Britanya Parlamentosu'nda yapılan, "Türkiye’de Kürtlerin Demokrasi Mücadelesi" konulu panelde, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a dönük tecride karşı zaferle sonuçlanan açlık grevleri ile ölüm oruçları ve siyasi gelişmeler tartışıldı.

Parlamentonun 17 numaralı komite odasında dün yapılan panele, aralarında milletvekilleri, gazeteci, aktivist ve kurum temsilcilerinin de olduğu çok sayıda kişi katıldı. Kürtler İçin Tüm Parti Parlamenterler Grubu ve Kürt Halk Meclisi tarafından ortaklaşa organize edilen panele, İşçi Parti milletvekilleri Lloyds Ruusel Moyle ve Bambos Charalambous, HDP Onursal Başkanı Ertuğrul Kürkçü, Gazeteci-Ressam Zehra Doğan, açlık grevi direnişçilerinden Haci Özkan Özdemir konuşmacı olarak katıldı.

Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından Newroz Uysal’ın Skype üzerinden katıldığı panele, İskoç Ulusal Partisi, Plaid Cymru üyesi milletvekilleri, Rahip Joe Ryan, Anna Campbell’in babası Dirk Campbell ile çok sayıda kişi de dinleyici olarak katıldı. Avrupa Parlamentosu Milletvekili Julia Ward ve Galler Milletvekili Liz Saville Roberts da panele yazılı mesaj gönderdi.

CHARALAMBOUS: TECRİT KALKTI AMA HER ŞEY BİTMEDİ

İşçi Parti Üyesi Enfield Milletvekili Bambos Charalambous, tecridin kaldırılmasından memnuniyet duyduğunu belirtti. Charalambous, şöyle konuştu:

"Kürt halkının Türkiye’de yaşadıklarını ilk duyduğumda şoke olmuştum. Açlık grevlerinin amacına ulaşıp sonuçlanmasından memnuniyet duydum. Açlık grevleri Kürt davasının uluslararası arenada daha fazla tanınmasını ve Türkiye’deki diktatoryal sistemin teşhir olmasını sağladı. Evet, Abdullah Öcalan avukatları ve ailesi ile görüşme imkanı buldu ama bu her şeyin bittiği anlamına gelmiyor, karşısında mücadele edeceğimiz baskılar devam ediyor. Ben ve arkadaşlarım Kürt halkının mücadelesinin yanında olmaya devam edeceğim.’’

MORDEN: MÜCADELE BÜYÜYEREK SÜRMELİ

Galler’in Newport kenti Milletvekili Jessica Morden ise yaptığı kısa konuşmada açlık grevcilerinin taleplerinin büyük oranda karşılanmasının sevindirici olduğunu ancak mücadelenin büyütülerek devam etmesi gerektiğini ifade etti.

DOĞAN: GÖZLERİMİZİN ÖNÜNDE SİVİLLER KATLEDİLDİ

Özyönetim direnişleri döneminde Nusaybin ve Cizre’de gazetecilik yapan ve daha sonra tutuklanan Gazeteci-Ressam Zehra Doğan ise Nusaybin, Cizre ve Sur'da yaşadığı tanıklığı anlattı. Doğan, şunları söyledi:

"Kürt halkının kendi kimlikleriyle özyönetimlerini gerçekleştirme taleplerine yıkımla karşılık verildi. Kürdistan kentleri yakıldı, yıkıldı. Özyönetim alanlarına çok yoğun saldırılar gerçekleşti. Dünya bunu duymak ve görmek istemedi, uluslararası alanda yeterince dayanışma sağlanmadı. Bu yüzden de özyönetim talepleri manipüle ve terörize edildi. Bu saldırılar sonucunda Nusaybin, Sur, Cizre gibi kentler yıkıldı, yüzlerce sivilin içinde olduğunu binlerce kişi yaşamını yitirdi. Gözlerimizin önünde anneler katledildi. 35 günlük bebekten 70 yaşındaki yaşlıya kadar insanlar polisler tarafından çok açık bir şekilde katledildiler.’’

KÜRKÇÜ: ON BİNLERCE İNSAN POLİTİK NEDENDEN TUTUKLU

HDP Onursal Başkanı Ertuğrul Kürkçü de Türkiye’de muhalif kesimlere dönük baskılara değinerek, 40 bin civarında insanın politik nedenlerden dolayı cezaevinde olduğunu ifade etti.

"Eski eşbaşkanlarımızın da aralarında olduğu 12 milletvekili arkadaşımız cezaevinde, 20 arkadaşımız diasporada. Siyasi nedenlerden kaynaklı 40 bin insan cezaevinde. Bunlardan 12 binden fazlası Kürt muhalif kesimden. 260 bin civarında insan cezaevlerinde, ancak 220 bin yatak kapasitesi var. Siyaset yapma kanalları hemen hemen tümden kapatılmış, medyanın yüzde 90’ı Erdoğan’ın hükümet kontrolünde.’’

'İSTANBUL SEÇİMLERİ ARTIK YEREL SEÇİM DEĞİL'

İstanbul'da AKP'nin hukuksuz talimatıyla tekrarlanacak seçimlere değinen Kürkçü, Erdoğan’ın 23 Haziran’da ikinci defa yenileceğini ifade etti.

Kürkçü, şunları kaydetti:

"İstanbul seçimleri artık yerel bir seçim olmaktan çıkmış, bir çeşit referanduma dönüşmüştür. Bu noktada Kürt seçmenlerin nasıl tavır alacağı tartışılıyor. Elbette Kürt seçmenler HDP’nin seçim stratejisini destekleyecektir. O kadar yıkım, katliam, tutuklama furyasından sonra HDP halen politik olarak aynı noktada durmaktadır. Tabanda yani seçmenlerde bir birliktelik var. CHP’nin bundan sonraki politikası ne olursa olsun, bu tabandaki birliktelik gelecekte büyük rol oynayacaktır. Erdoğan 23 Haziran’da ikinci defa yenilecektir.’’

Açlık grevi direnişçisi Haci Özkan Özdemir de yaptığı sunumda açlık grevleri sürecini ve ortaya çıkardığı sonuçları değerlendirdi.

Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından Newroz Uysal da Skype üzerinden katıldığı panelde, Öcalan ile yaptıkları görüşme ve devam eden yasal süreç hakkında bilgi verdi.

Panel, soru-cevap kısmından sonra sona erdi.