Bugün Stuttgart, Frankfurt, Arau, Bremen, Saarbrücken ve St. Gallen’den Kürdistanlılar ve dostlarının katlımı ile süren eylemde Kongra Gel Eşbakanı Remzi Kartal ile KCK Yürütme Konseyi Üyesi Zübeyir Aydar da yer aldı.

Eylem her zamanki gibi Çerxa Şoreşe marşının okunması ve günlük tekmillerin alınmasıyla başladı. Avrupa Konseyi’nde düzenlenen AB’ye bağlı 47 ülkenin katıldığı Uluslararası Demokrasi Forumu toplantısı nedeniyle eylemciler sloganlarına hiç ara vermedi. HDP milletvekillleri Ertuğrul Kürkçü, Kemal Aktaş ve Tuğba Hezer’in de katıldığı toplantı sürerken eylem çadırı önünde sık sık Öcalan’a Özgürlük, CPT İmralı’ya sloganları atıldı. Saat 14:00’de CPT’ye doğru yürüyüşe geçen eylemciler daha sonra eylem çadırında düzenlenen seminere katıldı. KCK Yürütme Konseyi Üyesi Zübeyir Aydar, seminerde Güney Kürdistan’daki referandum sonrası Kürdistan ve Ortadoğu’daki güncel durumu değerlendirdi.

Güney Kürdistan referandumunun topluma değil uluslararası siyasete dayalı yapıldığına dikkat çeken Aydar, bu süreçten sonra Güney Kürdistan’da klasik KDP ve YNK çizgisinin iflas ettiğini belirtti.

Aydar, referandumdan sonra tüm statükocu güçlerin birleştiğini ve bunların tek amaçlarının Kürt halkının umudu olan PKK’nin direniş çizgisini tasfiye etmek olduğunu söyledi. Bu politikayı boşa çıkarmak öncelikli olarak Rojava’daki direniş çizgisinin Başur’da da hakim olması gerektiğini ifade etti. Aydar, Suriye rejiminin tutumundaki değişiklikler olduğuna dikkat çekti ve bunun referandum sonuçlarıya bağlantılı olduğuna dikkat çekti. Suriye rejiminin Kürlerin gücünü ve Kürtlerle ittifak yapan uluslararası güçlerin tutumunu sınamak için yeni saldırılar geliştirme olasılığının olduğunu ifade eden Aydar, “Önümüzdeki süreçte bizi bekleyen tek olasılık direniştir” dedi

Kürtler için tek seçeneğin direniş olduğunu söyleyen Aydar şöyle konuştu: Kürt halkı geçmişte olduğu gibi önümüzdeki süreçte gelişecek tüm saldırı ve tasfiye planlarını ancak direnişle boşa çıkartabilir. Bunu da ancak bizim ve halkların umudu olan Önder Apo’nun paradigması ile başarabiliriz. Önder Apo’nun paradigmasının yenilmezliği ve gücü burada. Bizi başarıya götürecek olan da Önder Apo’nun paradigmasına sahip çıkmak olacaktır. Seminer daha sonra eylemcilerin soru ve cevaplarıyla devam etti.