Direniş ve kenetlenme zamanı

Nurgül Başaran: İç Anadolulu bir Kürt kadın olarak Leyla arkadaşımız zindanda bende burada eyleme başladım. Benim için onur ve gurur vericidir. Bu eylem Önderliğin yanında, direnişin yanında olmaktır. Özgürlüğü haykırmaktır.

Strasbourg Demokratik Kürt Toplum Merkezi’nde 6. güne giren süresiz-dönüşümsüz açlık grevine Kürdistan’ın dört parçasından katılım sağlanırken, birçok kurum ve parti üyesi de eyleme dahil oluyor.

Açık grevine katılanlardan birisi de 34 yaşındaki Nurgül Başaran. Cezaevindeki açlık grevi 45’inci gününe giren Leyla Güven gibi İç Anadolu Kürtlerinden; Konya/Xelikan’lı. “İç Anadolulu bir Kürt kadın olarak Leyla arkadaşımız zindanda bende burada eyleme başladım. Benim için onur ve gurur vericidir. Bu eylem Önderliğin yanında, direnişin yanında olmaktır. Özgürlüğü haykırmaktır” diyor.

Eylemine sonuç alıncaya kadar devam etmekteki kararlığını da dile getiren Başaran’ın bir çağrısı da var: “Bütün İç Anadolulu Kürt kadınları özellikle de Konya Xelikan’lı direnen kadınlar olarak herkese çağrım şudur: Geç olmadan bu eylemlerin sahiplenilmesi gerekir.

Gerçek anlamda yurtseverlik görevlerinin yapılması gerektiği bir dönemden geçiyoruz. 300 yıllık sürgünlüğün vermiş olduğu uzaklığın bir an önce gidermemiz, Kürdistan’a kavuşmamız ve bu temelde hızlı bir şekilde adım atmamız gerekiyor. Herkesin desteğini bekliyoruz. Direnişe katılın, eylemselliklerde yer alın.”

BU MÜCADELE ÇOCUKLARIMIZ İÇİN DE

Halfeti/Wahne köyü doğumlu 44 yaşındaki Ayvaz Ece de süresiz dönüşümsüz açlık grevinde. 1996 yılından bu yana sürgünde yaşayan Ece, Almanya’nın Wuppertal kentinden geliyor. Aynı zamanda Wuppertal Halk Meclisi üyesi olan Ece, evli ve 3 çocuk  babası. “Yaklaşık 22-23 yıldır Avrupa’da yaşıyorum. Bu eyleme  katılma sebebim Önderimiz üzerindeki tecridi kırmaktır” diyen Ece, konuştuğumuz tüm açlık grevi eylemcileri gibi “kararlı” olduklarının altını çiziyor.

“Tecrit kırılmadan biz buradan gitmeyeceğiz” diyen Ece, 5, 9 ve 12 yaşlarında 3 çocuğu olduğunu hatırlatarak şöyle devam ediyor: “Yaşları da küçük. Ama olsun, onlarda Kürdistan’ın çocukları. Alışsınlar istiyorum. Şimdi biraz zahmet görebilirler ama ileride, onlar da babaları gibi dirensinler istiyorum. Belki biz başarabilirsek, onlara daha iyi bir yaşam sunabiliriz. Ama biz başaramazsak, onlar bu bayrağı alıp, mücadeleye devam etsinler istiyorum. Bu mücadele ailemiz için, çocuklarımızın geleceği için de aynı zamanda.”

MUTLU VE ONURLUYUM

Rojhilatlı Şiyar Berxwedan, 1985 doğumlu. Yaklaşık 2 yıldır Avrupa’da bulunuyor. 33 yaşındaki Şiyar Berxwedan, “Burada özel bir grupla, fedai bir grupla, iradesi bu kadar güçlü bir grupla bu eylemde olmaktan dolayı oldukça mutluyum, onurluyum. Çok güçlü ve fedakâr bir irade var burada ve tecrit kırılana kadar da eylemde olmaya kararlı bir yapı var” dedi. Öcalan Kürdistan’ın tüm parçaları için önemli bir isim olduğunun altını çizen Berxwedan, “Rojhilat halkı da Önder Apo’nun felsefesi ve direnişini benimsiyorlar ve bunun bütün Kürdistan halkı için elzem olduğunu biliyorlar. Bu Başur için de böyledir, Bakur için de böyledir. Önderlik ideolojisi Rojhilat’ta yaşıyor, yaşatılıyor. O nedenle de Rojhilat halkını da bu açlık grevlerine destek vermeye, bu grevler etrafında bir araya gelmeye çağırıyoruz” diye konuştu.

HERKES ÇABA GÖSTERMELİ

Çekdar Ateş ise Türk devletinin faşist ve barbarca saldırılarına karşı büyük bir direnişin gerçekleştirildiği Cizre kentinden. 33 yaşındaki Çekdar’ın ailesi baskılar nedeniyle Amed’e göç etmek zorunda kalmış. Devam eden tehditler nedeniyle önce Güney Kürdistan’a ardından Avrupa’ya gelen Çekdar, 3 yıldır diasporada. “Somut taleplerimiz Önderlikle ailesinin, heyetin, avukatlarının veya bir görüşün sağlanmasıdır” diyen Çekdar tarihi bir süreçten geçildiğinin altını çizerek şunları belirtiyor: “Böylesi dönemlerde herkesin üzerine düşen sorumluluk neyse bu çerçevede yaklaşması var olan konsepti, var olan çökertme planlarını boşa çıkaracaktır. Halkımızın Avrupa’da ve Kürdistan’ın dört parçasındaki açlık grevlerine, zindanlarda dahil olmak üzere etraflarında kenetlenip, bu arkadaşlarımızın taleplerinin talepleri olarak görülüp mücadelenin ileriye taşınması gerekir ki, sonuç alabilelim. Kimin elinden ne geliyorsa, kim ne yapabiliyorsa yapmalı. Dönemin sorumluluğunu yerine getirebilirsek başaramayacağımız şey olmayacaktır.”

BEDEL ÖDEMEYE HAZIRIZ

Agit Ural ise Şırnaklı/İdilli ve 57 yaşında.1993 yılında tutuklanmış ve 10 yıl cezaevinde kalmış. Ardından ise Avrupa’ya gelmiş. “Üç yıldan fazladır Önderliğimiz üzerinde ketum bir tecrit var” diyen Ural, “Önderliğimizin üzerindeki tecrit kırılmayana kadar da biz bu eylemi sonlandırmayız. Ne pahasına olursa ne bedel gerekiyorsa vermeye hazırız” diye belirtiyor.

Ural’ın çağrısı Kürt halkına özellikle de gençlere: “Gençlerimizin tecritin kırılmasında büyük rol oynamaları gerekir. Halka öncülük yapmaları gerekir. Halkı eylemlere teşvik etmeleri gerekir. Eğer örgütlü şekilde hareket edecek eylem tarzını esas alırsak, inancım odur ki tecriti en yakın zamanda kırarız.”

Kaynak: Yeni Özgür Politika