Erken seçim takvimi ve Irak-Başur ilişkileri

Irak’ta erken seçim takvimi Başbakan Mustafa Kazimi’nin erken seçim tarihini açıklaması ile işlemeye başladı. Irak’taki erken seçim kararı Başur’u etkiler mi?

Irak’ın çiçeği burnunda başbakanı Mustafa Kazimi’nin erken seçim tarihini açıklaması ile Irak’ta seçim takvimi işlemeye başladı. Zira Kazimi’nin açıkladığı tarihe birçok çevreden görüş gelmeye başladı. Irak Parlamento Başbakanı Muhammed Helbusi, seçimlerin başbakanın açıkladığı tarihten daha önce yapılmasını isteyen bir açıklama yaparak, erken seçim tartışmalarına dahil oldu.

IRAK YÖNETİMSİZ KALDI

Irak’ta en son seçim 12 Mayıs 2018 tarihinde yapıldı. Parti, örgüt, listeler ile inanç gruplarının kendi içlerinde ve birbiri ile olan çelişkileri, yine Kürtlerin birbiri ile ve kendi iç yapılarındaki çelişkilerinden ötürü seçimlerden tam beş ay sonra cumhurbaşkanı seçildi. Seçilen cumhurbaşkanının görevlendirmesi ile Adıl Abdulmehdi tarafından hükümet kurma çalışmaları başlatıldı. Ekim ayının sonlarında Abdulmehdi 8 eksik bakanla hükümetini ilan etti. Yaklaşık üç ay sonra 8 eksik bakanını zar zor tamamladı.

Adıl Abdulmehdi hükümeti bir yılını doldurmaya bir ay kala, Şiilerin yoğun yaşadığı bölgeler olan Necef, Kerbela, Missan, Mussena, Basra, Nasıriye, Divaniye gibi bölgeler başta olmak üzere birçok yerde verdiği sözleri yerine getirmedi diye hükümet karşıtı gösteriler başladı. 1 Ekim 2019'da başlayan gösteriler aralıksız bir şekilde üç ay boyunca devam etti. Güvenlik güçlerinin göstericilere karşı şiddet kullanmasından ötürü yüzlerce gösterici öldürüldü, onlarcası kaybedildi. Abdulmehdi göstericilerin baskısından ötürü 29 Kasım'da istifa etti. Abdulmehdi’nin istifasından sonra önce Muhammed Tevfiq Allavi yeni hükümeti kurmakla görevlendirildi ancak hükümet kuramadı. Allavi hükümeti kuramayınca onun yerine eski Basra valisine hükümeti kurmak görevi verildi ancak o da hükumeti kuramadı. Hükümeti kurma görevi en son Irak istihbarat sorumlusu olan Mustafa Kazimi’ye verildi. Kazimi yaklaşık iki ay önce hükümet kurdu.

12 Mayıs 2018 tarihinde yapılan seçimlerden sonra Irak üç yılın yaklaşık iki yılını hükümetsiz ve yönetimsiz geçirdi. Bunun elbette çok çeşitli nedenleri var. Nedenlerinin başında ABD ile İran’ın Irak üzerindeki egemenlik mücadelesi, Türkiye’nin KDP üzerinden Irak merkezi hükümetine baskı yapması, Irak topraklarını işgal etme girişimleri ile İTC eliyle Irak iç işlerine müdahale etmesi, inanç ve etnik yapıların başka güçlerin müdahalesi ile birbiri ile çelişkili duruma getirilmesi gösterilebilir genel hatlarıyla.
Kazimi hükümeti kurduktan sonra tartışma yaratan bazı icraatlara imza attı. Bu icraatların başında İranlı gruplara yönelik aldığı tutum geldi. İran yanlısı gruplar da Kazimi’ye karşı harekete geçerek Kazimi ve ABD üslerine yönelik saldırılarda bulundu. Kazimi İran’a yakın gruplara ilişkin attığı adımları sadece askeri alanla sınırlı bırakmadı. Askeri alana yönelik attığı adımların yanı sıra Haşdi Şabi birinci sorumlusu olarak bilinen ve Haydar Abadi’nin görevden aldığı, Adıl Abdulmehdi’nin göreve geldiği gibi yeniden göreve getirdiği ulusal güvenlik danışmanı Falih Feyyaz’ı görevden aldı. Kazimi Falih Feyyaz ile birlikte birçok kilit noktadaki kişilerin görev yerlerini değiştirdi bazılarını da görevden aldı.

Irak Başbakanı Mustafa Kazimi, ülkedeki bazı üst düzey isimleri görevden alarak, yerlerine yeni atamalar yaptı.

Irak Ulusal Güvenlik Danışmanı Falih Feyyaz’ı görevden alan Kazimi, yerine eski Savunma Bakanı Halid Ubeydi’yi göreve getirdi.

Sınır Kapıları Komisyonu Başkanı ile bütün sınır kapıları genel müdürlerinin de görevden alındığı öğrenildi.
Kazimi ayrıca, Şii Vakfı Başkanı’nı da görevden alarak, Haydar Şemeri’yi göreve getirdi. Nail Said Sivil Havacılık Kurumu başına getirilirken, Basim Ali ise Reşid Bankası Genel Müdürü yapıldı. İletişim Komisyonu’na da yeni bir ismin atandığı kaydedildi.

Bu atamalar daha önce parti ve listeler arası uzlaşma ile sağlanıyordu. Ancak Kazimi'nin bu kez telefon aracılığıyla atamalar yapması dikkat çekti. Bu atamaların yanı sıra Şii bölgelerindeki ayaklanmaların nedenlerinden biri olarak gösterilen, eski Operasyonlar Daire Başkanı ve Musul Komutanı, DAİŞ’e karşı verdiği mücadele ile bilinen komutanı Kazimi yeniden göreve getirdi. Hem de terfi ettirildi.

Kazimi tarafından atılan bu adımlar İran tarafından yada İran’a yakın Şii ve Haşdi Şabi grupları tarafından büyük tepki gördü ancak ona rağmen Kazimi atamalarını kararlı bir şekilde yaptı. Kazimi bu atamaları tamamladıktan sonra göstericilere verdiği söz olan erken seçim tarihini açıkladı.

BAŞUR'U NASIL ETKİLER?

Kazimi’nin açıkladığı erken genel seçim tarihi Başûrê Kurdistan’ı nasıl etkiler? Zira Başur’daki seçimler de Irak genel seçimlerinden 4 ay sonra 30 Eylül’de yapılmıştı. Seçimlerden sonra da uzun süre Başur hükümetsiz kalmıştı. Daha sonra partiler arasında sağlanan uzlaşmadan sonra Mesrur Barzani yeni hükümeti kurmuştu. Irak’ta alınan erken genel seçimle birlikte "acaba Başur için de bir erken genel seçim olabilir mi" gibi sorular ve tartışmalar başladı.

Diğer bir nokta Irak’ta 12 Mayıs'ta yapılan seçimlerden sonra kurulan hükümet ile Başur yönetimi arasında; bütçe, tartışmalı bölgeler sorunu, sınır kapılarının geliri ve memur sayısı ile memur maaşları konusunda ciddi tartışmalar ve bu tartışmalarla çözüm arayışları başlamıştı. Abdulmehdi döneminde Başur’dan birkaç defa heyet Bağdat’a gitti, görüşmeler gerçekleştirdi. Ancak yapılan görüşmelerin tamamı sonuçsuz kaldı. Kazimi hükümetinin kurulmasından sonra yeniden Başur’dan bir heyet Bağdat’a gitti. Çok sayıda görüşme gerçekleşti. Görüşmede talepler iletildi. Başur’un talep ve isteklerine karşılık Irak’ın ne talep ettiği de açıklandı.

Başur’a Irak merkezi hükümetinden şimdilik ayda 400 milyar dinar, memur maaşları için gönderiliyor. Irak bu 400 milyar dinarı 600’e çıkarabileceğini ancak bunun karşılığında Başur’da çıkan petrollerin tamamının merkezi hükümete devredilmesi, gümrük kapılarının gelirlerinin yarısının merkezi hükümete aktarılması istendi, bunun sağlanması durumunda Türkiye ile düşünülen Ovaköy sınır kapısının yapımından vazgeçileceği belirtildi.

Başur yönetimi ilk önce buna sıcak baktı. Ancak KDP kendi içindeki çelişkileri, bir bölümünün Türkiye ile olan özel anlaşmaları ve ortaklıkları dolayısıyla görüşmelerde bir anlaşma sağlanmadan bitirilmesi istendi ve öyle de oldu.

Irak buna karşılık Ovaköy sınır kapısının yapımına hız verebilir. Bu durumda Başur’un Halil ibrahim sınır kapısı bypass edilmiş olur.

TÜRKİYE VE ÇEŞİTLİ GÜÇLERİN MÜDAHALESİ KARIŞIKLIK YARATIYOR

Bütün bunlar bir araya getirildiğinde, Irak ve Başur'da çok ciddi karışıklıkların olduğu, bunun da uluslararası ve bölgesel güçlerin Irak ve Başur'un iç işlerine müdahalelerinden kaynaklı olduğu görülüyor. Bu durumu en fazla körükleyen ve çıkar sağlamaya çalışan, Başur’u işgal etmek isteyen gücün Türkiye olduğu açık bir şekilde ortaya çıkıyor. Irak’taki çelişkili ve çatışmalı durumdan seçimlerin yapılıp güçlü bir iradenin ortaya çıkması ile kurtulmak mümkün. Ancak böyle bir irade ve tablo seçimlerle ortaya çıkabilir mi, bu da kuşkulu...