Bu alarm verici durum, Asya’nın 12 büyük nehir havzasına su sağlayan bu bölgeye bağımlı yaklaşık iki milyar insan için ciddi bir su krizi tehdidi anlamına geliyor. 

Uyarı, Nepal’in Katmandu kentinde bulunan Uluslararası Dağlarda Entegre Kalkınma Merkezi (ICIMOD) tarafından yayımlanan yeni bir raporda yapıldı. 

AFP’ye konuşan ICIMOD araştırmacısı Sher Muhammad, normalde Ekim-Kasım aylarında başlayan kar yağışı sezonunun bu yıl Ocak sonuna kadar geciktiğini ve yağış miktarının da önemli ölçüde azaldığını belirtti. Bu durumun, su kaynaklarını, tarımı ve hidroelektrik üretimini tehdit ettiğini vurguladı.

Rapora göre, kar seviyesindeki düşüş; nehir debilerinin azalması, yeraltı sularına bağımlılığın artması ve kuraklık riskinin yükselmesi gibi zincirleme etkiler yaratıyor. Bu durumdan özellikle Mekong ve Saluen nehir havzalarının ciddi biçimde etkilenebileceği belirtiliyor. Bu iki nehir, Güneydoğu Asya'nın en uzun akarsuları olup Çin ve Myanmar gibi ülkeler için kritik önemde su kaynakları sağlıyor.

ICIMOD Direktörü Pema Gyamtsho, “Karbon salımları, Hindu Kush-Himalaya bölgesindeki kar rejiminde geri döndürülemez anormallikleri başlattı. Artık uzun vadeli direnç geliştirmek için siyasi düzeyde proaktif adımlar atılması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Raporda, bölge ülkelerine su yönetimi stratejilerini gözden geçirme ve kuraklıkları öngörebilecek erken uyarı sistemlerini geliştirme çağrısı yapıldı. Ancak araştırmacılar, söz konusu ülkelerin hem iklim krizine en çok maruz kalan hem de altyapı ve modern sulama sistemleri açısından en kırılgan olan ülkeler arasında yer aldığına dikkat çekti.

Uzmanlara göre, gerekli önlemler alınmazsa bölgeyi sadece bir su kıtlığı değil, aynı zamanda gıda krizi ve enerji kesintileri de bekliyor.