Ramazan ayı ile birlikte derinleşen ekonomik kriz

Yoksulluğun giderek ivme kazandığı Türkiye ekonomisi, Ramazan ayı ile birlikte iyice çöküşe geçti. Döviz kurlarının rekor kırdığı ekonomide esnafın yüzü gülmezken, yurttaşların alım gücünün neredeyse yok denecek kadar azaldığı görülüyor.

AKP iktidarının ekonomiyi sürekli canlı ve olumlu bir tabloya sahipmişçesine gösterme politikaları, sokağın nabzına bakıldığında tamamen göz boyamaktan başka bir anlam içermediğini gösteriyor.

Amed’in Sûr ilçesinin tarihi alışveriş çarşısı olan Aşevciler Çarşısı, ekonominin en canlı çarşılarından biri. Kentin ilk pazarı olan ve sonralarda gittikçe gelişen bu çarşı, çarşı esnafının deyimiyle ‘borsa’ niteliği taşıyan bir çarşıdır. Önceleri bir kişinin bile yürümekte zorluk çektiği bu çarşı, şimdiler alım gücünün düşmesinden dolayı bomboş bir vaziyette.

Son birkaç yılda hükümetin savaş politikalarından kaynaklı özelde çarşının genelde ise kent esnafının etkilendiğini söyleyen Aşevciler esnafı, hükümetin kendilerine zulüm yaşattığını savundular. Esnaflar, haftanın sadece bir günü satış yaptıklarını, geri kalan günlerde ise siftah dahi yapamadan dükkanlarını kapatıp evlerine gittiklerini aktardılar.

'KRİZ, GENEL BİR MESELEDİR'

AKP'ye destek olup onların dünyasında olan herkesin parayı bulduğunu söyleyen esna Kemal Osun, yaşadıkları sıkıntıları şu şekilde anlattı: "Haftanın sadece bir günü satış yapıyoruz. Yaptığımız satışı da açık hesap usulü ile yapıyoruz. Son olaylardan ve oruç ayının da gelmesinden dolayı satış yapmadan tamamen oturuyoruz. AKPliler için kriz yok. Ama bizim gibi orta direk bir esnaf ve çalışan bir emekçi için kriz illa ki var.

Zaten olmasaydı bizim bu sokak borsa gibi ve paranın döndüğü bir yerdir. Ama şimdi hiç öyle değil. Bugün AKP'nin etrafında olan herkeste para vardır. İhale alıyor veya başka türlü yolunu buluyor. Mesela bugün çarşıda salatalığın fiyatına 5 TL demişler. Ramazan ayında bile salatalık 5 TL ise artık bunun genel bir sorun olduğu açıktır. Sur olaylarıyla ya da siyasi başka bir mesele ile ilgili değil. Bu kez de insanların umutsuzluğa kapılmaması için seçimleri öne attılar. Şimdi herkes artık yoksulluk yerine seçimi konuşacak."

'BİZİ SÖMÜRÜP, BİTİRDİLER'

Çarşının eski halinden eser kalmadığına dikkat çeken esnaf Kemal Yavuz perişan olduklarını belirterek, "Cebimizdeki ekmeği bile bitirecek noktaya gelmişiz. Bunların hepsi hükümetin politikalarından dolayıdır. Eski durumumuz bundan çok çok iyiydi. Türkiye’de adalet diye bir şey kalmamış. Hemen yanı başımızda benim evimi ve dükkanımı yıktılar. Kaç yıldır bana bir kuruş bile ödemiyorlar.

Bir milletvekili bir aylık maaşını alamayınca sağa sola kıvranır. Ama biz evimize ekmek götüremiyoruz. Ticaretten hep zarar ettik. Alışverişe gelen insanlarımız 10 TL’lik bir terlik dahi alamıyor. Alım gücü bitmiş. 10-20 TL ile dükkanı kapatıp eve gidiyoruz, nereye kadar böyle olacak. şimdi gelmişler Sur’un çarşılarına makyaj, boya filan yapmışlar bu nedir? Bizi bitirdiler, sömürdüler" diye konuştu.

'HÜKÜMETİN BİZE YAPTIĞI ZULÜMDÜR'

AKP hükümetinin kriz yok açıklamalarına tepki gösteren esnaf Metin Hocaoğlu, "Kriz yoksa o zaman bu ne haldir? Bu adam (Tayyip Erdoğan) başa geldikten sonra böyle oldu. İnsanlar ancak karnını doyurabilecek duruma gelmiş. Mesela ben kredi kartlarımı ödeyemiyorum. Çeklerimiz hep geri gidiyor. Bu çarşımızda 5-6 tane dükkan kapandı. Kira mı ödesinler, vergisini mi versinler" diye sordu?

Önceki aylara nazaran daha fazla düşüş yaşandığını vurgulayan esnaf Faik Bekleyen, "Hükümet ne kadar ‘Kriz yok’ derse de, kriz var. İnsanlarda para dönmüyor. Mesela esnaflar eskiden yaptıkları ciroları artık yapamıyorlar. Bunu hükümet yansıtmasa da her şey açık ve net görülüyor. Hükümetin bize yaptığı gerçekten zulümdür" dedi.

'EKONOMİ ÇÖKMÜŞ'

Akşama kadar siftah yapmadan dükkanını kapatıp gidenlerin olduğunu söyleyen esnaf Abdullah Bayhan şunları ifade etti: "Şu anda çarşıda dükkanlarına gelen esnaftan başka kimse yok. Esnaf kirasını, elektrik parasını ödeyemiyor. Evini geçindirmekte zorlanıyor. Ekonomi şu an çökmüş. Bu durumu kime bağlayacağımızı artık bilemiyoruz.

Derdimizi dinleyecek kimse yok. Evine bir ekmek götüremeyenimiz var. Bir maydanoz 1 TL olmuş. Bir emekçi çalışmadığı zaman evine nasıl ekmek götürecek? Ben sabahtan beridir 2 TL’lik iş yapmışım. 8 nüfusuz evde, onları 2 TL ile nasıl besleyeceğim? Siz 2 TL ile bir çay bile içemezsiniz. 5 yıl önce buranın hali başkaydı, şimdi bambaşkadır."

ORUÇ AYI İLE BİRLİKTE GELEN ZAMLAR

Ramazan ayından öncede işlerin kötü gittiğini kaydeden esnaf Abdulselam Düz şunları dile getirdi: "Birkaç yıl önce buradan insan geçemezdi ama şimdilerde hiç kimse geçmiyor. Artık bu çarşının tadı tuzu kalmadı. Mazot 6’a, dolar 5’e dayandı ‘kriz yok’ diyorlar. ‘Kriz yok’ diyenlere gerçekten kriz yok ama fakirlere, yoksullara kriz hep var. Halkımız her zaman yoksuldu. İş ve çalışma ortamı azalmış. İnsanlar artık alışveriş yapamıyor."

Aşevciler Çarşısı'na alışverişe gelenler de ekonomik bunalımdan muzdarip. "Bir insan asgari ücret ile çalışırsa bu ayda nasıl yaşayabilir" diye soruyorlar. Bu memlekette sayısızca hiç iş yapmayan insanların olduğunu söyleyen yurttaşlar, "Ülke hiçbir zaman krizsiz geçmedi. Bunun çözümünü baştakiler bulacak. Ramazan ayının gelmesiyle her şey bir anda zamlandı. İşte ortalığın halini görüyorsunuz, kriz var. Altın ve dolar yükseldi. Her şeye zam geldi" diye konuştu.