Öcalan'a Özgürlük İnisiyatifi, Wallerstein’ı andı

Uluslararası inisiyatif “Abdullah Öcalan'a Özgürlük – Kürdistan'da Barış”, Ağustos ayı sonunda hayatını kaybeden Amerikalı sosyolog İmmanuel Wallerstein anısında bir mesaj yayınladı.

 

31 Ağustos’ta hayata veda eden İmmanuel Wallerstein için “zamanın bir bilgesi” diyen Uluslararası İnisiyatif, hem Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın Wallerstein’a ilişkin görüşleri, hem de Wallerstein’in 2012’de Hamburg’da düzenlenen “Kapitalist Moderniteye Alternatif Konseptler ve Kürtlerin Arayışı” başlıklı konferansa gönderdiği mesajı paylaştı.

KÜRT HAREKETİNE BÜYÜK KATKI SAĞLADI

İnisiyatif, Wallerstein’in dünya-sistem analizinin hem Öcalan hem de Kürt özgürlük hareketinin reel sosyalizmin yenilgisini daha iyi analiz etmede büyük katkısının olduğuna dikkat çekti.

İnisiyatifin Wallerstein’in ailesine yolladığı açık mektup şöyle:

“Hepimiz Immanuel Wallerstein’ın ölüm haberini aldığında acınızı paylaştık. Onu yitirmek hepimiz için büyük bir kayıp. Dünya sisteminden nasıl kopulacağı konusunda çok güçlü analizler yapmış olması Wallerstein'ı diğer sosyologlardan ayırmıştır.

Bu anlamda hem Fernand Braudel’in farklı terimlerle özellikle de “longue durée” kavramıyla dünya tarihi analizi hem de Wallerstein’ın dünya-sistemi analizi, Abdullah Öcalan'a ve Kürt Özgürlük Hareketi’ne real sosyalizmin yenilgisini daha iyi analiz etmede büyük katkı sağlamıştır. Keza bu katkı Öcalan’ın tarihsel toplum için analiz birimi seçiminde, ahlaki ve politik toplum analizinde daha iyi gözlemlenebilir.

ÖCALAN’IN DİKKATİNİ ÇEKEN ‘MODERN DÜNYA SİSTEMİ’

Immanuel Wallerstein onlarca yıl kararlı bir şekilde dünya ezilen halklarının yanında durdu. Kürdistan’da yaygın bir şekilde okundu, zaman içinde geliştirdiği kavramların birçoğu Ortadoğu'daki özgürlük sevdalılarının düşüncelerini etkiledi. Bunlardan en dikkat çekeni Abdullah Öcalan’dır. Öcalan Immanuel Wallerstein’ın yazdığı birçok kitabı okudu ve ondan birincil etki olarak bahsetti. Wallerstein’ın başyapıtı Modern Dünya Sistemi’nin birinci ve ikinci cildini okuyan Öcalan, avukatlarına sık sık üçüncü cildin ne zaman Türkçe yayımlanacağını soruyordu (sonunda 2011 yılında çıktı). Hatta avukatlarından yayım sürecini hızlandırmak için olanakları araştırmalarını istedi.

Wallerstein’in özellikle mevcut kaos aralığında politik müdahalenin olasılığı ve önemine dair tekrarlayan vurgusu (Ütopistik) Öcalan’ın cezaevi yazılarında yinelenen bir motiftir. Wallerstein’ın sosyal bilimlerin mevcut durumu konusundaki eleştirisi (Sosyal Bilimleri Düşünmemek) ve başkanlığını yaptığı Gulbenkian Komisyonu’nun (Sosyal Bilimleri Açın) önerileri Öcalan’ın yeni bir paradigma arayışında ve akademi sistemi önerisinde yankısını bulmuştur.

Öcalan cezaevi yazılarında katı determinizmden büyük ölçüde uzak durabilen Wallerstein'den övgü ile bahseder. Wallerstein’in bu duruşu çeşitli yerlerde defalarca dile getirdiği söylemlerinde görülebileceği gibi, 2012 yılında Almanya’nın Hamburg kentinde yapılan Kapitalist Moderniteye Meydan Okumak Konferansı’na gönderdiği şu mesajda da görülebilir: “... her birey ya da grubun tüm küçük katkılarının önemli olduğu ve bu sistemi çok daha insani bir sistemle değiştirme mücadelemizin nihai sonucunu etkileyebilen coşkulu bir an.”

ÖCALAN’IN WALLERSTEİN’E İLİŞKİN SÖYLEDİKLERİ...

Wallerstein resmi moderniteye yol açan yöntem ve bilgi sistemlerini değerlendirme konusunda en yetkin güce sahip olmakla kalmadı, savunmasız olanlara ve mücadele edenlere destek de oldu. Onu 2014 yılında Türkiye'deki ağır hasta tutsakların serbest bırakılmasını desteklerken, Abdullah Öcalan'a ve Türkiye'deki tüm siyasi tutsaklara özgürlük talep ederken veya Abdullah Öcalan’ın yazdığı Müzakereler için Yol Haritası kitapçığına yazdığı önsözde Kürt sorununun çözümünü değerlendirirken gördük.

Öcalan onu şöyle anlatır: “Wallerstein sistem içinde çözüme hiç inanmamaktadır, bu konuda radikaldir. Yaşanan bunalımın sistemsel ve yapısal olduğunu bıkmadan tekrarlamakta ve çok doğru olarak belirlediği entelektüel, ahlaki ve politik görevlere dört elle sarılmayı önermektedir. (...) Entelektüel sermayenin ne denli kapitalist moderniteye bağlı olduğunu ve ondan radikal kopuşun zorluğunu dile getiren hayli ders çıkarılması gereken şeyler söylemektedir.”

WALLERSTEIN’IN HAMBURG KONFERANSINA GÖNDERDİĞİ MESAJ

Wallerstein konferansımıza sunduğu mesajını şöyle sonlandırmıştı (kendisini hariç tutmadan):

“Ahlaki seçimimizi yapar yapmaz galip gelmemize yardım edecek politik stratejiyi bulmalıyız. Bunun, tüm dünyadaki sol güçlerin çok geniş bir koalisyonunu kapsaması gerektiğine inanıyorum.”

BÜYÜK BİR DÜŞÜNÜRDÜ

Kürt halkının ve kadınların özgürlük mücadelesi, demokratik, kadın özgürlükçü ve ekolojik bir toplumu inşa etmek için yayılıyor, demokratik uygarlık sistemi bu kaostan kurtulmanın yolu olarak seçiliyor. Immanuel Wallerstein, onun deyimiyle iç içe geçmiş üç görevdeki başarımızla onurlandırılacak; “İç içe geçmiş üç görevin hepsinde hepimize şans diliyorum: analitik doğruluk, ahlaki seçim ve etkili politik strateji.”

Dünya onu büyük bir düşünür olarak bildi. Evinde ise, misafirlerine karşı nazik, şefkatli ve mütevaziydi. 21. yüzyılın gerçek bir bilgesini kaybettik.”