DAİŞ yeniden mi canlanıyor?

DAİŞ, son günlerde Suriye'nin birçok bölgesinde yeniden yeraltından yerüstüne çıktı ve saldırıya geçti. Bu saldırılar, "DAİŞ geri mi dönüyor?" yoksa "sahadaki güçler, DAİŞ'i birbirini zorlamak için sahaya mı sürüyor?" sorularına neden oluyor.

DAİŞ'in son günlerde Suriye ve Irak'ta üst üste birçok saldırı düzenlemesi "DAİŞ geri mi dönüyor?" sorusunu da beraberinde getirdi.

Demokratik Suriye Güçleri'nin (QSD) Mart 2019'da Dêrazor'un Baxoz nahiyesinde kara hakimiyetine son verdiği örgüt, 2021'in ilk iki haftasında birçok saldırı gerçekleştirdi.

Toprak hakimiyetine son verilen örgütün on binlerce üyesi yakalansa da DAİŞ, Suriye ve Irak'ın birçok yerinde yeraltına çekildi.

Suriye'de Dêrazor, Reqa ve Hama gibi vilayetlerde, Irak'ta ise Kerkük, Bağdat ve Anbar vilayetlerinde zaman zaman uyuyan hücrelerini harekete geçiren DAİŞ, son günlerde saldırılarını Suriye'de arttırmış durumda.

DAİŞ SALDIRILARINI ARTTIRDI

DAİŞ, Aralık 2020'den şimdiye kadar, Dêrazor'da 8, Reqa'da 8, Hama'da 10, Humus'ta 5 ve Halep kırsalında da 2 saldırı gerçekleştirdi.

DAİŞ, 2020'nin son gününde ise en kanlı saldırısını Palmira ile Dêrazor yolunda gerçekleştirdi. Suriye hükümetine ait bir askeri konvoyun hedef alındığı saldırıda, en az 28 Suriye askeri öldürüldü.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'ne (SOHR) son günlerde Hama'nın çöl bölgelerindeki DAİŞ saldırıları ve bombalamalarında da onlarca Suriye hükümet askeri ve milisi öldürüldü.

ŞAM'IN DAİŞ'E KARŞI MÜCADELESİZLİĞİ

Şam hükümetinin kontrolündeki Dêrazor'un batısındaki çöllerde DAİŞ varlığı zaten sır değildi. Ancak Şam rejimi ve destekçileri, DAİŞ'in buradaki varlığına karşı ciddi bir mücadele yürütmedi.

Gözlemcilere göre, bunun nedeni ise söz konusu bölgenin Ürdün sınırında Tanef bölgesindeki ABD tarafından desteklenen grupların marjinalize edilmesine yönelik bir plandı.

Ayrıca bu bölgenin İran'a bağlı milislerin Irak'a açılan kapısı Bukemal'in güzergahında olması ise birçok farklı komplo teorilerine neden oluyor.

DAİŞ'İN CANLANMASINDA TÜRK DEVLETİNİN ROLÜ

Ancak DAİŞ'in yeniden güç kazanmasına sebep olan en büyük faktör, Türk devletinin Kuzey-Doğu Suriye'ye işgal saldırıları oldu.

Türk devletinin işgal saldırılarında kamplardaki birçok çete üyesi Türk devletinin hakimiyeti altındaki bölgelere geçti. Ayrıca Türk devletinin işgal ettiği birçok yerde DAİŞ'in varlığı ve örgütlenme çalışmaları defalarca basına da yansıdı.

QSD OPERASYONLARINI SÜRDÜRDÜ

QSD ise, DAİŞ'in toprak hakimiyetine son verdikten sonra da örgütün gücünün önemli bir kısmını yeraltına çektiğini belirterek, nokta operasyonlarını sürdürmeye devam etti.

QSD, 2020 yılı içerisinde Dêrazor ve Reqa kırsallarında "Terörü Sonlandırma Hamlesi" ismiyle iki kapsamlı operasyon ve 25 nokta operasyonu gerçekleştirerek yüzlerce DAİŞ şüphelisini gözaltına aldı.

Ancak DAİŞ'in son günlerde özellikle Suriye sahasındaki hareketliliği ve saldırıları, "DAİŞ geri mi dönüyor?" sorusunu doğuruyor.

DAİŞ'İN HAKİMİYET ALANLARI

DAİŞ'in son saldırılarını ANF'ye değerlendiren YPG Basın Sorumlusu Siyamend Elî, Suriye sahasında siyaset yapan bazı güçlerin, DAİŞ'in bugün saldırılar düzenlediği yerlerde yaşamasına izin verdiğini kaydetti.

Siyamend Elî, "DAİŞ'in Baxoz'da kırılmasının ardından özellikle Bukemal, Dêrazor, Palmira ve Hama gibi bazı DAİŞ grupları yaşamaya devam etti. Daha doğrusu bazı güçler, bunların ileride kullanmak amacıyla yaşamasına müsaade etti" diye kaydetti.

DAİŞ'in de bunu eğitim ve yeniden örgütlenme süreci olarak gördüğünü ve savaş stratejisinde değişikliğe gittiğini kaydeden YPG Basın Sözcüsü, "Daha çok sürpriz saldırılarla varlıklarını devam ettirdiler ve güçlerini de arttırdılar" dedi.

RUSYA KUZEY SURİYE'YE ÖNCELİK VERDİ

Rusya ve İran'ın "Suriye topraklarını koruma" misyonuyla Suriye'ye girdiğini hatırlatan Siyamend Elî, her iki gücün de DAİŞ'in üstlendiği bu sahra bölgelerinden ziyade "kendileri için stratejik kentleri" öncelediğini söyledi.

"Rusya'nın Til Temir ve Eyn Îsa başta olmak üzere Suriye'nin kuzeyine yoğunlaşması, DAİŞ için de bu saldırılar için fırsat doğuruyor" diyen Siyamend Elî, Rusya için DAİŞ'in öncelik olmadığını kaydetti.

İsrail'in İran'a bağlı güçlere yönelik saldırılarının DAİŞ'in bu bölgelerde saldırılarını yoğunlaştırmasına neden olduğunun ifade eden YPG Basın Sorumlusu, rejimin Rusya ve İran olmadan savaşma gücünün olmadığının bir kez daha görüldüğünü ifade etti.

'QSD İLE KOORDİNASYON OLMALI'

"Bu şekilde devam etmesi durumunda DAİŞ ileride birçok sürprizler yapabilir" diyen YPG Basın Sorumlusu Siyamend Elî, şunları dile getirdi: "Rusya ve rejimin DAİŞ'e ve farklı isimlerle oluşturulan kimi küçük grupların bölgedeki hareketliliğine karşı mücadelede QSD ile koordinasyon içerisinde olması gerekir. Böyle olmazsa Fırat'ın batısında durum çok ciddileşebilir."

DENGELERİ ZORLAYACAK SALDIRILAR

Bölgedeki gelişmeleri yakından takip eden gazeteci Nazım Daştan ise Şam hükümeti, Rusya ve İran'ın kontrolündeki Dera Zor, Palmira, Hama ve Humus'ta yoğunlaşan saldırıların tesadüfi olmadığını kaydetti.

DAİŞ'in yeniden canlandığı yorumları için "hala biraz erken" diyen Daştan, "Evet, DAİŞ, yeraltından yeryüzüne çıkıyor. Bunun çok büyük çaplı olacağını düşünmesem de dengeleri zorlayacak bir unsur olabilir. Önümüzdeki günlerde bu tür saldırılar daha da artabilir" diye belirtti.

'ULUSLARARASI GÜÇLER BİRBİRİNİ YOKLUYOR'

ABD ile Rusya'nın Suriye sahasında birbirinin alanını daraltacak ve sınır belirleyecek hamleler yapmaya devam ettiğini kaydeden Daştan, söz konusu saldırıların da bunun yansıması olduğunu söyledi. Daştan, "Bunu 2021 yılında Suriye sahasında uluslararası güçler ile yerel unsurların yeniden birbirini denediği bir süreç olarak görebiliriz" dedi.

'DAİŞ FIRSAT OLARAK GÖRECEKTİR'

DAİŞ için "bu kadar teşhir edilmiş bir gücün eskisi gibi yeniden canlandırılması veya hayat bulması zor" yorumunda bulunan Nazım Daştan, "DAİŞ, uluslararası güçlerin birbirini yokladığı bu süreci, yeniden örgütlenme ve güçlenmeleri için fırsat olarak değerlendirebilir" diye kaydetti.