Stockholm ve Göteborg kentlerinde yapılan eylemlerde konuşmalar yapan siyasi parti ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, Türk devletinin bir yandan Rojava'ya yönelik tehditlerini tırmandırırken aynı zamanda Türkiye ve Kürdistan'da HDP'ye yönelik soykırım operasyonlarını hızlandırdığına dikkat çekti. Türk devletinin Amed, Van ve Mardin büyükşehir belediyelerine el konulmasını kınadı ve Kürt belediyelerle dayanışmayı güçlendirecekleri mesajlarını verdi.

STOCKHOLM

Sol Parti, Genç Sol, Rojava Komiteleri, PYD, Stockholm NCDK, Amara Kadın Meclisi'nin çağrısıyla yapılan eylem İsveç İşçi Sendikaları Konfederasyonu (LO) binası önündeki Norra Bantorget Meydanı'nda başladı.

Örgütler adına yapılan ortak açıklamayı Sol Parti Uppsala Bölgesi Uluslararası İlişkiler Sorumlusu Yekpun Alp okudu.

Türk devletinin beraberindeki El Kaide artığı çetelerle birlikte Rojava'ya yönelik işgal tehditlerini artırdığı belirtilen açıklamada Kürt Halkı ve dostlarının Rojava'daki adil, eşitlikçi ve ekolojik sistemi sonuna kadar kararlıca savunacaklarına vurgu yapıldı.

Gösterinin ilk konuşmacısı Sol Parti Milletvekili Daniel Riazat, Başında Erdoğan'ın bulunduğu faşist Türk devletinin sadece kendi haklarını savundukları için Kürt Halkını hedef aldığını ve Kürtlere devlet terörü uyguladığını söyledi.

Türk devletinin Kürt halkına yönelik saldırıların İsveç hükümeti ve Avrupa Birliği tarafından ciddiye alınması gerektiğini söyleyen Riazat, Türk devletinin kınamak amaçlı yapılan açıklamaların yeterli olmayacağını belirtti.

Riazat, Sol Parti olarak DAİŞ çetelerine direnen kahraman YPG/YPJ'lilerle her zaman dayanıştıklarını ve bu dayanışmalarını daha da günlendireceklerini vurguladıktan sonra PKK'nin terör örgütleri listesinden çıkarılmasını ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın serbest bırakılmasını talep etti.

Kürdistan Ulusal Kongresi (KNK) İsveç Temsilcisi Ahmet Karamuş, Güney Kürdistan'ı bombalayan ve sivilleri katleden Türk devletinin bir yandan Rojava'ya yönelik tehditlerini artırırken Kuzey Kürdistan ve Türkiye'de de HDP, Kürtler ve demokrasi güçlerine azgınca saldırdığına dikkat çekti.

Amed, Mardin ve Van belediyelerinin işgalini protesto edenlere güvenlik güçlerinin azgınca saldırdığını söyleyen Karamuş, Türk rejiminin yaptığı zulmün Mussolini, Hitler ve Franco döneminde yapılanlardan farkı olmadığına dikkat çekti. Birleşmiş Milletler başta olmak üzere uluslararası topluma Türkiye'nin barbarlığına karşı çıkmaları çağrısı yaptı.

Konuşmaların ardından eylemciler, Norrmalmstorg Meydanı'na doğru yürüyüşe geçti. Yürüyüş boyunca Türk devletini teşhir eden konuşmalar yapıldı. “Kanlı ellerinizi Rojava'dan çekin”, “Katil, faşist Erdoğan”, “Türk ordusu Kürdistan'dan defol”, “Amed, Mardin, Van diren, seninleyiz” sloganları atıldı.

Meydanda Genç Sol adına konuşan Olof Persson, Türk devletinin Rojava'ya müdahale etmesi durumunda İsveç ve dünyada çok büyük bir direnişle karşılanacağını belirterek “Kürt halkı yalnız değildir. Dünyanın her tarafında dostları vardır” dedi.

İsveç Sosyal Demokrat İşçi Partisi'nin gençlik örgütü SSU yöneticilerinden Martina Hedrenius, İsveç hükümetinin Erdoğan'ın Rojava'ya yönelik işgal tehditleri karşısında suskun kalmasını eleştirdi.

Rojava ve Kürt halkının mücadelelerini desteklediklerini söyleyen Hedrenius, İsveç hükümeti ve tüm siyasi partilere Erdoğan rejiminin işgal tehditleri ve Kürt Halkına yaptığı baskılara karşı çıkmaları çağrısı yaptı.

GÖTEBORG

Brunnpaken Meydanı'nda saat 13.00 sularında bir araya gelen Kürdistanlılar ve dostları, AKP'nin Rojava'ya yönelik işgal tehditlerini ve Van, Mardin ve Amed belediyelerini işgal etmesini kınadı.

Rojava Komitesi ve Göteborg DKTM adına yapılan açıklamada Kürt belediyelere bir darbe ile el konulması kınandı.

Eylemde “Katil Erdoğan, faşist Türkiye”, “Kanlı ellerinizi Kürdistan'dan çekin”, “Yaşasın YPG/YPJ”, “Yaşasın Rojava Devrimi” gibi Türk devletini kınayan ve Rojava devrimini destekleyen sloganlar atıldı.