‘Tutuklananların dolaylı yollardan oy kullanmasının önüne geçiliyor’

Siyasi soykırım operasyonlarıyla insanların oy kullanmasının da engellemek istendiğini belirten ÖHD İstanbul Cezaevi Komisyonu, tutukluların oy kullanmasının önünde yasal engel olmadığı halde dolaylı yollardan oy kullanımının önüne geçildiğini vurguladı.

Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre 1 Mart 2023 itibarıyla Türkiye genelinde 399 cezaevinde 349 bin 893 tutuklu ve hükümlü bulunuyor. Ancak 14 Mayıs’taki seçimlerde yalnızca 41 bin 614 tutuklu oy kullanabilecek. Bunun sebebi ise anayasal olarak sadece tutuklularla ‘taksirli’ suçlardan hükümlü bulunanların oy kullanabilme hakkına sahip olması.

Seçime iki haftadan kısa süre kala artan operasyonların ve çıkan tutuklama kararlarının gölgesinde ÖHD İstanbul Cezaevi Komisyonu, cezaevlerinde seçim usüllerine ve son duruma ilişkin ANF’ye değerlendirmelerde bulundu.

Adalet Bakanlığı’na bağlı ceza infaz kurumlarında 41.614 kişinin 14 Mayıs seçimlerinde oy kullanabileceğini belirten ÖHD İstanbul Cezaevi Komisyonu, ceza infaz kurumları ve tutuk evlerinde oy kullanılmasına, oyların sayım ve dökümünde seçim emniyeti açısından alınması gerekli tedbirlerin Yüksek Seçim Kurulu tarafından tespit edildiğini ve seçim sürecine dair tüm işlemlerin görevli hakimin denetimi altında yapıldığını söyledi. Kurulan sandıklara siyasi partiler tarafından müşahit gönderilebildiğini ve gönüllü avukatların olası hak ihlallerini önlemek ve sandık güvenliğini sağlamak açısından seçim esnasında cezaevlerinde bulunabildiğini aktaran komisyon, sandıkta oy verme işlemi tamamlandıktan sonra oyların görevliler eşliğinde cezaevinin bulunduğu ilçe YSK'ya aktarıldığını, sayımın burada yapıldığını belirtti.

SEÇİM KANUNUNDAKİ DEĞİŞİKLİK HAK İHLALİ YARATIYOR

2019 yılında yerel seçimlere kısa bir süre kala seçim kanunda yapılan değişikliği hatırlatan ÖHD İstanbul Cezaevi Komisyonu, bu değişiklikle oy kullanma hakkı olan tutsakların oylarının sadece ikamete kayıtlı oldukları yerler için geçerli olmasıyla sınırlandırıldığını ve bunun bir hak ihlali olduğunu vurguladı: “Son yerel seçimlerde Sayın Demirtaş’ın seçmen kaydı Diyarbakır’da gözüktüğü için Edirne Belediyesi’ne oy verememişti. Bu, YSK’nın 2019 yerel seçimlerden hemen önce yapmış olduğu değişiklikle ilgilidir. Yapılan değişiklikle oy kullanma hakkı sadece ikamet adresinin bulunduğu bölgedeki hapishanede olanlara tanınmış oldu. Anayasanın güvence altına aldığı hakların keyfi bir şekilde göz ardı edilebildiğini, daha çok iktidarın noteri görevini üstlenen bir YSK olduğunu görmekteyiz. YSK’nın adeta gasp yaparak oy verme hakkının kısıtlanması yönünde verdiği kararla seçme hakkının özüne müdahale ettiği görülmektedir.

Seçme hakkı, demokratik hukuk toplumunda ifade ve kanaat hürriyetinin önemli bir alanını teşkil eder. Türkiye hukukunda hüküm almış kişi ‘kısıtlı’ statüsünde sayılmaktadır. Ancak 1982 Anayasası’nın 67. Maddesinde seçme seçilme hakkının güvence altına alındığını düşünecek olursak, bu durumun gözetilmesi gerekmektedir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 2014 tarihli kararında, cezaevlerinde bulunan hükümlülere oy kullandırmayan ve bu konuda yasal düzenleme yapmayan İngiltere’nin 1. Ek Protokolün 3. maddesini ihlal ettiğine karar vermişti. Yine AİHM 2022 tarihli Resul Çetin-Türkiye kararında, ‘7 Haziran 2015 ve 1 Kasım 2015 genel seçimlerinde hükümlü olmasından kaynaklı oy kullanamayan Resul Çetin’in serbest seçim hakkının ihlal edildiğine’ karar vermişti. Bu haliyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne taraf olan Türkiye’nin; hükümlülerin oy kullanma hakkını kısıtlayan, engelleyen düzenlemelerin varlığından kaynaklı hükümlülerin seçme haklarını ihlal ettiği ortadadır.”

OPERASYON VE SÜRGÜNLERLE AMAÇLANAN AKP ALEYHİNE OY ÇIKMAMASIDIR

Seçim öncesinde başlatılan operasyonlar ve gözaltı furyasının, insanların oy kullanmasını engellemeye dair AKP ile özdeşleşmiş bir hareket olduğuna işaret eden komisyon, tutuklanan insanların oy kullanmasının önünde yasal bir engel olmadığı halde dolaylı yollardan oy kullanımının önüne geçildiğini vurguladı. Komisyon seçime günler kala siyasi tutsakların sürgün edilmesi yoluyla da oy kullanmalarının önüne bilinçli bir şekilde geçildiğinde dikkat çekti: “Yeni tutuklanan kişilerin yasal olarak oy kullanma hakkı var. Ancak bakanlığın uygulaması art niyetlidir.

Amed merkezli 21 ilde yapılan operasyonlarda tutuklananlar çeşitli hapishanelere gönderildi. Başka bir ilden gözaltına alınıp Amed’de tutuklanan kişinin oy kullanma durumu nasıl olacak? Bu haliyle bakanlığın, kişilerin kayıtlı oldukları adreslerde oy kullanımını sağlaması gerekmektedir. Tutukluların bu yönlü talepleri ‘personel yetersizliği’ gerekçesi ile reddedilmektedir. Bulunduğu hapishanede nüfusa kayıtlı olan tutuklu seçmendir, bu süre zarfında başka bir yere sürgün olması halinde gittiği yerde oy kullanamayacaktır. Son günlerde siyasi tutsakların farklı cezaevlerine sürgün edildiğini görüyoruz. Bu kasıtlı bir uygulamadır. İktidarın amacı kendi aleyhinde tek bir oyun dahi kullanılmasını engellemektir.”