için de bu geçerli. Türkiye de bu işin tarafı ve bir parçası ama AGİT’in tavsiyelerine hiçbir şekilde uymadı. Seçimlerde uyulması gereken kurallar, seçim mevzuatı adeta geçersiz kılındı. Seçim mevzuatı maalesef yurttaşların ve uluslararası hukukun gözlemlerine geçit vermiyor. Bütün seçimlerde bunu yaşıyoruz" diye konuştu.

'KAYGILARIMIZ VAR AMA BÜYÜK ÇABA GÖSTERECEĞİZ'

Türkiye'de son 20 yıldır seçim güvenliğine ilişkin tartışmaların yürütüldüğünü hatırlatan Demir, şöyle konuştu:  

“Sivil toplum çevreleri, medya, siyasi çevrelere baktığımızda 14 Mayıs seçim güvenliği konusunda kaygılarımız var. Hükümet tarafından yapılan açıklamalar seçim güvenliğini tehlikeye atacak beyanlar içeriyor. İçişleri Bakanlığı'nın polis ve askerlere yönelik seçim talimatlarını kabul etmek mümkün değil. Seçim kurulu ve sandık başkanı, sandığın güvenliğinden sorumludur. Şayet bir güvenlik zaafı yaşanırsa sandık kurulu başkanı jandarma ve polise durumu bildirebilir. İçişleri Bakanı'nın açıklaması endişe yaratmıştır. Seçim günü yurttaşlarımızın rahat ve adil bir şekilde oylarını kullanabilmesi için biz hukukçular gözlemci olacağız. Yaşanacak usule ve mevzuata aykırı durumda hukuki müdahalelerimizi yapacağız. Seçimin adil bir şekilde, özgür bir şekilde olması için elimizden gelen çabayı göstereceğiz."