İsveç'te politikacı ve aydınlardan Efrîn için çağrı

İsveç'te bir grup politikacı ve aydın, İsveç Hükümeti ve dış dünyaya Kürtleri yok etmek için saldırıya geçen despot Recep Tayyip Erdoğan'ın Efrîn'e yönelik bombalama ve saldırılarına karşı tavır almaları çağrısı yaptı.

820 bin tirajıyla İsveç'in en fazla satan gazetesi Aftonbladet'te yayımlanan “İslam Devleti'ni yenilgiye uğratan Kürtlere ihanet etmeyin” başlıklı çağrıda, DAİŞ çetelerinin Irak, Suriye ve Avrupa'nın değişik ülkelerinde gerçekleştirdikleri katliamlar sıralandıktan sonra aralarında YPJ'li kadınların da yer aldığı Kürt gerillaların DAİŞ'ı yenilgiye uğrattığı hatırlatılıyor.

DAİŞ'ın etkisiz hale getirilmesinden sonra dış dünyanın Kürtlere sırtını döndüğünü belirten çağrıcılar, “Türkiye'nin despot Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Suriye'deki özerk Kürt bölgesini yok etmekle tehdit ederken uluslararası toplum hareketsizce bakıyor” diyerek dış dünyanın Kürtleri yalnız bırakmasına tepki gösteriyor.

ERDOĞAN SEKÜLER KÜRTLER YERİNE DAİŞ'I TERCİH EDİYOR

Kürtlere yönelik saldırıların oldukça şiddetli olduğu, uluslararası toplumun tepki göstermemesi durumunda kara hareketi ve işgale dönüşebileceği, katliam ve soykırımının olabileceği belirtilen çağrıda Türkiye'nin sınır güvenliğini sağlama bahanesiyle komşu ülkelere yönelik saldırılarını meşrulaştırmaya çalıştığına dikkat çekiliyor.

Türkiye'nin iddialarının gerçekleri yansıtmadığı belirtilen çağrıda “Terör örgütü DAİŞ Türkiye sınırlarını özgürce kasıp kavurduğunda Erdoğan'ın ordusu Suriye'ye yönelik tek bir askeri saldırı bile düzenlemedi. Başka bir değişle Erdoğan seküler Kürtler yerine Cihatçı DAİŞ'le komşu olmayı yeğliyor” deniliyor.

Türkiye'nin Kürt ve diğer halklara yönelik olumsuz tutumunun eskiden beri bilindiğini ancak dış dünyanın Kürtlerin en temel haklarına yapılan saldırılar karşısında sessiz kalmasının kaygı verici olduğunu belirten çağrıcılar, dış dünyaya sessizliğe son vererek Efrîn'e destek vermesi ve her şeyden önce Türkiye'nin askeri saldırılarının kınanması ve durdurulması için girişimde bulunası çağrısı yapıyorlar.

Çağrının altında Çevre Partisi Yeşiller Milletvekili Jabar Amin, Liberal Parti Milletvekili Fredrik Malm, Sol Parti Milletvekili Amineh Kakabaveh, sanatçılar Olof Buckard, Kemal Görgü, Serpil İnanç, Sidar Yiğit, gazeteciler Kurdo Baksi, Murat Kuseyri ile Latife Fegan'ın imzaları bulunuyor.

KÜRTLERİN BAŞARILARI TÜRKİYE TARAFINDAN TEHDİT OLARAK ALGILANIYOR

Efrîn'e yönelik bombalamalardan hemen sonra İsveç medyasında Türk devletinin Kürtlere yönelik düşmanca tutumunu ele alan ve dış dünyanın sessiz kalmasını eleştiren haber ve analizler yayımlanıyor.

Aftonbladet gazetesinde “NATO ülkesi Türkiye Kürtleri bombalıyor” başlıklı başyazıda Suriye'de DAİŞ yenilgiye uğratıldığı ve Rusya desteğiyle Esad'ın iç savaşı kazanmaya doğru gittiği bir dönemde sıranın muhalefet ve demokratik güçlerin ezilmesine geldiğine dikkat çekildi.

Suriye'nin kuzeyindeki Kürt bölgelerinde demokratik ve seküler devlet yapılanmasının tohumlarının atıldığı ancak bu yapılanmanın ve Kürtlerin başarılarının Türkiye tarafından bir tehdit olarak algılandığı ve Erdoğan'ın YPG'lileri terörist olmakla suçladığı belirtiliyor.

Anders Lindeberg'inin imzasını taşıyan makalede Recep Tayyip Erdoğan'ın geçtiğimiz yıl gerçekleşen darbe girişiminden sonra muhalefet edenleri cezaevlerine attığı ve medyayı tamamen denetimi altına aldığı hatırlatılıyor.

Tüm bunları yapabilmek için Erdoğan'ın dış düşman yarattığı belirtilen makalede “Bunun için önce Türkiye daha sonra da Suriye'de Kürtlere karşı savaş başlattı. Kürt bölgeleri ve YPG'ye yönelik saldırılar uluslararası hukuka aykırı, tam olarak bir saldırganlık politikası. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin talebi çok açık ve net olmalı: Türkiye saldırılarını durdurmalı” deniliyor.

TÜRKİYE SURİYE'Yİ İŞGAL EDİNCE KAHRAMANLAR TERÖRİST OLDU

İsveç Devlet Televizyonu Dış Politika Uzmanı ve Muhabiri Claes JB Löfgren, Kürtlerin savaşımları olmasaydı Kuzey Suriye'nin hala DAİŞ çetelerinin denetiminde olacağını hatırlattıktan sonra “Ama şimdi Türk uçakları ve topçuları korkunç teröristleri bölgeden süren güçlere saldırıyor. Ve Türkiye'nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan işgalinin hedefinin terörist olmakla suçladığı YPG olduğunu söylüyor” diyor.

Erdoğan'ın Efrîn'e yönelik işgal girişiminin önümüzdeki yıl yapılacak seçimlerden bağımsız ele alınamayacağını belirten Löfgren, Erdoğan'ın işgalle Türk seçmenlerinin oyunu almayı amaçladığına dikkat çektikten sonra Erdoğan'ın planlarının barışa hizmet etmeyeceğini ve Suriye'deki durumu daha içinden çıkılmaz bir hale getireceğini söylüyor.

EFRİN'DE KÜRTLER BİR KEZ DAHA BÜYÜK GÜÇLERİN İHANETİNE UĞRADI

Dagens Nyheter gazetesinde yayımlanan “Efrîn'de Kürtler bir kez daha büyük güçlerin ihanetine uğradı” başlıklı Erik Ohlsson imzalı makalede Suriye'de Kürtlerin savaşın sürdüğü sıralarda konumlarını güçlendirdikleri ve kendi kendilerini yönetmeye başladıkları belirtilerek “ABD desteğiyle DAİŞ teröristlerine karşı verdikleri mücadele moralleri yükseltti. Ama Türkiye'nin Efrîn'e saldırılarından sonra ABD bağlaşığını yalnız bıraktı” deniliyor.

Ohlsson, Rusya'nın da Türkiye'nin saldırgan politikasına karşı çıkmadığını belirterek “Kirli anlaşmanın yapıldığını gösteren pis kokular geliyor” diyor.

Rusya ve Suriye'ye Türkiye'nin desteklediği cihatçıların İblib'den sürülmeleri karşılığında Türkiye'ye Efrîn'e saldırı izni verildiğini söylüyor.