Almanya'nın iç istihbarat kurumu Anayasayı Koruma Teşkilatı, 2017 yılı raporunu geçtiğimiz Temmuz ayında açıklamıştı. Kürt kurumları kriminalize edilerek hedef gösterilen raporda 16 Nisan 2017 günü Türkiye’de gerçekleşen anayasa referandumu sırasında Avrupa’da organize edilen Hayır Kampanyası’nı da PKK tarafından organize edildiği iddiası öne sürülmüştü.

Bunun üzerine Federal Meclis’te grubu bulunan ana muhalefet partilerinden Sol Parti ise raporu Federal Meclis’e taşıyarak bir sonu önerisi vermişti. Parlamenter Ulla Jelpke’nin öncülüğünde hazırlanan soru önerisinde Avrupa’da birçok kesimin içinde yer almasına rağmen Hayır Kampanyası’nın toptan PKK’ye mal edilmesinin Erdoğan rejiminin amacı olduğuna dikkat çekilmişti.

16 Nisan referandumundaki Hayır kampanyasına sadece HPD ve Kürtlerin değil, aynı zamanda Türkiye’de HDP’den CHP’ye ve İyi Parti’ye kadar birçok partinin aynı cephede buluştuğu, bu cephenin Almanya’da da SPD, Yeşiller ve Sol Parti gibi partiler tarafından da destek gördüğü hatırlatılmıştı.

ALMAN HÜKÜMETİ DE ‘HAYIR’A ERDOĞAN GİBİ BAKIYOR!

Federal hükümet adına İçişleri Bakanlığı’nın verdiği yanıtta Anayasayı Koruma Teşkilatı’nın “Hayır Kampanyası”na ilişkin görüşlerine destek verildi. ANF’nin elinde bulunan 14 Ağustos 2018 tarihli yanıtta Alman devletine göre 16 Nisan referandumuna yönelik “Hayır” çağrısını ilk kez PKK Yürütme Komitesi Üyesi Murat Karayılan 31 Ocak 2017 günü Yeni Özgür Politika gazetesine verdiği röportajda dile getirdi.

Yanıtta Karayılan’ın söz konusu röportajında “Yapılması planlanan referandumda AKP ve MHP iktidarına karşı direnebilecek tek güç Kürt özgürlük mücadelesidir” görüşünü dile getirerek, Erdoğan’ın talep ettiği başkanlık sisteminin gerçekleşmemesi için bütün güçlerin harekete geçmesini talep etti.

Bu röportajdan iki gün sonra 2 Şubat 2017 günü Y. Özgür Politika’nın Köln’de “Erdoğan’ın başkanlık sistemine hayır” adıyla bir platformun kurulduğunu duyurduğu belirtildi. Sadece Kürtler değil, Almanya’da yaşayan Türkiye’deki birçok azınlık ve dini kuruluşun bu platform içinde yer almasına rağmen İçişleri Bakanlığı, bu platformun PKK’liler tarafından kurulduğunu öne sürdü.

Ancak yanıtın bir başka sorusuna verilen yanıtta ANF’nin bir haberinde yer alan “Hayır Platformu’nda şu kuruluşlar yer alıyor” ifadesiyle yer alan bir liste yayınlanması dikkat çekti. Listede şu kuruluşlar yer aldı:

Avrupa Kürdistanlılar Demokratik Toplum Kongresi (KCDK-E), Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu (DIDF), HDK Avrupa, Avrupa Ezilen Göçmenler Konfederasyonu (AvEGKON), Avrupa Demokratik Haklar Konfederasyonu (ADHK), Avrupa Demokratik Kadın Hareketi (ADKH), Avrupa Süryaniler Birliği (ESU), Kürdistan Komünist Partisi (KKP), Yaşanacak Dünya, Avrupa Özgür Kadın Hareketi (TJKE), Savaşa ve Diktatörlüğe Karşı Barış İçin Avrupa Forumu (BAF), Avrupa’da Halkevciler, Federal Almanya İşçi Dernekleri Federasyonu“ (FIDEF), Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP Avrupa), Yeşil Sol Parti Avrupa, Avrupa Maraş İnisiyatifi ve Mezopotamya Demokratik Değişim Kongresi (MDDK), Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu (ATiK), ATiK-Londra Komitesi, Partizan Dergisi, NORZARTONK/Avurpa, Devrimci Karadenizliler İnisiyatifi, Avrupa Çerkez İnisiyatifi, Avrupa Kürecikliler İnisiyatifi, Sosyalist Kadınlar Birliği (SKB), Ciwanên Azad e.V., Platforma Kurdên Anatoliyê (PKAN) ve Avrupa Sürgünler Meclisi.

Sol Parti’nin devamla “Adı geçen bu kuruluşlardan hangisi PKK’ye yakındır?” sorusuna İçişleri Bakanlığı “Elimizdeki bilgilere KCDK-E, TJK-E, Ciwanên Azad ve PKAN PKK’ye yakın kuruluşlardır” yanıtını verdi. Ancak buna rağmen bakanlığın Hayır Platformu’nu ısrarla PKK’ye mal etmeye çalışması dikkat çekti.

JELPKE: HÜKÜMET SOMUT KANIT SUNAMIYOR

İçişleri Bakanlığı birçok soruya ise yanıt vermezken, soru önerisini hazırlayan Sol Partili vekillerden Ulla Jelpke Merkel’in başbakanlığındaki federal hükümetin yaklaşımına sert tepki gösterdi. Yanıtı ANF’ye yorumlayan Jelpke, hükümetin Erdoğan’ın başkanlık sistemine karşı çıkan herkesi “terörist” diye ilan eden tutumuna benzer bir yaklaşım sergilediğine dikkat çekti.

Hayır Platformu içinde birçok birleşeninin olmasına rağmen bu oluşumun PKK’ye mal edilmeye çalışılmasının düşündürücü olduğunu ifade eden Jelpke “Hükümet platform içinde 27 kuruluşun temsil ettiğini belirtiyor, fakat bunlardan sadece dördünün PKK’ye yakın olduğunu düşünüyor. Kısacası federal hükümet bu tespiti için somut bilgi veya kanıt açıklayamıyor” dedi.