Yazılı bir açıklama yapan Berlin Demokrasi ve Özgürluk Platformu, Almanya hükümetinin diktatör Erdoğan’ın politikalarını ekonomik, siyasi ve askeri olarak desteklemekle yetinmediğini, Kürt kurumları üzerinde baskılarını yoğunlaştırarak, arttırdığını kaydetti.
“Almanya’da faaliyet sürdüren Kürt kurumlarını ve özgürlük hareketini yasak politikaları ile kriminalize edilmek istenmektedir. Yeni yöntemler devreye koyarak Almanya’da yaşayan bir milyondan fazla Kürdün örgütlenme ve temel insani haklarını ihlal etmektedir. Yürüyüşler ve mitinglerde insanların temel hakları olan içme suyunu, kitaplarını CD’leri yasaklıyor. Milyonların önderi ve onuru olan Sayın Öcalan’ın resimlerinin taşınmasına müsaade edilmeyerek İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin temel maddeleri ihlal edilmektedir” denilen açıklamada, Kürdistan halklarının, Türkiyeli demokratlar ve Ortadoğu’daki farklı kimlik ve inançların önder olarak kabul ettiği Öcalan’ın özgürlüğünün özgürlükleri olduğu dile geldi.
Açıklamada şunlar belirtildi: “Öcalan’ı sahiplenmek insan, demokrat, ilerici, eşitlikçi olmanın ölçüsüdür. Farklıkların özgür ve eşitçe birada yaşama felsefesinin yaratıcısı olan Sayın Öcalan’ın resimlerini ve barbar DAİŞ’e karşı yürüttüğü mücadele ile insanlığın kurtarıcısı olan YPG, YPJ’nin bayraklarını ve sembollerini sahiplenmek onurumuzdur. Bir halkın kendi sembollerini sahiplenmesi onurlu olmanın ölçüsüdür. Hem insani hem hukuku hakkımız ve görevimiz olan bu değerlerimize sahiplenmek bizim acımızdan hayati önemdedir.
Türkiye’nin dışında başka birçok ülkede yasak olmayan Sayın Öcalan’ın resimleri ve Kürt sembollerinin Almanya’da yasaklanması tesadüf değildir. Bu yasaklar uzun yıllardır Merkel hükümetinin Türkiye devletine ve şimdi AKP-MHP faşizmine sunduğu askeri, siyasi desteğidir ve bu yasaklarla halkımızın temel hakları ihlal edilmektedir. Biz biliyoruz ki bu yasaklar Alman halkı, aydınlar, STÖ’ler ve çoğu politikacılar tarafından yanlış bulunmakta ve Kürtleri kriminalize etme amaçlı olduğuna inandıkları için karşı çıkmaktadırlar. DAIS zihniyetli Erdoğan’ı memnun etmekten başka kimseye yararı olmayan kirli politik ilişkiler doğrultusunda alınan bu yasakçı kararlar demokrasiye ve hukuka da zarar vermektedir.
Anti-demokratik olan bu yasakçı uygulama ve politikaları hayata geçirmekte zorlanan hükümet bu kararları AKP faşizmini memnun edecek biçimde daha hukuksuz hale getirmek için 14 Kasım’da Berlin’de bir toplantı gerçekleştirecektir. Almanya’da Kürdistanlılara ve dostlarına karşı yasakçı politikaları daha da artırmayı hedefleyen bu toplantı ilgili birimler ve İçişleri Bakanlarının katılacağı toplantı da ele alınacağını biliyoruz.
Bizler Kürdistanlı, Türkiyeli ve demokratik Alman kurumları olarak yapacağımız mitingle bu yanlış, anti-demokratik ve hukuksuzca alınan yasakçı kararlardan vazgeçilmesi ve düzeltilmesi için haykıracağız. Taleplerimizi toplanacak muhataplarımıza yüksek sesle duyurmak için herkesi düzenleyeceğimiz mitinge katılmaya davet ediyoruz.
Bizler farklı Kürdistanlı, Türkiyeli ve Alman kurumları olarak ‘Sayın Abdullah Öcalan’a ve tüm politik tutuklulara özgürlük, Kürt sembollerinin yasaklanmasına son!’ şiarıyla yapacağımız mitinge başta Berlin olmak üzere tüm Kuzey Almanya’daki halkımızı ve dostlarımızı katılmaya çağırıyoruz. Tüm demokratları, ilericileri ve yurtseverleri yasaklara ve anti-demokratik uygulamalara karşı bu mitinge katılmaya davet ediyoruz.
Faşizme geçit yok, No Pasaran! diyerek, Alman hükümetini demokratik değerlere dönmeye çağırıyoruz!”
Yürüyüş tarihi ve saati:
Tarih: 14 Kasım 2017
Saat: 13.00 ile 16.00 arasında miting
YER: Brandenburger Tor Berlin